KKTC'nin 2025 mali yılı bütçesi en basit tabirle tamam mı!

Erkan Okandan

Bence tamam değil zaten bu koşullarda tamam olması da mümkün değildir. Bütçeler netice itibariyle bir öngörü olmakla birlikte artı, eksi sapma miktarı/oranı ne kadar düşük olursa o bütçeyle hedeflediğiniz ekonomik/sosyal hedeflere ulaşmış olursunuz.

Sn. Maliye Bakanı Özdemir Berova'nın 8 Kasım 2023 Tarihli Ekonomi Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi'nde 2024 yılı bütçesine yönelik yaptığı sunuş konuşmasından iki bölüm paylaşıp bilahare 2024 yılı 9 aylık bütçe gerçekleşmelerinden birkaç veriyle 2024 hedeflerine ulaşılıp ulaşılmadığını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Sn. Bakanın 2024 yılı bütçesine yönelik 8 Kasım 2023 tarihli konuşmasından bir bölüm: ''2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi hazırlanırken gelir artırıcı ve gider azaltıcı ekonomik tedbirler ortaya konmuştur. dikkate alınmıştır.''

SONUÇ: Ocak - Eylül 2024 dönemi yani yılın %75'i geride kalırken bütçedeki ana gelir kalemlerinde bütçe yasasındaki öngörüye göre performansın gerçekleşme %'si olarak 2023 yılının aynı yani Ocak - Eylül dönemiyle mukayese ettiğimizde gerçekleşme %'leri

Yukarıdaki verilerden görüldüğü üzere 2024 bütçesinin sunumunda ''GELİR ARTIRICI'' söyleminde bulunulmasına rağmen gelir vergisi dışındaki tüm gelir kalemlerinde 2024 yılı gelir gerçekleşmesinde 2023 gerçekleşmelerine göre %10,16 ile %28,81 GERİLEME OLDU.

Gelir vergisindeki düşüş oranı %2,51 ile diğer gelir kalemlerine göre çok daha az olmakla birlikte bu durum da yanıltıcıdır. Çünkü kamu maliyesinin tahsil ettiği gelir vergisinin %30-33 gibi neredeyse 1/3'ü KAYDİ olup kamu çalışanlarından tahsil edilmektedir.

Tarihte ilk defa kamunun en düşük baremi olan kamuya yeni giren barem 1/1'ini çeken bir işçi ile en üst baremdeki barem 19'u çeken üst kademe yöneticileri ve siyasiler en yüksek vergi dilimine yani %37 vergi dilimine girmektedir. Doğal olarak 2024 gelir vergisi rakamları da diğer gelir kalemlerine göre daha iyi performans göstermiş oluyor. Buna rağmen yine de %2,51 az gerçekleşti. Tabii bu durum kamu görevlilerinden tahsil edilen gelir vergisi kaydi olduğu için kamu maliyesinin NAKİT DENGESİNDE olumlu bir katkı sağlamadı.

Giderlerde de olumlu performans gösterilmediği için,

2023 OCAK-EYLÜL BÜTÇE GENEL GELİR/GİDER FARKI: ARTI 1.046.754.606 olarak gerçekleşirken,

2024 OCAK-EYLÜL BÜTÇE GENEL GELİR/GİDER FARKI AVANS DAHİL EKSİ 4.961.184.999 TL olarak gerçekleşti.

Büyük olasılıkla 2024 yılı için öngörülen 6 milyar 780 milyon TL'lik bütçe açığı da 10 Milyar TL seviyesinde gerçekleşecektir.

Sn. Bakanın 2024 yılı bütçesine yönelik 8 Kasım 2023 tarihli konuşmasından bir başka bölüm: ''Hükümetimizin, gelir artırıcı önlemler ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar yaparak ve bu çalışmaların sırasıyla 2025 ve 2026 dönemleri Merkezi Devlet Yönetimi Bütçelerinde uygulanmasının öngörülmesiyle 2025 mali yılından itibaren bütçe açığının kademeli olarak düşeceği ve 2026 mali yılı sonunda denk bütçeye ulaşılacağı hedeflenmektedir.''

Sn. Bakan 8 Kasım tarihinde ne demiş! Gelir artırıcı önlemler çalışmalar sonucunda 2025 mali yılından itibaren bütçe açığını kademeli bir şekilde düşürüp 2026 mali yılı sonunda ise denk bütçeye ulaşılacağını hedeflediklerini söyledi.

Bu arada 31 EKİM tarihi itibariyle Yüce Meclise! sunulan 2025 yılı bütçe yasa tasarısına göre öngörülen bütçe açığı 17 milyar 680 milyon TL muhtemelen 2024 yılı sonunda ulaşılacak bütçe açığının 2 katı gibi bir seviyede olması kaçınılmaz olacaktır. E HANİ BÜTÇE AÇIKLARI KADEMELİ AZALACAKTI!

Yazının başlığında 2025 BÜTÇESİ TAMAM MI? diye yazıp, bence tamam değil, zaten bu koşullarda da mümkün değildir. Yazmıştım.

Tablomuzdan da yararlanarak 2 madde de tamam olmadığını yani mümkün olmadığını belirtirsek,

1-Bütçenizin en büyük gider kalemi her zamanki gibi transfer harcamalarıdır. Geçmiş yıllar itibariyle %80-85 seviyesinde olan bu gider kalemi için 2025 yılında öngörülen oran %71,63 (Personel giderleri + cari transferler) yani yaklaşık %10 puan düşük olmasına rağmen KIRILGANLIĞINIZ DEVAM EDİYOR.

Nasıl ki aynı para birimini kullandığımız Türkiye'de 2025 enflasyonu %17,5 öngörülürken ki piyasa uzmanlarının %25-30 IMF'nin ise %24 öngördüğü enflasyon bizde de TL'nin yabancı para birimlerine karşı değerinin belirsizliği, ani kur artışlarının enflasyona yansıması  ve ithalata dayalı bir ekonomi özelde elektrik üretiminin KIBTEK+AKSA tarafından%100 fosil yakıtla olması nedeniyle tarifelere fiyat artışı olarak yansıması kaçınılmazdır. Dolayısıyla %40 olarak öngörülen 2025 enflasyonun yüksek ihtimal daha yüksek seviyede olacaktır. Artacak hayat pahalılığı nedeniyle de transfer harcamalarının artması da doğal olarak kaçınılmaz olacaktır.

2-1 Kasım tarihinde yayınlanan yazımızda 2023 ve 2024 yılında İktisadi ve Mali İşbirliği anlaşmalarında imzalanan ve fiili gerçekleşmeleri analiz etmiş ve gerçekleşme oranlarının çok düşük olduğunu vurgulamıştık. Türkiye Cumhuriyetinin uzun bir süredir ekonomik olarak sıkıntı içerisinde olduğu fiili bir durumdur.

Ancak tablomuzdan görüldüğü üzere 2018-2024 dönemini yani daha geniş bir zaman dilimini yıllar itibariyle ve KONSOLİDE olarak kalemler bazında analiz ettiğimiz zaman Savunma kalemi dışında fiili gerçekleşme rakamlarının çok düşük olduğunu görmekteyiz.

En düşük oran ise kamu maliyesine verilen kredi rakamında %29,29 olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında da başlangıçta öngörülen rakam 5 milyar iken Eylül sonu itibariyle bu rakam 1 milyar 445 milyon TL'ye düşürülmüş olup gerçekleşen rakam ise 62 milyon 476 bin TL oldu.

Hal böyle iken yani 7 yılda anlaşmalarla taahhüt edilen rakam 11 milyar 410 milyon TL iken gerçekleşme rakamı 3 milyar 342 milyon oldu.

Buna rağmen ülke içinde, yurtdışında ve Türkiye'de oluşan/oluşturulan algı MAAŞLARI BİLE TÜRKİYE ÖDER!

SONSÖZ: Bu ülkede çok ciddi bir KAYIT DIŞI EKONOMİ vardır. Bunu mutlak surette kayıt altına almak gerekir. Bu zaten özelde kamu maliyesinin genelde de hükümetlerin ASLİ GÖREVLERİNDENDİR. Bunun yapılmaması halinde ülkede ZATEN VERGİ ADALETİNDEN BAHSEDİLEMEZ.

Ancak kayıt dışılığı makul seviyelere indirmeyi başarsak bile TL'nin mevcut belirsizliği nedeniyle kamu maliyesinde bütçe denkliğinden, bütçe açıklarının azaltılmasından bahsetmek çok iyimser bir yaklaşımdır. Dönemsel, kısa süreli iyileşmeler dışında sürdürülebilir değildir.

Çünkü TL'nin yabancı para birimlerine karşı değer kaybı sonrasında geçmiş yazılarımızda veriye dayalı örneklediğimiz sadece 2 emtia yani akaryakıt fiyatları ve elektrik üretiminde kullanılan FUEL-OIL  fiyatlarındaki artışlar kaçınılmazdır. Bunun sonucu olarak da 2025 yılına yönelik SULANDIRDIĞINIZ hayat pahalılığının maaşlara yansıtılma sistemindeki değişiklikle sağlayacağınız %10 civarındaki azalma bile sizi kurtarmayacaktır.

Bu nedenle atılacak adımlar zaten olması gereken kayıt dışı ekonomiyle mutlak mücadele ve bunu bütünleştirip anlamlaştıracak TL ile ilgili açılımlar sonrasında, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR KAMU MALİYESİ ve SÜREÇ İÇERİSİNDE BÜTÇE AÇIKLARININ AZALACAĞI BİR YAPIDAN BAHSEDEBİLİRİZ.