Bu ülkeye turist lazım!
Ve bu ülkeye öğrenci lazım!
-*-*-
Neden mi?
Kardeşim turizm ve üniversiteler bizim “öncül” sektörlerimiz değil miydi?
Pardon yoksa “lokomotif” miydi?
-*-*-
Çok basit bir mantık yürütelim; öğrenci ve turistin ilk “aradığı” nedir?
Bence “güvenlik”...
Sizce?
Savaş kışkırtıcılığı mı?
-*-*-
Yani sabah akşam askeri tatbikat yapmak, haftada iki kez Yunanistan’ı, üç kez de Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tehdit ederek, saçma sapan propaganda yaparak mı “güvenlik” hissi vereceksiniz?
-*-*-
Güvenlik dışında turist için başka ne önemlidir?
“Ulaşım kolaylığı”...
Yani güvenli – doğrudan uçuş ve tabii ki ucuz uçak bileti.
-*-*-
Bizdeki oteller, süper seviyede kalitelidir.
Ama yolcu getirecek sistem, “siyasete” takılıyor.
-*-*-
Ne yapmak lazım?
“Haklıyız, kaldırsınlar ambargoları” diyorsunuz da saçmaladığınızın farkındasınız...
Çünkü “ambargo” uygulayan yoktur...
Ambargo mazarettir... Ve hayali ambargoyu haliyle ortadan kaldırmak için kılını kıpırdatmayan bir başarısız siyaset ve bu siyaseti yürüten “güruh” vardır sadece!
-*-*-
Ercan’ı doğrudan uçuşlara açmak için kıçımızı yırtıp başımıza giymemiz gerekiyor; ya da Larnaka ve Baf’ı en üst seviyede kullanabilmek için “osurukla dolu bira şişesini 31 metre uzağa gönderme yeteneğine sahip olmak!” şarttır...
-*-*-
Peki biz ne yapıyoruz?
Lazaros Mavros’un askeri tatbikata katıldığı açıklamaları ile uğraşıyoruz!
-*-*-
“Ercan’ı, Mağusa Limanı’nı açalım; açmak için müzakere etmemiz lazım” diyorsunuz, bu işi yapacak olan kişi, ya cenazede, ya sünnete, ya da magazin gecesinde siyasi demeç sallıyor!
Kimse de dinlemiyor!
Olan bize oluyor!
-*-*-
Ve öğrenciler!
Bu konu bizim için hayati...
Oysa hiç dikkatli davranmıyoruz...
-*-*-
Ne yapıyoruz?
Müşterisine kalitesiz ürün sunan lokanta gibi davranıyoruz...
Kokmuş et pişirip müşteriye verebilir misiniz?
Bir daha gelmez!
Gelecek olanlara da “sakın gitmeyin” der!
-*-*-
Bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Turist istemiyoruz...
Öğrencileri de “insan ticareti” merkezli alengirili işlerle ülkeye getiren insanlara da bile bile göz yumuyoruz...
-*-*-
Peki, sonuçtan ümitli misiniz?
Bu gidişle ülkeye “istenen ve özlenen” turist nasıl gelecek?
Ve aynı gidişle mevcut üniversiteler, kaç yıl daha “insan kaçakçılığı”na alet olmayı sürdürecek?
-*-*-
Bu ülkeyi yönetenlerin tamamı; batmış, bitmiş, TL’nin ezikliği altında cırmalayan toplumla resmen maytab geçiyor!
-*-*-
Ülkede ayakta kalan tek bir sektör yok...
Herkes sokakta...
Esnaf, hayvancı, çiftçi perişan...
Sanayici uzatmaları oynuyor...
Vatandaş ekmek alamıyor...
-*-*-
Uyuşturucu cennetine döndü ülke...
Ve tabii ki her türlü suç arttı...
-*-*-
“Otomobiline seyrüsefer ve sigorta çıkarabilenlerin oranı yüzde 30’larda” dedi bir “ilgili” geçen gün!
-*-*-
Demokrasi zaten uğradığı tecavüzlerle zor toparlanır...
Ekonomik durum, ondan beter...
Elektrik Kurumu’nda tuz koktu...
Efendiler bu pis kokuyu “nefis bir parfüm kokusu” kabul ediyor ve daha da kokutmak için, ihalesiz alım rezaletlerine imza atıyor...
-*-*-
Baştaki efendi de ne diyor?
Lazaros Mavros, tatbikata katıldı!
Vay PKK’li Apocu Lazaros vay!
Yoksa sen bu tatbikata katılmasan; biz kesin Norveç’e yarın sabah kredi verecektik!
Bütün suç Lazaros Mavros’ta!
Bu PKK’li hain Apocu Mavros olmasaydı; KKTC gerçekten mis gibi ülkeydi değil mi canlarım benim?
-*-*-
Allah mı?
Allah varsa, sizi çoktan yakması gerekirdi!
Üzgünüm!
Kimse bizi sallamıyor!
KKTC Cumhurbaşkanlığı, İngiliz Prensi Andrew’in eşi ile birlikte 20 Haziran Pazartesi Kıbrıs’a geleceğini ancak “bizim tarafa geçmeyeceğini ve taraflı davranıp, siyaset yaptığını” açıkladı...
“Sert tepki” diyebileceğimiz bir tepki gösterdi.
-*-*-
Ben de haliyle merak ettim...
Mesela benzer tepki neden Filistin Lideri Mahmut Abbas’a gösterilmedi?
-*-*-
Ersin Tatar İngiliz vatandaşı olduğu için mi?
Yoksa “İngiltere”, garantör devlet olduğu için mi?
-*-*-
Yoksa acaba diyorum Abbas’a tepki gösterme konusunda “bronzo kaynaklı sıkıntı” mı vardı?
Sahi ama Anavatan Türkiye’nin yürekten ve maddi olarak desteklediği Mahmut Abbas “bizim” de dostumuz değil miydi?
-*-*-
“Elin İngilizi” dediğinize tepki gösteriyorsunuz ama “dost ve din kardeşimiz Abbas’a” gösteremiyorsunuz!
Komiksiniz!
Ve kimse de sizi sallamıyor, bilmem farkında mısınız?
-*-*-
Daha doğrusu, “kimse sizi tanımıyor”...
-*-*-
Ne oldu Azerbaycan meselesi?
Veya şöyle soralım; Kasım 2020’de Türkiye’yle kardeş ülkeler Azerbaycan, Pakistan, Libya, Bangladeş ve Gambiya’nın “kesin tanıyacağı” haberleri yayılmıştı?
Birileri mesela Ersin Tatar veya Allah sağlık versin Tahsin Ertuğruloğlu, bu ülkeleri arayıp, “ne oldu?” diye sordu mu?
-*-*-
Sadece yalan söylüyorsunuz!
Sadece propaganda yapıyorsunuz!
Ve kesinlikle kimse sizi ancak acıdır, haliyle “bizi” sallamıyor!
“Onur Yürüyüşü ile Birleştik” sloganı altında 5 LGBTİ+ örgütünün ortak düzenlediği Onur Yürüyüşü, Elefteria Meydanı ve Kuğulu Park’tan eş zamanlı başladı, Dayanışma Evi’nde birleşti. Kıbrıs’ta düzenlenen ilk toplumlararası Onur Yürüyüşü Cuma akşamı gerçekleştirildi, LGBTI+ mücadelesinde tarihi bir an yaşandı. Rumca, Türkçe ve İngilizce açıklamaların ardından adanın iki tarafından ayrı ayrı taşınan dev Gökkuşağı bayrağı ortada birleştirilip dikildi… Tebrik ediyorum… (Foto: Ayse Allison)