KKTC’ye kendileri bile tanımıyor

Necmi Belge

Geçtiğimiz Salı günü büyük bir gösteri ve tantanayla açılışı yapılan 1. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Spor Oyunları’nda atılan nutuklarda, KKTC’nin kuruluşunun ardından uygulanmaya başlayan spor ambargosunu adeta darmadağın ettik!
KKTC Üniversiteler Spor Federasyonu, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın organize ettiği ancak, 2.5 Milyon TL’nin Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığının verdiği bu oyunlar tam bir komedi olarak başladı.
Aslında, bu oyunlar öncesinde bu büyük organizasyonu(!) haber yapmak için aradığım KKTC Üniversiteler Spor Federasyonu Başkanı Beyhan Gügöze, söz konusu oyunları düzenleyen kuruluşun Ekonomik İşbirliği isimli Türk-Müslüman ağırlıklı bir örgüt olduğunu ve KKTC’nin de bu örgütün gözlemci üye olduğunu söyledi.
Söz konusu örgütün, iki yıl önce Ankara’da yaptığı toplantıda 1. Spor oyunlarının KKTC’de yapılması konusunda karar aldığını açıklayan Gürgöze, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın gözlemci üye KKTC dahil 11 (onbir) üyesi olduğunu belirtti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin DE-FACTO durumunu bildiğim ve dünyada Türkiye Cumhuriyeti dahil hiçbir Birleşmiş Milletler üyesi ülkenin tanımadığı bu ülkede “acaba bu işi başardık mı?,” bazılarının dediği gibi “Ambargoları deldik mi?” diye düşündüm.
İşte, bu heyecanla açılışın yapıldığı Atatürk Spor Salonu’na gittim. Açılış seremonisi başladığında alfabetik sıraya göre ülkelerin salona çağırıldığını duyduğumda heyecanım bir kat daha arttı. Hele hele, güzel sunucu manken-spor yazarı sevgili Seniha Kanatlı “KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ” şeklinde anons yapınca ayağa kalktım ve çılgınca alkışlamaya başladım.
Aaaa, bir de baktım ki bizim 70 kişilik kafilemizin önünde geleneksel kıyafetler içerisinde bir-kız erkek öğrencinin taşıdığı TABELA’da “TURKİSH CYPRİOT STATE” yazmaz mı? Birden düşündüm; acaba sevgili Seniha Kanatlı’nın anonsu “TURKISH REPUBLİC OF NORTHERN CYPRUS” değil miydi?
Hemen, sağıma soluma sordum. Onlar da, TRNC diye beni doğruladı. Bu arada, başta parayı veren düdüğü çalar örneği Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Cumhurbaşkanı Dr.Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük ile Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan yaptıkları konuşmalarda “KKTC SONSUZA DEK YAŞAYACAK” ortak görüşünü seslendiremezler mi?
Hopala… Salondaki Kuzey Kıbrıs kafilesinin önünde “Turkish Cypriot State” yazarken, tabii bu da yanlış çünkü doğrusu “CYPRUS TURKISH STATE” olacaktı, tüm konuşmacılar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden bahsediyordu.
Bu arada, yapılan konuşmalarda karşılıklı yağ çekmeler zirveye vururken, bir de “ANAVATAN-YAVRUVATAN” fetişizmliği yapılmaz mı? Hala daha bu tür söylemlerden nemalanlar var ya Allah derim.
Yani söz konusu konuşmacıların KKTC sonsuza dek yaşayacak demelerine bakmayın. Herhalde, Kıbrıs Türk Devleti ismi ile gözlemci üye oldukları EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI, KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ  isimli bir devleti tanımadığı ve bizimkileri ikaz ettikleri için, bizim yetkiler de “KIBRISLI TÜRK DEVLETİ” gibi anlamsız bir pankart ile salona girdiler. 
Sözün kısası, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu oyunlarda yoktu. Sadece, Kıbrıslı Türk Devleti vardı. Çünkü, bizim yetkililerde KKTC’yi tanımıyorlardı.
-----------------
Nereden çıktı bu EİT (EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI)
Türkiye Cumhuriyeti’nin finansörlüğünde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de sponsorluğunda üç gündür devam eden 1. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Spor Oyunları’na katılan üyelere bir göz atalım.
Yukarda belirttiğim gibi, Üniversiteler Spor Federasyonu Başkanı Beyhan Gürgöze’nin söylemlerinden hareketle, dünya üniversitelerini bu oyunlara dahil etmenin heyecanı ile kendimden geçmiştim. Hatta, yaptığım haberde KKTC Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Üniversiteler Spor Federasyonuna büyük övgüler düzmüştüm.
Ancak, oyunları izlemeye gittiğimde uğradığım hayal kırıklığı, yine eski KKTC MOK  ve Taekwondo vs. Federasyonu Başkanı Gökbilen’in yaptığı gibi, bu oyunlarda çakma örgütleri bize yedirmeye çalıştıklarını gözlemledim.
Ve… Gazeteye gelince söyle bir araştırmaya gittim. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı nedir?
Vikipedia’nın dediğine göre, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla Türkiye, İran ve Pakistan tarafından 1985 yılında kurulan ve üyeleri arasında kültürel ve ekonomik işbirliğini hedefleyen bir örgüt. Bu örgüt, zamanla gelişmiş ve KKTC’nin gözlemci üye olduğu 11 üyeli bir teşkilata dönüşmüş. Bu ülkeler Türkiye, İran, Pakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Afganistan, Azerbeycan  ve Kazakistan’dan oluşuyor.
Buna mukabil, dünyada büyük prestiji olan, OECD olarak isimlendirilen Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği örgütü OECD, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi'ne dayanılarak, 1961'de kurulmuştur.
Savaş yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall Planı çerçevesinde yeniden yapılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OEEC) doğrudan mirasçısıdır. 33 üyesi olan bu örgütün üyelerinin büyük bir bölümü AB ve İUT üyeleridir, çoğunluğu da gözlemci üyelerdir. OECD ülkeleri sanayileşip zengin olmuş ülkelerdir.
İşte, bu büyük yanılma beni 1. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ile OECD’yi karıştırmama neden oldu. Bu nedenle, büyük bir destek verdim. Eeee, her teşkilatın bir çakması var.
Ha, son söz olarak bu üniversitelerini KKTC’ye taşıyan ülkelere bir soru soralım “KKTC’yi tanıyacak mısınız?”
--------------------

Doğan Türk Birliği’nin (George) Corcu
Bu sezon aradığını bulamayan Girne’nin Telsim Süper Lig’deki takımlarından Doğan Türk Birliği ile Türk Ocağı Limasol’un antrenmanlarından DTB’nin antrenmanını izlemek için gittiğim Pia Bella sahasında DTB Teknik Direktörü Caner Oshan ile konuşuyordum.
Birden yanımıza, sempatik duruşu ve konuşması ile bir kişi geldi. İngilizce “hello” diye başlayan konuşmanın ardından sevgili Caner bu beyefendi’nin Doğan Türk Birliği’nin fanatik taraftarlarından, uzun yıllar Londra’da yaşamış olan Corc (George) diye seslenilen biri olduğunu söyledi.
Corc ile DTB-TOL sohbeti yaparken, geri dönüş yaptığı Kıbrıs’ı çok sevdiğini ve Girne Belediyesi önünde İngilizlerin ilgi gösterdiği “George Cafe”yi çalıştırdığını öğrendim.
DTB antrenmanlarında Caner Oshan’ın adeta sağ kolu olan Corc ile Oshan’ı biri birlerine sevgi ile kucaklarken görüntüledim. İşte, mutluluk bu.