“KKTC’yi görmeyen kalmasın”

Habertürk muhabiri Nihat Uludağ’ın sorularını yanıtlayan Başbakan Erhürman, Türkiye’de yaşayanlara KKTC’nin gastronomisini, tarihini, kültürünü ve diğer tüm özelliklerini gelip yerinde görme çağrısında bulundu.

Başbakan Tufan Erhürman, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) ve Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) işbirliği protokolü imza törenin ardından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki turizm alanındaki iş birliği çalışmaları ile ilgili Türkiye’de yayın yapan Habertürk televizyonuna röportaj verdi.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre, Habertürk muhabiri Nihat Uludağ’ın sorularını yanıtlayan Başbakan Erhürman, Türkiye’de yaşayanlara KKTC’nin gastronomisini, tarihini, kültürünü ve diğer tüm özelliklerini gelip yerinde görme çağrısında bulundu.

ERHÜRMAN: “BU PROTOKOL BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Başbakan Tufan Erhürman, TÜRSAB, KITOB VE KITSAB arasında imzalanan işbirliği anlaşmasının bir başlangıç noktası olduğunu ve kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.

Erhürman, KKTC ve TC’nin her açıdan çok yakın ülkeler olduğunu, bunun sadece coğrafi yakınlık değil, iki ülkenin tarihsel, kültürel ve sosyal bağlarla da çok yakın olduklarını kaydetti.

“Aslına baktığınız zaman KKTC’de biz turizm konusunda çok ileri adımlar atmaya başlamış olsak da henüz Türkiye Cumhuriyeti’nde kendimizi yeterince anlatabildiğimizi düşünmüyorum” diyen Erhürman, KKTC’nin Türkiye’de tüm zengin unsurlarının yer aldığı bir imajının oluşması gerektiğinin altını çizdi.

KKTC’nin kültür, tarih, spor, sağlık, gastronomi ve daha pek çok ilgi turizmine açık bir ülke olduğunu belirten Başbakan Erhürman, KKTC’de dünyaca ünlü Shakespeare’in Othello Kalesi, Girne Kalesi, Saint Hilarion Kalesi gibi değerlerin yanında yılın 10 ayının güneşli olduğunu bildirdi.

Başbakan Erhürman röportajın devamında şu ifadelere yer verdi:

“Dolayısıyla KKTC’de kum, deniz ve güneş turizmin dışında da aslında çok çeşitli alanlarda da hizmet verebilecek potansiyele sahibiz. Bizim Türkiye’de yaşayan insanlara da hizmet vermemiz gerekiyor. Ülkemizin turizm alanındaki rakamları ilk bakışta kendi ölçeğimizde bizi mutlu ediyor. 960 milyon dolarlık turizm gelirimiz var. 25 bin yataklık kapasitemiz var. 1 milyonu aşkın turistimiz var. Bunlar KKTC ölçeği için hiç de azımsanmayacak rakamlardır. KKTC, Türkiye’den çekebildiği konaklamalı turist sayısı 800 bini henüz geçebilmiş değildir. Oysa ki Türkiye’nin potansiyeli çok daha geniştir.

Coğrafi yakınlığımız bu kadarken bu denli sosyal ve kültürel yakınlığımız varken aslında bu rakam çok daha yukarlara çıkabilir diye düşünüyoruz.”

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki TÜRSAB gibi partnerler aracılığıyla Türkiye’ye 3’üncü ülkelerden gelen insanların KKTC’ye taşınabileceklerini ifade eden Erhürman, KKTC’deki bu turizm potansiyelinin hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de KKTC’ye kazandıracağını bildirdi.

Bu nedenle imzalanan işbirliği protokolünün tam da arzu ettikleri noktada atılmış önemli bir adım olduğunu ifade eden Erhürman, KKTC için ‘Türkiye Cumhuriyeti’nde KKTC’yi görmeyen kalmasın’ sloganının çok önemli olduğunu dile getirdi.

“KKTC’Yİ GÖRMEYEN KALMASIN”

Başbakan Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlara KKTC’nin gastronomisini, tarihini, kültürünü ve diğer tüm özelliklerini görmeleri için çağrıda bulundu ve “KKTC’yi görmeyen kalmasın” dedi.

KKTC’nin turizm konusunda ne gibi avantajları olduğu sorusuna yanıt veren Erhürman, şu şekilde konuştu:

“En temel avantaj yakınlığı daha sıcak bir şekilde hissetme avantajı olacak. Kıbrıs Akdeniz’in ortasında bulunan bir adadır. Kıbrıs’ın 1571 yılından bu yana Türkiye ile ilişkileri vardır. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki insanlar her şeyden önce kendilerini burada evlerinde hissedecekler.”

Başbakan Tufan Erhürman, Kıbrıs’ta Venedik ve Lüzinyan gibi birçok uygarlıkların kalıntıları bulunduğuna dikkat çekerken Shakespeare’in dünyaca ünlü Othello eserinin ismini aldığı, dünyanın başka bir ülkesinde görülemeyecek kalesinin de Kıbrıs’ta yer aldığını söyledi.

Erhürman konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Tüm bunların yanında Bufavento, Kantara ve St. Hilarion kaleleri çok önemli kültürel miras eserleridir. KKTC’nin gastronomisinde de farklılıklar vardır. Arap etkisi vardır. Tabi ki Türk etkisi de vardır. Ama başka mutfakların da etkileri vardır. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’ın son derece zengin bir kültürü vardır. Spor turizmi açısından iklim son derece müsaittir. Bu konuda yatırımlar yapılmaya başlandı. Sağlık turizmi açısında da ortam son derece müsaittir. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs gelip de görmeye değecek bir yerdir. Biz bu potansiyeli yeterince tanıtabilir ve anlatabilirsek Türkiye Cumhuriyeti’ndeki insanlarımızın da bunu böyle düşüneceğinden eminim. Şimdi partnerlerimiz birlikte tam da bunu çok iyi bir şekilde yapacağımıza inanıyorum.”
 

İlgili Haberler

Haberler Haberleri