Elçilik’te fenalaştı, hastaneye kaldırıldı, kurtarılamadı
38 yaşındaki Hülya Eker yaşamını yitirdi, ölüm sebebi aort yırtılması olarak açıklandı
Aniden fenalaşarak yaşamını yitiren Eker’in ailesi ve yakınları bürokrasinin ‘ağır aksak çalıştığı’ndan dert yandı, sevk işlemlerinin çok uzadığını, Eker’in TC Elçiliği sayesinde Türkiye’ye gönderileceğini iddia etti… İlgili hastane yönetimi ise ‘bize böyle bir sıkıntı ulaştırılmadı’ dedi.
Fehime ALASYA
Rahatsızlığı nedeniyle bir süredir Burhan Nalbantoğlu’nda tedavi gören eşinin ‘sevk’ işlemlerini yaptırdığı TC Elçiliğ’nde aniden fenalaşan 38 yaşındaki Hülya Eker, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Eşinin ‘sevk’ işlemlerini yaptırırken fenalaşarak hayatını kaybeden Hülya Eker’in ailesi ve sevenleri, bürokrasinin ağır aksak çalıştığını ileri sürerek dert yandı, sevk işlemlerinin çok uzadığını iddia etti, ilgili hastane yönetimi ise ‘bize böyle bir sıkıntı ulaştırılmadı’ dedi.
Akciğer hastalığına bağlı akciğer yetmezliği nedeniyle 24 Temmuz’dan bu yana Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin Göğüs Servisi’nde tedavi gören ve dün TC Elçiliği tarafından tüm masrafları üstlenilerek Türkiye’ye sevk edilmesi beklenen İsa Eker isimli hastanın eşi olan Hülya Eker, Elçilik’te sevk işlemlerini yaptığı sırada fenalaştı.
Aniden fenalaşan ve solunumu durmuş halde ambulans ile hastaneye kaldırılan Eker, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.
Çatalköy’de sakin 38 yaşındaki Hülya Eker, 11, 13 ve 18 yaşında üç çocuk annesiydi…
Uzun süredir tedavi gören İsa Eker’in inşaat ustası, hayatını kaybeden Hülya Eker’in ise ev hanımı olduğu, ara ara ev temizliğine giderek aile bütçesine az da olsa katkıda bulunduğu ifade edildi.
Ailesi “Uzun süredir sevk için çabalıyordu” dedi
Hülya Eker ile İsa Eker’in aile dostu olan ve Hülya Eker’in fenalaştığı anda yanında bulunan aile dostu Mustafa Faris sevk işlemlerinin çok uzun zaman aldığı, birçok sorunla karşılaştıklarını, sevk için Kurulun değil TC Elçiliğinin tüm masrafları karşılayarak aileye yardımcı olduğunu, bu nedenle Hülya Eker’in bu yüzden çok stresi günler geçirdiğini iddia etti.
Mustafa Faris, “Çok uzun zaman aldı, çok uğraştı, çok didindi, olmadı, en sonunda Elçilik yardım etti” diyerek ‘bürokrasiye’ isyan etti.
İsa Eker’in sağlık durumuyla ilgili YENİDÜZEN’e bilgi veren Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Sonuç Büyük, Eker’in sevkine dair herhangi bir sıkıntının Başhekimliğe ulaştırılmadığını kaydetti, sevkte kullanılacak olan ambulans uçağın TC Elçiliği tarafından üstlenildiğini belirtti.
“Ölüm sebebi: Aort damarının yırtılması”
Polis Basın Subaylığı kayıtlarına ‘ani ve gayri tabii ölüm” olarak yansıyan olayda soruşturmanın sürdüğü belirtilirken, otopsi sonucu paylaşıldı. Dün Hülya Eker’e yapılan otopside ölüm sebebinin “aort damarının yırtılması” sonucu olduğu tespit edildiği kaydedildi.
Başhekim Yardımcısı: “Bize böyle bir sorun iletilmedi”
Vefat eden Hülya Eker ve eşi İsa Eker ile ilgili YENİDÜZEN’e bilgi veren Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Sonuç Büyük, “Hülya Eker, eşinin işlemlerini yaparken elçilikte fenalaştı, çevredekilerin ambulans çağırması üzerine elçilikte ilk yardım müdahalesi yapılarak hastanemize saat 11:11’de getirildi.
Kalpte solunum durması olduğu için bir saat boyunca müdahale ederek hayata döndürmeye çalıştık. Ancak maalesef hastamızı tüm çabalara rağmen kurtaramadık. Bugün (dün) ilerleyen saatlerde Eker’in otopsisi yapılacak. Olay polis soruşturması kapsamındadır” dedi.
İsa Eker’in sağlık durumuna ilişkin de bilgi aktaran Büyük, Eker’in akciğer hastalığına bağlı akciğer yetmezliği nedeniyle 24 Temmuz’dan beridir Göğüs Servisi’nde yattığını kaydetti. Eker’in durumunun ciddi olduğuna değinen Büyük, Türkiye’ye sevki konusuna ilişkin ise “İsa Eker’in durumu ciddidir, Türkiye’de de tedavi olduğu bir merkez var, orada da ara ara takip edilen bir hastadır. Tedavi seçenekleri orada daha fazla olduğu için ambulans uçakla sevk ediliyor.
Kaç zamandır sevk beklediğine dair net bir bilgim olmamakla birlikte bu işlemlerin zaman aldığını söyleyebilirim. Sevki konusunda sorun olup olmadığını bilemiyorum. Bize böyle bir sorun iletilmedi. Türkiye’ye sevklerimiz sürüyor. Bize Eker’in sevkinin, TC Büyükelçiliği tarafından üstlenilen uçak ambulans ile yapılacağı bilgisi verildi.”
Hülya Eker’in fenalaştığı anda yanında olan aile dostu Mustafa Faris, yaşananları YENİDÜZEN’e anlattı:
“Kocasını kurtarmaya çalışırken kendi öldü”
Hülya Eker’in geçtiğimiz yıl ‘yüksek tansiyon’ ve ‘şeker’ nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını belirten aile dostları, Eker’in bu süreçte Girne hastanesinde tedavi gördüğü belirtti.
Hülya Eker’in fenalaştığı anda yanında olan aile dostu Mustafa Faris, yaşananları YENİDÜZEN’e anlattı.
Eker’in tansiyon dışında bir rahatsızlığı bulunmadığını anlatan Faris, yaklaşık bir yıldır sürekli hasta olan eşiyle ilgilendiğini belirtti.
Eker ailesinin sevk konusunda bir bilinmezlik içinde olduğunu ve Hülya Eker’in uzun süredir stresli günler geçirdiğini anlatan Faris, sürecin çok uzadığını iddia etti.
Faris şunları ifade etti:
“Eşi bir yıldır bronşit-astım hastalığıyla mücadele veriyor. Ara ara hastaneye yatıp yine çıkıyor. Bir türlü teşhis ve doğru tedavi bulunamadı. Hala oksijen maskesine bağlı yaşıyor. Bu süreçte de yaklaşık dört aydır eşi, İsa’yı yurt dışına sevk etmek için yollar arıyordu. Çalınmadık kapı bırakmadılar, günlerce gidip geldiler.”
“Çok uzun zaman aldı, çok uğraştı, çok didindi, olmadı, en sonunda Elçilik yardım etti”
“Eşinin sevk işlemleri için Elçiliğe gitmiştik, yanındaydım. Zaten uzun süredir sevk için çabalıyordu çünkü bir yıldır hiçbir tedaviye yanıt alamamışlardı. Hastalığın ne olduğu tedavisinin ne olduğunu bilmiyorlardı. Bu sürede Türkiye’ye gönderilecek denildi ama prosedürlerden dolayı çok zaman aldı. Dört aydır çok yoğun uğraş içindeydi. Akşamları eşinin yanında kalıyor, sabah ise sevk işlemleri için çabalıyordu. Çok stresli günler geçiriyordu. Çok uğraştı, çok didindi, olmadı, en sonunda Elçilik yardım etti”
“Aniden yere yığıldı”
“Aniden yere düştü, öncesinde şuram ağrıyor falan gibi bir şey hiç söylemedi, aniden yere yığıldı. Herkes yardıma koştu, olayın olduğu sırada Elçilikte iki hemşire vardı, onlar da işlem yapıyordu, hemen yardıma koştular, vatandaşlar çekildi, onlar müdahale etti, bu sırada ambulans hemen geldi, kalp masajı yapıldı, müdahale edildi ve hemen hastaneye kaldırdık.”
“Herkes sağlık konusunda iyi bir hizmeti hak ediyor”
“Kocasını kurtarmaya çalışırken kendi öldü. Bu sevk sürecinde, hastalığı için çok çabaladı, adeta kahrından öldü. Vatandaşa bu reva görülmemeli. Her kim isterse olsun, ister zengin, ister fakir, ister vatandaş, ister yabancı, ister yerli, ister turist, herkes sağlık konusunda iyi bir hizmeti hak ediyor.”
“Prosedürler bizi yormamalı, hayatımızı kolaylaştırmalı…”
“Sevk konusunda kurul için görüşmelerinde ‘borcumuz var, şu hastane olmaz, borcumuz var yollayamayız’ gibi söylemleri işitiyorduk. Bu olur şey değil, biz vatandaş olarak nasıl görevimizi yerine getiriyorsak siz de getirin, bunlar bizi bağlamaz. Prosedürler bizi yormamalı, hayatımızı kolaylaştırmalı… Çok koşturduk didindik, sonunda buradaki TC Elçiliği sayesinde İsa bey Türkiye’ye sevk ediliyor. Bugün ambulans helikopter ile gönderilecek. hala (Dün öğlen saati itibariyle) eşinin öldüğünü bilmiyor, söyleyemedik. Onun da hayatı pamuk ipliğine bağlı, oksijen maskesiyle yaşıyor, nasıl söyleyelim ki…
Bu sevk bir ay önce yapılsaydı olmaz mıydı? Bu sevk bir ay önce yapılsaydı belki de Hülya’yı kaybetmezdik… Devlet bize sahip çıksın, ayrımcılık yapılmasın, herkes iyi tedavi görmeyi hak ediyor, sevke ihtiyacı olan varsa da ‘biz şu veya bu sebeple yapamıyoruz, sizi yolluyoruz deyip hemen göndersinler, oyalamasınlar, insan hayatı geri gelmiyor… Prosedürler boşa vakit kaybına neden oluyor.”