Kıbrıs Türkleri olarak tarih boyunca ya da yaşadığımız son dönemde kendimize “köle” ya da “ikinci sınıf vatandaş” ya da “azınlık” sıfatlarını kabul etmedim. Savaş öncesi veya sonrası verilen mücadeleden dolayı layık görmedim. Bundan sonra da olamaz.
Ancak, adadaki anlaşmazlığın ve özellikle futbolda yapamadığımız gelişmenin bize sportif anlamda ne kadar çok kaybettirdiğinin ciddi anlamda farkındayız.
Ada futbolunda çok ciddi bir noktaya gelen futbol federasyonları arasındaki görüşmelerin eşit ve dengeli bir şekilde oluşmasına, olgunlaşmasına ve ülke futbolumuz adına bir çıkış noktası bulunmasına, sporu ve futbolu seven herkesin katkı koyması artık kaçınılmazdır. Bu konuda KTFF Başkanı Sayın Hasan Sertoğlu’na gereken destek, özellikle Zürih görüşmeleri öncesinde verilmelidir.
Önceki gece gazetemiz Yenidüzen’in Spor Bölümü’nün konuğu olarak Eziç Restorant’ta bir araya geldiğimiz Sayın Sertoğlu’nun, bu konuyla ilgili tavrı bizlere büyük umut verdi. 80’li yıllarda TRT’de, 90’larda video ve cdlerde, 2000’li yıllarda ise hemen hemen her kanalda ve internette sürekli izlediğimiz, özellikle yeni sistem ve disiplinlerin uygulanışını gıpta ve hayretle izlediğimiz dünya futbolundan izole edilmiş bir Kıbrıs Türk futbolcusunun olmaması ve bu sisteme ve ortama dahil olması için yapılan çalışma ve girişimler, takdir topluyor. Nereye varacak, ne olacak, şu an tam olarak bilemiyoruz. Sayın Başkan Sertoğlu da umutlu ancak neredeyse ser verip sır vermiyor. Ancak üstüne basarak söylediği nokta, “Çok güzel gelişmeler olacak.” şeklinde.
KTFF Başkanlığı görevine başlarken aldığı zor yükü iyi bir ekiple birlikte, uyum içerisinde, kaldırmaya devam eden ve bu yolda önemli mesafe kateden Sertoğlu ve yönetiminin, asıl bundan sonra işleri kuşkusuz daha zor. Olası bir anlaşma veya pozitif gelişme halinde KTFF’nin yükü artacağı gibi, sadece onların değil, futbolla ilgilenen herkesin artık kendisine çekidüzen vererek daha pozitif yaklaşımlar sergilemesi gerekecektir. KOP’un eskiye göre biraz daha yumuşak bir tavırda olduğu da söyleniyor. Bunun ne kadar gerçekçi olduğunu ancak Zürih veya Zürih sonrasında anlayabileceğiz. Ancak Sertoğlu ve yönetiminin Kuzey Irak’taki futbol turnuvası da dahil yaptığı tüm girişimler, futbolumuzun geri dönülemez bir yolda olduğunun açık kanıtıdır. Zaten dünya futboluyla aramızda varolan bir uçurum vardır. Yukarıdan bakarak bu uçurumun daha da derinleşmesini mi seyredeceğiz, yoksa bu uçurumun üzerine sağlam bir köprü kurup ve bu köprüden gururla geçip, karşı tarafta bizi bekleyen olumlu ortama dahil mi olacağız? İkincisini gerçekleştirmek için KTFF yönetimi kolları iyice sıvamış durumda. Spor basını olarak biz de dahil futbolla “severek” ilgilenen herkes de kollarını sıvamalıdır. Biz profesyonel futbol ortamı bulamadık. Ama çocuklarımız bulacaktır inancındayım.