Kontrolsüz güç, güç değildir

Bu ligin fizik kondisyon yönünden en güçlü takımı hangi takımdır diye sorsalar diğer takımların durumunu hiç etüt etmeden rahatlıkla Lefke’dir derim. Sezonun ilk maçında Girne’de Ocak ile oynanan maçta 3-1 geriden gelip oyunun son bölümlerin

Bu ligin fizik kondisyon yönünden en güçlü takımı hangi takımdır diye sorsalar diğer takımların durumunu hiç etüt etmeden rahatlıkla Lefke’dir derim.

Sezonun ilk maçında Girne’de Ocak ile oynanan maçta 3-1 geriden gelip oyunun son bölümlerinde beraberliği yakalamışları.

Maçtan sonra Kayhan hoca takımım 65. dakikadan sonra fizik olarak oyundan düştü diye açıklama yapmıştı. Mukayese açısından bu çok çarpıcı bir açıklamaydı zira on dakika daha maç olsa Lefke sahadan galip ayrılabilecek bir kondüsyona sahipti. İkinci haftada Bağcıl karşısında da üstün bir oyunla kazanmıştı. Geçen hafta Gönyeli maçında son anda gelen gol de bana göre tesadüf değil takımın 90 dakika boyunca sahada diri kalmasının bir sonucuydu. Ligin dibindeki takımlardan biri olan Düzkaya karşısında Lefke’nin zorlanmadan kazanacağını tahmin etmek zor değildi. Maç başladıktan sonra bu takım nasıl gol atacak diye düşünmeye başladım.

Lefke topa hakim olan taraftı, ancak topu dikine kullanmak yerine gereksiz yapılan yan paslar, ayağa oynama yerine yüksekten atılan pas denemeleri Lefke’nin ilk başta bu şekilde sonuca gidemeyeceğini gösteriyordu. Halbuki farklı bir skor yakalama düşüncesiyle Lefke oyuna üç forvetle başlamıştı. İlk yarı Feridun’un topla buluştuğu anlarda pek etkili olamaması, Aziz’in attığı bereberlik golü dışında hemen hemen topla hiç buluşamaması, Kasım’ın kalabalık defans içerisinde dikine gitmeye çalışırken faulle durdurulması nedeniyle Lefke erken beklediği gole bir türlü ulaşamadı. Üstüne üstlük ender gelen Düzkaya ataklarında Ersen’in rakibini pek ciddiye almaması nedeniyle kaçırması ve hiç gereksiz bir penaltıya sebebiyet vermesi bir anda Lefke’nin 1-0 geriye düşmesine neden oldu. Ersen hem rakibini kaçırdı hem de penaltıya sebebiyet verdi. Hani derler ya “özrü kabahatinden büyük” diye, işte tam da o hesap. Lefke Düzkaya’dan fizik kondüsyon yönünden daha güçlü olmasına rağmen bunu skora yansıtmakta çok gecikti.

İkinci yarıyla birlikte Lefke takım tertibinde değişikliğe giderek klasik 3-5-2 sistemine geri döndü. Kasım’la Aziz çift forvet oynarken Feridun orta alanın solunda görev yapmaya başladı. İlk devre tutuk ve mücadeleden uzak bir görüntü çizen Feridun’un ikinci devre daha etkili bir oyun ortaya koyduğunu söylemek mümkün. Yine maçın ilk bölümlerinde yüzünü kaleye pek dönemeyen Kasım maçın ikinci yarısında yüzünü kaleye döndüğü ilk pozisyonda golü buldu. Kasım’ın yüzünü kaleye dönmesine müsade edilirse rakip defansların penaltı veya faulden başka yapacak birşeyi kalmaz. Bu yüzden bu ülkede yetişen nadide bir çiçeğe benzettiğim Kasım’ı kasap futbolculardan korumak için hakemlere büyük görev düştüğüne inanıyorum.

Sonuçta Lefke gücünü sahaya tam olarak yansıtmayarak üç gol buldu. Potansiyelini tam olarak sahaya yansıtsa acaba sonuç nasıl olurdu?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri