Yedikonuk köyünde ‘savaşı’ simgeleyen oyunu film gibi sosyal medyada paylaşan çocuklar, köylerinde vakit geçirecek başka bir şey olmadığı için kısa film çekerek ‘sanat’ yaptıklarını iddia etti, “Konumuz Afrin operasyonudur” dedi.
Ortalama 25 kişilik ‘YEDİKONUK TEAM’ adı verdikleri kısa film ekibi oluşturduklarını öne süren çocuklar, “tüm çocukları evlerinde android bir beyin halinden çıkarıp sanat alanına teşvik etmiş bulunmaktayız. Ailelerimiz bizi şiddetten uzak yetiştiriyor. Biz de bu filmlerden etkilenecek çocuklar değiliz” dedi.
Didem MENTEŞ
Yedikonuk köyünde ‘savaşı’ simgeleyen oyunu film gibi sosyal medyada paylaşan çocuklar, köylerinde vakit geçirecek başka bir şey olmadığı için kısa film çekerek ‘sanat’ yaptıklarını iddia etti.
Ortalama 25 kişilik ‘YEDİKONUK TEAM’ adı verdikleri kısa film ekibi oluşturduklarını ve zaman zaman farklı konularda kısa film çekerek yayınladıklarını öne süren çocuklar, “tüm çocukları evlerinde android bir beyin halinden çıkarıp sanat alanına teşvik etmiş bulunmaktayız. Ailelerimiz bizi şiddetten uzak yetiştiriyor. Biz de bu filmlerden etkilenecek çocuklar değiliz” dedi.
Sosyal medya hesapları üzerinden basında çıkan haberlere yanıt veren grup, bu gibi filmlerden etkilenmeyen çocuklar olduklarını ileri sürdü.
“Biz bu filmlerden etkilenecek çocuklar değiliz”
“Yedikonuk Team” adı altında sosyal medyadan yapılan açıklama şöyle: “Yedikonuk köyünde yaşayan ortalama 25 kişilik YEDİKONUK TEAM adlı kısa film ekibi olarak hepimizin ortak görüşü olan bu yazıyı size duyurma gereği hissettik. Yedikonuk köyü çocukları kısa film yapımında diğer köy çocuklarına örnek olmuş ve bizim öncülüğümüzde tüm çocukları evlerinde android bir beyin halinden çıkarıp sanat alanına teşvik etmiş bulunmaktayız. Şuan Kıbrıs basını bizim hakkımızda kötü haber yapıp Sosyal Hizmetler Dairesi peşimize düşmüş bulunmaktadır. Tabi reklamın iyisi kötüsü olmaz, gazetelerin bizim haberlerimizi yapması bizim işimize geliyor. Bizden 30 yıl önceki nesil, 20 yıl önceki nesil ve 10 yıl önceki nesil bu savaş oyunlarıyla büyüdü. Devlet bölgemize yatırım yapmadı ve vakit geçirecek başka bir şey yok. Üstelik bizden önceki tüm nesiller bu oyunları oynamalarına rağmen hepsi kendi çabalarıyla iyi yerlere gelip, asla şiddete meyilli bir yapıya sahip olmadılar ve hatta Sanat alanında kendilerini geliştirdiler. Ailelerimiz bizi şiddetten uzak yetiştiriyor. Biz de bu filmlerden etkilenecek çocuklar değiliz. Bunun sanat olduğunun hepimiz farkındayız. Bizi gelip tanımış olsaydınız anlardınız. Sizin çocuklarınız etkilenebilir. Bu sizin suçunuz. Biz köy çocuğuyuz”
“Boş vaktimizde film çekiyoruz”
Boş vakitlerinde film çektiklerini söyleyen çocuklar, şunları aktardı: “Okuldan sonra iş yapmaya gidiyoruz. Boş vaktimizde de film çekiyoruz. Bizi şikayet eden bu insanların çocukları bu oyunları oynamıyormuş gibi davranıyorlar. Sokakta da oynuyorlar, bilgisayarda da oynuyorlar (Counter Strike gibi oyunlar) ve filmlerini de izliyorlar. O zaman bu oyunlarda yasaklansın. Ama onlara tabi ki laf söylemezler. Çünkü burada siyasi ve asker nefretini çocuk psikolojisi altında basına yansıtıyorlar. Sanatın ve üretimin olmadığı Kıbrıs'ta bu tür sanatsal üretimler karşısında nasıl davranmaları gerektiğini bilmemeleri gayet normal. Dünya da Oscar ödüllü almış savaş filmleri var ve hatta o filmlerde oynayan Oscar ödüllü çocuk oyuncular var. Kim eleştirdi bu filmleri? Çünkü olaya sanatsal yaklaşıyorlar. Bizim köydeki daha önce bilim kurgu ve komedi alanında Avcı Ramazan isimli bir film çektik. Bilgisayar üzerinden canavar yaratıp bu canavarla savaşmak üzere bir senaryo hazırladık. Filmi kendimiz çekip kendimiz montajladık ve muazzam bir izlenimle filmimizi adaya yaydık. Hangi basın bize aferin diyerek reklamımızı yapıp destek oldu? Ama köstek olmaya gelince hepsi çocuk psikiyatrisi kesiliyor başımıza.
“Konumuz Afrin Operasyonudur”
Sosyal Hizmet Dairesi’ni de eleştiren çocuklar, şöyle devam etti: “Peki Sosyal Hizmetler dairesi bizi eleştireceği zaman meydanlarda da, olay bizim yeteneğimizi görüp elimizden tutmaya geldiğinde neden piyasadan kayboluyor? Bu videoları biz yazıp, biz çekip, biz montajlıyoruz. Ailelerimizle de uğraşmaktan vazgeçin. KKTC'de Bilişim Yasası yoktur. Yasal yönden bizimle uğraşmaya hiçbir hakkınız yoktur. Siz önce bu ülkenin askerine, mahkemesine, Cumhurbaşkanına internetten küfredenlerin peşine düşün. Biz kimseye hakaret etmedik. Üstelik videomuzda hiçbir ırkı ve devleti aşağılamadık. Askerimize karşı teröristler. Yani ne olduğu belli olmayan örgütler konu edildi. Konumuz Afrin Operasyonudur. Kıbrıs basını bu yazımızı görmezden gelip inatla bizi yerden yere vuran haberler yapmaya devam edecek. Bir şey değil, reklamın iyisi kötüsü olmaz. Biz yeni videolarımızı çekmeye devam ediyoruz”