Yıllardır Kıbrıs sorunuyla debelenip duruyoruz.
Egemenlerin ortaya attığı terimler ve yarattıkları karmaşa ile de bu sorunu çözmeye çalışıyoruz.
Başaramıyoruz.
İyi sıhhatte olsun Denktaş Bey’in bu sorun ile yatıp kalktığını, mümtaz arkadaşları ile ürettiği terminolojiler ile “Kıbrıs Sorununu” nasıl işin içinden çıkılmaz boyuta getirdiğini takdir etmeyenimiz yoktur.
Bunlardan biri de “egemenlik” tartışmalarıdır.
Artık ulus devletlerin bile ulusal sınırlar içinde egemen olamadığını ya da egemenliklerini her alanda başka devletler veya merkezlerle paylaştığını bildiğimiz halde maalesef burayı farklı dönemlerde farklı düşüncelerle yönetenler dahi bu “egemenlik” söylemi içinde debelenip durdular.
Bunun siyasetten futbola uyarlanışının en güzel örneğini Fenerbahçe ve Türkiye Cumhuriyetlerinde gözlemlemekteyiz.
Futbolda egemenlik kimdedir?
Türkiye örneğine bakacak olursak Türkiye Futbol Federasyonu önce bende dedi. “Ben kendi mahkeme sonuçlarını bekleyeceğim, ona göre karar vereceğim” dedi.
‘Egemenlik’te yargının kontrolü, para ve askerin kontrolü gibi önemliydi milattan önce!
Sonra milat yaşandı. Bundan habersiz olanlara ve futbolu yönetenlere UEFA bunu dün hatırlattı.
Fenerbahçe kulüp avukatlarından Haluk Burcuoğlu, “Biz TFF’yi özerk zannediyorduk” değil dedi. Koskoca Fener’in avukatı da yanlış bildiğini itiraf etti sonunda. Aslında “özerk” bilirimden kastı “egemen” bilirimdi. Çünkü yapı özerktir ama egemenliğinin UEFA ile paylaşıldığından ve de uluslararası teamüllerin dışında kalamayacağından farkında bile değildir.
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Millet”inin değildir dedi aslında UEFA. “Benim de kayıtlı şartlarım var” diyerek devam etti ve seni, beraber oluşturulan ligden çekilmen için dostça uyardı.
Eğer çekilmezseniz sizi “topyekun dışalarım” kendi liglerinizde dahi oynayamazsınız uyarısını da sözcüklerin arasına gizledi.
Biz bu egemenliği çok mu abartmışız acaba? Ya da egemenlik kimde olacak tartışmasını!
Bu tartışma işi yokuşa sürmek için yaratılmıştır.
Milattan sonra egemenlikler karşılıklı paylaşılmaya başlanmıştır.
Siyasette bunun adı “karşılıklı bağımlılık” olup hiçbir ülke, hiç bir kurum tek başına bir şeyin egemeni değildir artık.
Bu futbolda da böyledir.
Belirleyici olan ulusal sınırların içi değildir artık.
Uluslararası diyaloglar ve eğilimlerin dışında kalmanız hiç mümkün değildir.
Sahi ama egemenlik kimde gerçekten?