“Eski Başbakan’ın banka hesabıyla ilgili makaleni on binden fazla insan okumuş” dediler.
Okumuş da ne olmuş?
Bir başbakanın hesabında 31 dakikada 4 milyon 131 bin TL para hareketi oluyor.
Ve henüz ses yok!
Meclis’teki zarflar açılmayacak mı, tartışıyoruz.
Bu kadar sıradan…
“Hukuk” dilinde kelamlar, “yasa”dan alıntı laflar büyük bir şaibeyi anlatmaya yetmiyor.
4 milyon bu!
***
Pek çok özel mesaj geliyor:
“Peki bu parayı kim vermiş?”
“Gizlin gizlin” konuşuyor ahali.
Fısıldaşarak.
Herkes de biliyor.
“Pis işler” bunlar!
“Aman çok da bulaşma…”
***
Siyasi partiler “bilet” satardı.
Deste deste!
Şimdi başkanlarını satıyor (!)
Çok mu ağır bu ifade?
O zaman birileri çıkmalı, konuşmalı, kendi siyasi parti başkanını sorgulamalı, savunmalı, aklamalı, yargılamalı…
Öyle arkasından “vıdı vıdı” konuşmak, yüz yüze gelince “sarmaş dolaş” kavuşmakla olmuyor.
Başkan’ın kendisi, “geliniz buyurunuz, beni soruşturunuz” demeli…
Meclis için de bir “şaibe” bu…
4 milyon diyorum, 31 dakikada…
***
Mal beyanlarına dair zarf açılacak da Meclis Divanı bakacak; bir şüphe duyarsa Başsavcılık’a sevk edecek, o polise aktaracak…
Meclis Başkanı diyor ki, “Bu konuda bilgi verirsek yasa açık ve nettir, 3 yıla kadar hapis cezası vardır, tüm bu süreç gizlilik içerisinde yürütülmelidir…”
Yasayı kitabı anlarım da…
Bu sessizliği anlamam…
Siz farkında mısınız, 4 milyon lirayı kazanmak için kaç ömre ihtiyaç var?
Üç defa daha dünyaya gelse bir dar gelirli, beş defa daha gelse…
Yine olmaz, yine olmaz!
İsyanım budur.