Biz de (gazeteciler) bir zamanlar bir milletvekili, bir bakanla görüşebilmek, bilgi alabilmek için meclis koridorlarında mekik dokurduk.
Daha zordu eskiden bir vekile, bir bakana ulaşmak… Ağızlardan söz almak, bilgi almak mümkün olamazdı bir zamanlar… Herhalde şimdi olduğu gibi özellikle azınlık hükümetinin büyük ortağında olduğu gibi her vekil bir parti değildi!..
Parti başkanları, MYK’lar veya Parti Meclisleri daha çok dikkate alınıyor, partiyle ilgili açıklamalar belirli kişiler tarafından yapılıyordu.
Disiplin daha fazlaydı partilerin içinde, kurallar dikkate alınıyordu.
Tabii cep telefonları da yaygın değildi, ‘o zamanlar’ dediğim yıllarda… Şimdiki gibi telefonun ucunda bulamazdınız milletvekillerini… Şimdiki gibi zaten konuşmaya hazır hatta can atan vekilleri bulamazdınız…
İşte onun için de koridorlarda biz de dolaşır, koridorda rastlarsak belki bir iki sözcük alma imkânı bulabiliyorduk.
‘Biz de’ diyorum çünkü eskilerdeki bu durumumuzu atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Brüksel’de AB binalarındaki koridorda yakaladığı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le yaptığı görüşmeye benzettim. O günleri hatırladım nedense!
Koridordaki rastlaşmadan önce, hatta Brüksel’e yola çıkmadan önce bir haber geçildi; “Tatar’ın Guterres’le yapacağı görüşmenin saati belli oldu” diye… Görüşmeyle ilgili gelen fotoğraflardan anladığımıza göre Guterres’in koridordan geçiş saatini saptamışlar! ve görüşme saatiyle ilgili haber öyle geçilmiş gibi görülüyor.
Tatar bu buluşmada, Kıbrıs sorununun çözümü için Türk tarafının yapıcı tutumunu sürdüreceğini söylemiş ama ardından da eşit uluslararası statünün kabul edilmesi gerektiğini de belirtmiş.
Tabii Cenevre’de masaya KKTC’nin tanınması şartlarını koyduktan sonra şimdi neden Guterres’i koridorlarda yakalamaya çalıştığını da sorgulamak gerek.
Acaba atamayı yapanlar “Tatar’a şimdi git, biraz yumuşatmaya çalış, çünkü AB nezdinde zorlanıyoruz” mu dediler bilemiyorum ama koridor macerası çok da olumlu geçen bir sürecin görüntüleri değil gibi görünüyor.
***
Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile de görüştü Tatar ama bu görüşme de oteldeki kahvaltı sırasında oldu. Ayaküstü, kahvaltılarını alırken Tatar, Miçotakis’le görüştüğü haberini getirirken, Miçotakis, “görüşmedik, rastlaştık” dedi.
Tatar’a Miçotakis de; “Gerçekte Sayın Tatar ile görüşmedik, oteldeki kahvaltı sırasında karşılaştık, birkaç saniye konuştuk. Bu kısacık süre içerisinde kendisine iki devlet çözüm teziyle hiçbir noktaya varmayacağımızı, bunun yalnız BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla çatıştığı için değil, Avrupa müktesebatıyla tamamen uyumsuz olduğu için reddedildiğini yineledim. Dolayısıyla Sayın Tatar Avrupa’da, Brüksel’de iki devletten söz etmemeli çünkü kimse kendisini dinlemeyecek. Konuşma sonlandı, bunun dışında bir görüşmemiz olmadı” haberiyle karşılık verdi.
***
Yani Cenevre sonrası Türk tarafının bir dert anlatma çabası var gibi görünüyor… KKTC’nin tanınması koşulunun beklenen etkiyi göstermediği mi fark edildi acaba!?