'KORKUNÇ REKABET'

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, YENiDÜZEN’e konuştu. Tıp-İş ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği arasındaki kavganın kendisini ilgilendirmediğini vurguladı

Fayka ARSEVEN KİŞİ 

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, Tıp-İş ile Serbest Çalışan Hekimler Birliği arasında korkunç bir rekabet olduğunu ifade ederek, “doktorlar dışındaki meslek gruplarının 2’nci işi ne olacak? Doktorlar günah keçisi seçildi. Sebebi de kendi aralarındaki rekabet” dedi. 
Sucuoğlu, “Ben ne ona ne diğerine yaranmak zorunda değilim. Eğer bunu yapmak isteseydim başında taraf olurdum ve biterdi. Ben koyduğum hedefe doğru gidiyorum. Kavgaları beni ilgilendirmez” vurgusunda bulundu.  
Basının da yaptığı haberlerle özelleştirmeye çanak tuttuğunu iddia eden Sucuoğlu, “Bizim gazetelerimiz farkında olmadan yapmış olduğu haberlerle özelleştirmeye çanak tutmaktadır resmen” ifadelerinde bulundu.  
Bu hafta Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ile sağlıkta yaşananları konuştuk.  
 

  • YENiDÜZEN: Yine bir ara emri gündemde ve yine bir B planı konuşuluyor mu?  
  • Faiz Sucuoğlu: 2 taraf dinelecek. Savcılık devreye girecek. Konu görüşülecek. İnşallah bir şey olmaz da B planına veya başka bir şeye gerek kalmaz.  
     
  • YENiDÜZEN: Beklentiniz nedir? 
  • Faiz Sucuoğlu: Beklentim toplum menfaatidir. Şu anda biliyorsunuz Temmuzun sonunda gazetelerde ‘sağlıkta kaos çıkacak, hastaneler boşalacak, istifalar olacak, sağlıkta kaos’ diye manşetler atıldı. Bizim bu geçici hamlemiz ile 5 doktor istifa etti, 4 doktor geri geldi muhtemel o bir doktor da geri gelecek. Yani istifa sıfır. Yani daha da güzel tarafı şu anda onkolojide bir onkoloğumuz çalışıyor. Radyoloğumuz geldi. Yeni kardiyoloğumuz geldi ve daha birçok doktor arkadaş görevde. Yani öngörülerimiz genelde çok şükür doğru çıkıyor. Dedik ki; ‘bu maaşla doktor gelmez.’ Haklı çıktık. Dedik ki; ‘özlük haklarını düzeltmemiz lazım çünkü başka türlü Kıbrıslı doktorları memlekete çekemeyiz’. Haklı çıktık. 30’a yakın müracaat oldu, bir kısmı alındı. Bu süreç geçici, döner sermaye ile ilgili mahkeme nasıl karar alacak önemli… Döner sermaye bizim zaten A planımızdı. Esas hedef döner sermaye geçer ve başka bir şeye de gerek kalmazdı. 2 Ağustos itibarıyla da normal döner sermaye yasası gereği her şey sisteme otururdu.  
    Bu süreç hemen bir günde mükemmel mi olacaktı? Hayır ama doktorların motivasyonu ve istifa düşüncesi ortadan kalkacaktı. 
     
  • YENiDÜZEN: Kliniklere denetim yapıldı mı?  
  • Faiz SUCUOĞLU: Tabi ki.  2 Ağustos’ta Serbest Çalışan Hekimler Birliği geldi, ellerinde şikayet dosyaları ile… Müsteşarı görevlendirdim, yazılı olarak. Müsteşarım, soruşturma memurlarını görevlendirdi. Yanılmıyorsam 12 veya 13 Ağustos’ta neticeler geldi. Sadece onlar değil, devlette çalışıp kliniği olanların hepsi gezildi, rapor çıktı. Bu rapor şikayetçi olan tarafa yollandı aynı zamanda Ombudsman’ın da böyle bir yazısı vardı, ona da yollandı.  

 

“Kamu Sağlığı Çalışanları Yasası’nın 40’ncı maddesi çerçevesinde doktorun hastanede ikinci iş hakkı var. O kullanılıyor. Bu yasayı da biz geçirmedik, bizden çok önce yapılmış bir yasadır.” 

  • YENiDÜZEN: Raporda neler yer aldı? 
  • Faiz SUCUOĞLU: Bütün tabelalar kalkmış, klinikler kapatılmış. Şu anda hastanede öğleden sonra Kamu Sağlığı Çalışanları Yasası’nın 40’ncı maddesi çerçevesinde doktorun hastanede ikinci iş hakkı var. O kullanılıyor. Bu yasayı da biz geçirmedik, bizden çok önce yapılmış bir yasadır. 
    Hatta bir sendika bununla ilgili mahkemeye başvurdu. Ama bu yeni bir şey değil ki arkadaşlar.  
     
  • YENiDÜZEN: Sigorta yatıranların öğleden sonra hastanede paralı bakınması pek anlaşılmadı. Sigortalı neden devletin binasında, alacağı hizmete para ödeyecek? 
  • Faiz SUCUOĞLU: Hasta mesai saatleri içerisinde ücretsiz doktora gidebilecek. İstersen saat 15’ten sonra nöbetçi doktora ücretsiz muayene olabileceksin. Ama nöbetçi doktoru değil de X doktoru istersen o zaman ücret ödeyeceksin.  
     
  • YENiDÜZEN: Bu tüzük neden bu kadar tartışma konusu oldu. Siz bu tüzüğü hazırlarken, hukuki görüş aldınız mı?  
  • Faiz SUCUOĞLU:  Savcılığın onayını aldık. Tüzük en geç 1 yıl içerisinde biter. Biz de 1 yıl içerisinde veya yarın mahkeme derse ki döner sermaye yasası tamamadır hemen tüzük ortadan kalkar. Tüzüğün esas amacı şuydu; 150 tane kadrolu doktorumuz var. Bu 150 doktor arkadaşımız döner sermayenin olamayışı ve diğer sebeplerden dolayı devre dışı kalacaktı. Yani benim şu an 270 doktorum var hastanede, toplam doktor sayım 350… 150 tanesi bana göre lokomotif dediğimiz hastaların büyük oranda tercih ettiği, muayene olduğu doktorlar mesai saati dışında evlerinde oturacak, denize girecek ama hiçbir şekilde hasta bakmayacaklar. Yani ya 2’nci iş yasağı geldi kardeşim nokta. 150 doktor devre dışı, bakmasın istemem, herkes istifa etsin, 120 istifa geldi bana imzalı… Kapatalım hastaneleri veya küçülelim. Peki nasıl sağlık hizmeti alınacaktı?  

“Sanırım yanlış anlaşıldı ve zannedildi ki hastane saat 15’ten sonra özelleşti. Yoktur böyle bir şey. Yapılan tüzük yasa değildir, döner sermaye geçene kadar kaosu ortadan kaldırmak için alternatif çözüm olarak üretildi.” 

“Yasayı bilmiyorlar” 
 

  • YENiDÜZEN: Çeşitli kesimlerin bu tüzüğün uygulanmasına karşı çıkmasının nedeni nedir? 
  • Faiz SUCUOĞLU:  Yasayı bilmiyorlar. Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nı bilmiyorlar.  40’ncı maddesinde böyle bir şeyin olduğunu yıllardır bilmiyorlar. Şöyle bir algı oluştu; ben acile gidersem saat 3’ten sonra, ya da bana nöbetçi doktor bakarsa para alacak. Yoktur öyle bir şey. Eğer sen örneğin mesai saati dışında Dr. Sıla Usar nöbetçi değil ve illa ki ona muayene olacaksın o zaman para ödeyeceksin. Ama hem doktor seçip hem para ödemeyeceksin varsa dünyada böyle bir sistem veya yer bana biri söylesin.  
    Sanırım yanlış anlaşıldı ve zannedildi ki hastane saat 15’ten sonra özelleşti. Yoktur böyle bir şey.  
    Yapılan tüzük yasa değildir, döner sermaye geçene kadar kaosu ortadan kaldırmak için alternatif çözüm olarak üretildi.  Gayri yasal olmaması için de ben hukukçu değilim ama bütün hukukçularımız 3 haftadan fazla, yoğun çalışmasından sonra ortaya çıktı. Eften püften 2 günde hazırlanmadı.  
     
  • YENİDÜZEN: Akçiçek Hastanesi’nde morgda bir cenaze çürüdü. Bu konuda kendinizi ne kadar sorumlu hissediyorsunuz? 
  • Faiz SUCUOĞLU: Hissetmiyorum. Üzüldüm çok, aileyi de aradım. Bilmediğimiz bir sistem ortaya çıktı. 40 yılda ilk defa olmuş ve 40 yıldır aynı sistem. Cenazeyi Akçiçek Hastanesi morguna Girne Belediyesi çalışanları koyuyor, düğmeye basılıyor, çalışmaya başlıyor. Öncesinde başka cenaze olmadığı için sıcaktı oda, ailenin o ifadesi doğru ama öncesinde morg boş olduğu için sıcaktı. Cenazenin olmadığı yerde 24 saat çalışmaz. Geldiğinde cenaze çalıştırdılar. Herhangi bir zamanda bir şey oldu ve bozuldu. Şansızlık 3 gün orada tutulmasıydı. Başka cenaze de olmadı. Başka cenaze çıksaydı fark edilecekti. Eski hastanelerde bağlantı yoktur. Bir bölüm devre dışı kaldığı zaman merkezde görülmez. Devlet Hastanesi’nde de böyle… Parmağımın arkasına da saklanmıyorum. Ben gidip de Akçiçek Hastanesi’ndeki morgu ziyaret etmedim. Benden önce de ziyaret eden olmadı. Böyle bir olay da 40 yılda ilk kez oldu. Çok üzücü bir olay... Aileyi aradım, durumu anlattım, özür diledim.  
    Şimdi bundan ders çıkararak özellikle belli kritik bölgelere özel bağlantı sağlayıp, arızaları anında göreceğiz.  
    Akçiçek Hastanesi Başhekimi Salih Beyoğlu’nun bana gönderdiği soruşturma yazısında da 4 yıl önce morgda sorun olduğu ve o dönemde sadece sorunlu motorların tamir edildiği ifade edildi. Yine Beyoğlu raporunda, Girne Belediyesi’nin defin hazırlıklarını hastanede yaptığını, diğer ilçelerde ise belediyelerin mezarlıklarda hazırladıkları uygun yerlerde yapıldığına da değindi. Bu olayın bir daha yaşanmaması için belediye kendi görevini kendisi yapacak. Eğer hastanede yapmaya devam edecekse de Girne Belediyesi personel görevlendirecek.  
     
  • YENİDÜZEN: Etik Hastanesi’nde yaşanan ölüm olayıyla ilgili rapor hazırlandı mı? 
  • Faiz SUCUOĞLU: Bir rapor geldi ama biz imzalayıp polise yollarız. Yargı süreci olduğu için açıp okumadım, eğer isterlerse açıp okuyup, görüş verebilirsiniz.  
     
  • YENİDÜZEN: Yeni hastane inşaatı gündemde yeni hastane sağlıkta bir kurtuluş olacak mı? 
  • Faiz SUCUOĞLU: Olacak. İnsanın yaptığı aksaklıklar dünyanın her yerinde vardır ve var olacaktır. Bizdeki en büyük sıkıntı alt yapıyla beraber aksaklıklar olduğu için sabırları taşırıyor. Biri derse ki biz eksiksiz ve hatasız sağlık hizmeti veririz kesinlikle söz konusu değil. Bizim nedir gayemiz ve amacımız; alt yapıyı düzenleyelim, doktorlardaki motivasyonu kazandıralım. Motivasyonu, konsantresi düşük insan hata yapar. İşte benim zaten bu davalarda en büyük sıkıntım bu oldu. Haklı da çıktım. Ciddi derecede doktorlarımızın Temmuz ayında motivasyonları dibe vurmuş vaziyetteydi. Bu insanlara bu halde ‘git ameliyat yap’ diyemezsin. Yapmaz zaten.

“Çünkü 2 tane kutup oluştu. Birisi Tıp-İş birisi de Serbest Çalışanlar… Birbiriyle korkunç rekabet içerisindedir.” 

  • YENİDÜZEN: Her attığınız adım yargıya gider… 
  • Faiz SUCUOĞLU: Çünkü 2 tane kutup oluştu. Birisi Tıp-İş birisi de Serbest Çalışanlar… Birbiriyle korkunç rekabet içerisindedir. Hangi adımı atarsam bir taraf ki şu ana kadar Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nde oldu bu ki bizim dönemimizde değil 3 yıl önce başladı bu kavga… 3 yıldır mahkemeler devam eder. Ama ne halse yeni yasaların da çıkmasıyla sağlık hep gündemdedir.  
    40 yıllık Hasta Hakları Yasası, Özel Hastaneler Yasası bitti, Meclis’te. İnsanlar işte yapılmaz edilmez der, yapılınca da ‘yapılırdı’ dersin. E yapılsaydı o zaman.  
    Döner Sermaye 1996 -1998  yılında tartışılmaya başlandı. Üstelik Sayın Cumhurbaşkanı’nın partisi tarafından. Ama ne gariptir ki 19 yıl sonra bize nasip oldu ve Cumhurbaşkanı eşitlik hakkı var mı yok mu diyerek Anayasa Mahkemesi’ne yolladı ki Meclis’e de yollayabilirdi. Görüşmeler devam eder Meclis’e yollasaydı, olağanüstü toplantı yapılırdı 15 gün içinde yürürlüğe sokardık.  

“Bana göre Cumhurbaşkanı’nı yanılttılar. Sitemim; bizi çağırmamasıdır. Tabi ki Cumhurbaşkanı kararını kendisi verecek. Ama çağırsaydı bizi ve dese ki; niçin yaptınız bunu? Kendimizi izah edecektik.” 


Bakan’dan Cumhurbaşkanı’na sitem: “Bana göre Cumhurbaşkanı’nı yanılttılar”
 

  • YENİDÜZEN: Neden Cumhurbaşkanı Meclis’e değil de Anayasa Mahkemesi’ne yolladı peki? 
  • Faiz SUCUOĞLU: Bana göre Cumhurbaşkanı’nı yanılttılar. Sitemim; bizi çağırmamasıdır. Tabi ki Cumhurbaşkanı kararını kendisi verecek. Ama böyle bir nazik konuda üstelik 2 Ağustos’ta 2’nci  iş yasağının yürürlüğe gireceği gün itibarıyla resmi olarak tartışmaların bütün ülkeyi sardığı bir dönemde böylesine kritik bir olayda İsviçre’ye görüşmelere gitmeden önce imzalayıp Anayasa Mahkemesi’ne gönderiyorsun. Çağırsaydı bizi ve dese ki; niçin yaptınız bunu? Bizde kendimizi izah edecektik.  
    16 ayda sağlıkta birçok iş yaptık. Benim Türkiye ile olan protokol gereği mükellefiyetim altında olan ve 2018 Aralık’ta tamamlanması gereken tüm yasalar bitti.  

 

“Olumlu ya da olumsuz ama genellikle de olumsuz, sağlık dünyada herhalde en çok bizim ülkemizde tartışılıyor. Bizim gazetelerimiz farkında olmadan yapmış olduğu haberler ile özelleştirmeye çanak tutuyor.” 
 

“Kavgaları beni ilgilendirmez” 
 

  • YENiDÜZEN: İki örgütün kavga içerisinde olduğunu ifade ettiniz. Sağlık Bakanlığı bunun neresinde? Arada mı kaldınız? Bu sorun nasıl çözülecek?  
  • Faiz SUCUOĞLU: Arada kalmış değil, tam göbeğindeyiz. Beni sendikalar veya dernekler ilgilendirmez. Beni ilgilendiren halktır. Zaman zaman Serbest Çalışan Hekimler bizi göğe çıkarır, bulutların üzerine, Tıp-İş grev açıklar ama biz doğru yolumuzda gideriz, bu defa Tıp-İş güllük gülistanlık diğeri yerden yere vurur. Ama ben ne ona ne diğerine yaranmak zorunda değilim. Eğer bunu yapmak isteseydim başında taraf olurdum ve biterdi. Ben koyduğum hedefe doğru gidiyorum. 2 tarafın kendi arasındaki çekişmesi, kavgası, kendi zümrelerinin çıkarları için ortaya koyduğu kavga ilgilendirmez. Beni ilgilendiren tek şey alt yapıyı nasıl düzeltebilirim, doktorların performansını nasıl yükseltebilirim ve halka vereceğimiz sağlık kalitesini ve sürekliliğini nasıl sağlayabilirim.  
    Biz hedefimize doğru giderken bazılarının canı acıyor. Acıyacak. Hangi taraf acırsa o bize saldırıyor. Yapacak bir şey yok. O zaman Sağlık Bakanlığı’nı ortadan kaldıralım 6 ay biri yönetsin 6 ay öteki. Öyle bir şey olamaz.  
    Olumlu ya da olumsuz ama genellikle de olumsuz sağlık dünyada herhalde en çok bizim ülkemizde tartışılıyor. Bizim gazetelerimiz farkında olmadan yapmış olduğu haberlerle özelleştirmeye çanak tutmaktadır resmen. Yenidüzen Gazetesi de, hiçbirini ayrı tutmuyorum. Nasıl? Hastaların güvenini tamamen sıfırlayıp hiç iyi bir şey yokmuş gibi sizde var zaman zaman ama bazılarında hiç iyi bir şey yapılmamış gibi hep kötü şeyler yazılıyor, görüntüleniyor. 

 

“Şu anda doktorlar dışındaki meslek gruplarının 2’nci işi ne olacak? Doktorlar günah keçisi seçildi. Sebebi de kendi aralarındaki rekabet.” 

 

  • YENiDÜZEN: Siz basını suçladınız, özelleştirmeye çanak tutuyor dediniz. Peki siz Sağlık Bakanı, milletvekili, yıllardır siyasetin içinde biri olarak siz ve diğer Sağlık Bakanları özelleştirmeye çanak tutmadınız mı? Bugün en temel hakkımız olan sağlık ve eğitim hizmetlerini özelden almamıza neden olmadınız mı? Siz sorumlu değil misiniz? 
  • Faiz Sucuoğlu: Hayır sorumlu hissetmiyorum. Ben geldiğim günden beridir 2 defa bütün hastaneleri denetledim, tüp bebekleri denetledim. 3’ncü denetim başlıyor. Bunları hep yapıyoruz.  Söylediğinde çok haklısın ama şu var; dünyada rekabet var. Sen engelleyemezsin klinik açılmasını ama sen 40 yıldır devlet olarak yasak dediğin kliniklerden her yıl vergi aldın. Böyle bir tezat olabilir mi? Ama şu anda doktorlar dışındaki meslek gruplarının 2’nci işi ne olacak? Doktorlar günah keçisi seçildi. Sebebi de kendi aralarındaki rekabet. Şu anda bunun acısını sağlık sektörü kendisi çekiyor.  
    Özeller açılacak engelleyemezsin ama 1970’de temeli atılan bir hastane 78’de hizmete başlayan bir hastane bugünlere gelmemeliydi. 2015 Haziran ayında Türkiye’den gelen 5 kişilik ekibin vermiş olduğu Devlet Hastanesi ile ilgili raporu gündeme getirecektin. Beklemeyecektin Sucuoğlu gelsin de gündeme getirsin. Rapor arşivde çürüdü. Kimse kusura bakmasın. Raporu arşivde zar zor bulduk ve 6 sayfası eksik. Utanarak Türkiye’den istedik. Koca KKTC’de bir nüsha… Onun da 6 sayfası eksik hem de can alıcı noktaların olduğu sayfalar. O raporda Devlet Hastanesi’nin miadının dolduğu vurgulandı.  
    İstifalar var denilen dönemde Türkiye’den birçok Kıbrıslı doktor gelirken ve gelmeye hazırlanırken, doktorların ve sağlığın da iyi yanlarını yazmalıyız. Bugün Kıbrıs’ın güneyinden Kıbrıslı Rumlar gelir de bizim sağlık hizmetlerimizden yararlanırsa, buradaki bazı ameliyatların güneyde yapıldığını da paylaşmalıyız ki hasta özele gitmesin. Ama basın hep sağlığı karanlık gösterirse özele çanak tutmadır bu. İddia etmek istemiyorum ama belli adresler bunun için de bir motivasyon alıyor. 
    Türkiye’den bize müracaat eden TC vatandaşı 30’un üzerinde doktor var. Ama biz ilk önce ülkemizde veya yurt dışında olan Kıbrıslı Türk doktorlarımızı tercih ediyoruz.  
    Yeni hastaneyi nasıl dolduracağımız da sorulur. İddia ederim ki eğer bensem bakan 1 ayın içerisinde hastaneyi doldururum. Çünkü karşı tarafta on binler var.  

 

 

Röportaj Haberleri