“Kosova’da edinilmiş mülkiyet, savaş sonrasında tartışma konusu...”

Sevgül Uludağ

Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı BIRN’de Horhina Bami imzasıyla 18 Ocak 2022 tarihinde yer alan bir analizde, Kosova’da edinilmiş mülklerin, savaş sonrasında tartışma konusu olduğu anlatılıyor. Bu yazıyı okurlarımız için derleyip özetle Türkçeleştirdik. Kosova’da savaş sonrası mülkiyet tartışmalarına ilişkin yazı, geçmişle yüzleşmenin bir parçası... Yazı özetle şöyle:

***  Kosovalı bazı aileler, evlerini kaybetmekten korkuyorlar çünkü Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı, evlerini boşaltmaları için kendilerine ihbar göndermiş çünkü evlerini gerçek sahiplerinden satın almamışlar...

***  2020 yılının Mart ayında, 59 yaşında iki çocuk babası Çene Kraşniki, Kosova’nın başkenti Priştine’de, Kosova’nın bu ajansından bir ihbar aldı – ihbarda apartman dairesini boşaltması emrediliyordu – bu ajans, mülkiyet sahipliğinin doğrulanması işleriyle uğraşıyor. Kraşniki bu apartman dairesini, 2002 yılında, o apartmanda 1990’larda yaşamakta olan birisinden satın almış.

***  Ancak 2007 yılında Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı, bu apartman dairesinin mülkiyet hakkını L.L. olarak adı geçen farklı birisine vermeye karar vermiş. Sözkonusu şahıs, şimdi hayatta olmayan erkek kardeşinin 1970'lerden başlayarak 1990’lı yılların başlarına kadar bu evde kaldığını söylemekteymiş.

***  Kraşniki, durumu mahkemeye götürmüş. Ancak 2020 yılının Mayıs ayında Kosova Yüksek Mahkemesi, Çene Kraşniki’nin başvurusunu reddetmiş. Kraşniki bu belgeyi Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı’na göstererek,  Yüksek Mahkeme’nin kendi şikayetini dinlemeyi reddetmesini bir “insan hakları ihlali” olarak niteliyor.

***  “Çocuklaırmı büyüttüğüm apartman dairesini terketmeme yol açan bir karara karşı temyize geitmem engelleniyor” diye konuşuyor... Kosova’da, Kraşniki’nin benzeri durumda olan birkaç aile daha var, onlar da yaşadıkları evleri boşaltmak için ihbar almışlar. Çünkü yaşadıkları evlerin ya da apartman dairelerinin mülkiyet haklarına ilişkin mahkeme kararları bulunuyor...

***  2000 yılında savaşın sona ermesinden başlayarak 2008 yılında Kosova’nın “bağımsızlık ilanı”na kadar geçen süre içerisinde Kosova’nın yönetimi, UNMIK diye adlandırılan Birleşmiş Milletler geçici yönetiminde idi ve UNMIK, yerli siyasi liderlerle birlikte ülkede yeni bir hukuki çerçeveyi uygulayabilecek kurumlar oluşturmaya çalışmışlar...

***  Bu çerçevede UNMIK, 1999 yılında “Mülkiyete İlişkin Yerleşim Müdürlüğü” oluşturmuş. Çünkü Yugoslav yetkililer, 1989 sonrasında eski Yugoslavya’da Kosova’nın otonomisini ortadan kaldırınca, etnik Arnavut kökenli Kosovalılar, etnisitelerinden ötürü mülkiyetlerinden yoksun kalmışlarmış... Bu ajansın maksadı, etnisiteye dayalı olarak ellerinden alınmış olan mülkleri, hakkı olan sahiplerine iade etmekmiş...

***  Ajansa yapılan mülkiyet başvurularının ezici çoğunluğu Kosovalı Sırplar’dan gelmiş çünkü 1999 yılında Kosova savaşı esnasında Yugoslav kuvvetleri geri çekilince, can güvenliğinden endişe duyan Kosovalı Sırplar evlerinden kaçarak Sırbistan’a gitmişler... Bırakıp gitmek zorunda kaldıkları evleri kimi zaman satılmış ve tekrar satılmış, bu da orijinal mülk sahipleri evlerini ve mülklerini geri isteyince, bir hukuk karmaşasına yol açmış...

***  2020 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı, Kosova’ya ilişkin insan haklarının durumuyla ilgili bir raporunda, Kosovalı yetkililer, ülkenin mülkiyetin iadesine ilişkin sorunları çözmekte yetersiz kalmakla suçlanmış bulunuyor...

***  Amerika’nın Kosova’ya ilişkin İnsan Hakları Raporu’nda, “Karışık yasalar, yönetmelikler, emirnameler ve mahkeme pratiklerinin yarattığı karmaşanın yanısıra, mülklerin yasadışı biçimde yeniden işgal edilmesi ve aynı mülk üzerinde çoklu iddialar, savaştan ve savaş sonrası durumdan kaynaklanan mülkiyetin sahiplerine iadesi sorununun çözümüne engel olmaya devam ediyor... Mülklerin iadesi başvurularının yüzde 96’dan fazlası, etnik Sırplar tarafından yapılmıştır” deniyor. Raporda devamla, “Yugoslav döneminde el konmuş mülklerin iadesi için başvuru yapan çoğu özel şahıslar ve dini topluluklar da başarıya ulaşamamışlardır” deniyor.

***  “Mülkiyete İlişkin Yerleşim Müdürlüğü”, 2008 yılında Kosova bağımsızlık ilan ettikten sonra “Kosova Mülkiyet Ajansı”na dönüştürülmüş. 2016 yılında da yetkililer, tartışmalı mülkiyet konularının bu ajans tarafından ele alınmasını kararlaştırmış. Sırbistan, 1999 yılı Haziran ayında savaştan sonra Kosova’dan kaçarken binlerce tapu dosyasını birlikte götüren eski Yugoslav yetkililerinin almış olduğu bu dosyaları, Kosova’ya iade etmeyi kararlaştırdıktan sonra bu ajans mülkiyet konularında yetkilendirilmiş.

***  Tam adı “Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı” olan bu ajans, Haziran 1999’dan önce Yugoslav yetkililerinin vermiş olduğu mülkiyet kayıtlarıyla şimdiki Kosovalı yetkililerin verdiği mülkiyet kayıtları arasında çatışmalı durumlara bakmakla ve bunları çözmekle görevlendirilmiş.

***  Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı, Balkan Araştırmacı Gazetecilik Ağı’na yaptığı açıklamada, “23 Mart 1989 ile 24 Mart 1999 tarihleri arasında ayırımcılık sonucunda mülkiyet haklarını kaybetmiş insanlara dair 143 karar almış olduğunu” bildirdi. Ancak bu kararlarla ilgili olarak bazı durumlarda çok sayıda insan, aynı mülk üzerinde hak iddia etmeye girişmiş ve Kraşniki gibi bazı aileler de evlerinden çıkarılmakla karşı karşıya kalmışlar.

***  BIRN de böylesi bir durum içeren beş davayı inceledi. Tümü de, on yıldan fazla bir süre önce, mahkeme onaylı sözleşmeleri kullanarak bu mülkleri yasal biçimde satın almışlar, satın aldıkları şahısların mülkiyet hakları da tapu kayıtlarında mevcut imiş. Beş davada da Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı çok yavaş hareket etmiş. Sözkonusu mülklerin sahipliğine ilişkin karar, on seneden önce Kosova Mülkiyet Ajansı tarafından alınmış olmasına karşın, ihbarlar ancak son birkaç sene içerisinde gönderilmeye başlanmış...

***  Çene Kraşniki’nin durumunda, Yüksek Mahkeme, UNMIK’in aldığı kararlara uygun hareket etmiş... Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı öncesinde karar mekanizması olan müdüriyetinin UNMIK döneminde aldığı kararlar, yerel mahkemelerde sorgulanamıyor. UNMIK’in Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’na verdiği tam yetkiye ilişkin düzenlemeler, 2016’da kaldırılmış ancak Kraşniki ve onun gibi başkalarının sorunları da halen mahkemede, sorunların ortaya çıktığı dönem yasalar ne idiyse, ona göre ele alınmakta...

***  Kraşniki ve diğerlerinin davalarıyla uğraşmakta olan avukat Florim Şefketi, “2016 yasası bize yalnızca mülkiyet hakkını ispat etmemiz için alan yaratıyor fakat Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’nın aldığı kararların üstünde olamıyor bu, bu da o dönem hangi yasalar geçerliyse, onun üzerinden gidilmesinden ötürü böyle...” diyor.

***  Yıllar içerisinde Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı çelişkili kararlar da almış, böylece aynı mülk üzerinde birden fazla şahsa mülkiyet hakkı tanınmış.

***  2021 yılının Aralık ayında Mensur Kuleta da Kosova’nın başkenti Priştine’de 19 seneden beri yaşamakta olduğu evden çıkarılmış... 2021 yılı Haziran ayında ailesi, Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’ndan bir ihbar almış, bu ihbarda evi boşaltmaları emrediliyormuş.

***  Kuleta’nın babası Yusuf bu mülkü 2002 yılında S.D. adlı bir şahıstan satın almış. Ancak 2005 yılında Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı, bu mülkün üçüncü bir şahsa, Fişnik Grezda’ya ait olduğunu belirtmiş. Kuleta, BIRN’e verdiği demeçte, “Biz evin sahibiyiz ancak bir başka şahıs da evin sahibiymiş... Bu saçma” diye konuşuyor.

***  Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı, Florent İsmayili adlı şahsın durumunda da benzer bir karar vermiş. İsmayili, BIRN’e verdiği demeçte, 2018 yılında ABD’den geriye döndüğünde komşularının kendisine polisin ailesine ait apartman dairesinde arama yaptıklarını söylediğini anlatıyor. Polis de kendisine, “Apartman dairesinin gerçek sahibi, malını satmak istiyor” demiş...

***  İsmayili bu apartman dairesini 2018 yılında satın almış ve yılın sonunda da daireyi boşaltması için ihbar almış. Ajans, bu apartman dairesini İsmayili’ye satan şahsın bunu yapmaya hukuken yetkisi olmadığını çünkü bir başka şahsa 2003 yılında bu apartman dairesinin mülkiyet hakkının Ajans tarafından verilmiş olduğunu ortaya koymuş.

***  Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı Müdürü Nasır Şala, UNMIK’in mülkiyet üzerinde hak iddiaları bulunanların, bu mülkü satamayacaklarına ilişkin kuralları olduğuna dikkati çekiyor. Şala, UNMIK kurallarına göre, böylesi tartışmalı mülklerin satışı veya değiş-tokuşu ya da bağışlanması geçersiz imiş ve herhangi hukuki bir hükmü yokmuş...

***  2013 yılında Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı, Priştine belediyesine İsmayili’nin satın almış olduğu apartman dairesinin mülkiyetinin, doğrulama sürecinin konusu olmadığını bildirmiş. O günlerde bu daire, İsmayili’ye satmak isteyen şahsın üstünde kayıtlı görünmekteymiş. Ajans, bir hata yapmış olduğunu ancak İsmayili bu daireyi satın aldıktan beş sene sonra, 2018’de belediyeye bildirmiş! Ajans, belediyeye gönderdiği mektupta, apartman dairesi satılmadan önce “Bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini” yazmış. Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’nın BIRN’e kopyasını verdiği bu mektupta, “Bu mülkün satışına ilişkin herhangi bir hareket yapılmamalıdır, yapılmışsa da bu askıya alınmalıdır” denilmiş.

***  Ancak artık çok geçmiş çünkü İsmayili apartman dairesini zaten satın almışmış ancak bu dairenin sahibi olup olmadığı belli değilmiş. 2021 yılı Kasım ayından bu yana dairenin mülkiyeti artık İsmayili’nin adına değil...

***  “Mahkeme, bana gönderdiği yanıtta kendilerinin yapacak herhangi bir şeyi olmadığını bildirdi – tek seçenek 120 bin Euro’luk bu yatırımımı kaybetmemdi” diye konuşuyor İsmayili...

***  Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı BIRN’in incelediği tüm davalarda, Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’nın, yasal sahiplikle ilgili nihai kararı almalarının üstünden ancak yıllar geçtikten sonra ihbarları göndermeye başladığını belirledi.

***  Gerek davaların avukatı Şefketi, gerekse Kosova’nın Yüksek Denetim Kurumu’nda üst düzey hukuk danışmanı olan Burim Tahiri, BIRN’e yaptıkları açıklamada Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’nın insanlara ihbar göndermekteki gecikmelerinin, kararların hukuki olmasına ilişkin zaman çerçevesinin ihlal edilmiş olduğuna dikkati çekiyorlar. Örneğin İsmayili’nin satın aldığı apartman dairesine ilişkin Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’nın aldığı karar, ancak 15 sene sonra kendisine gönderilmiş!

***  Kuleta da ihbar belgesini, kararın üstünden 16 sene geçtikten sonra almış. Kraşniki de ancak 13 sene sonra almış... Bir diğer şahıs (yalnızca D.M. harfleriyle anılmak istedi), karardan 16 sene sonra ihbar almış!

***  Yüksek Denetim Enstitüsü’nden Tahiri, benzer bir durumda olan Mustafa Kavaya adlı şahısa ilişkin bir davayı da ele almış. Kavaya adlı şahsa yaşamakta olduğu apartmanın mülkiyetinin kendisine ait olmadığına ilişkin ihbar, apartmanı satın aldıktan 15 sene sonra ulaşmış. Apartman dairesini 2005 yılında satın almış. 2021 yılının Haziran ayında ise Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’ndan apartman dairesini boşaltması gerektiğine dair bir ihbar almış.

***  Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı ise, BIRN’e yaptığı açıklamada, “bu tür kararların 2018 yılına kadar yasal bir çerçeve olmadığı, mülkiyet hak iddia komisyonuna atama yapılmamış olduğu ve yetkililerin kuruma mali kaynak sağlamaması nedeniyle uygulanamadıklarını” belirtiyor. 2018 yılındaki değişiklikler, ancak Kosova hükümeti idari bir karar aldıktan sonra devreye girmiş.

***  Kosova Yüksek Mahkemesi sözcüsü olan Antigona Uka ise BIRN’e yaptığı açıklamada, Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı’nın ihbarları uygun biçimde 2018 idari kararları sonucu dağıtmakta olduğunu anlatıyor. Fakat avukat Florim Şefketi, eğer uygulaması on ya da daha fazla sayıda sene sonra olacaksa, mahkeme kararlarının geçersiz olacağına dikkat çekiyor. Buna örnek olarak da Aralık 2018’de Kosova Anasa Mahkemesi’nin aldığı bir kararı gösteriyor.

***  Kosova Anayasa Mahkemesi, tamamen farklı bir davada bir karar almış... Şerefi, “Mahkeme kararlarının kendince yasa hükmünde olduğunu çünkü örnek teşkil ettiğini” anlatıyor. “Eğer Anayasa Mahkemesi, belirli bir kararın uygulanmasında on sene gecikme varsa, bunun geçersiz olduğunu söylüyorsa, böylesi bir karar herhangi bir devlet kurumu veya ajansı için de geçerlidir” diyor.

***  Yüksek Denetim Enstitüsü danışmanı Tahiri ise, eğer mülkiyet hakkına ilişkin bir karar alınmışsa ve bu karar on sene boyunca uygulanmamışsa, o zaman bu hakkı elde etmiş olan şahsın, mülkiyet üzerindeki o hakkını yitirebileceğine dikkat çekiyor. Hem o, hem de Şefketi, evden atılmakla karşı karşıya kalan ailelerin bu hukuki argümanı kullanabileceklerine işaret ediyorlar.

***  BIRN’in ele aldığı beş dava da ya şu anda mahkemededir ya da hukukçular bir dava açmaya hazırlanmaktadır. Ancak bugüne kadar evden atılma süreçleri Kosova’da Prizren kentindeki tek bir davada geçici olarak durdurulabilmiş – o da mahkeme sonuçlanıncaya kadar geçici olarak durdurulmuş bir karar...


Kosova Mülkiyet Kıyaslama ve Doğrulama Ajansı'nın Priştine'deki binası...

(BIRN’de Horhina Bami imzasıyla 18.1.2022’de çıkan yazıyı özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN)

“Kızılhaç'a siber saldırı: 515 binden fazla savaş mağdurunun bilgileri çalındı...”

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) geniş çaplı ve sofistike bir siber saldırıya maruz kaldığını; 515 binden fazla kişinin özel verilerinin çalındığını duyurdu.

Dünya genelinde savaş mağdurları, tutuklu ve kayıplar için çalışan Kızılhaç, veri hırsızlığı yapan kişilerin bu bilgileri sızdırmaması ya da kimseyle paylaşmaması için çağrı yaptı.

Kızılhaç'ın çalıştığı kişilerin gizli bilgiler, İsviçre'deki bir şirket tarafından depolanıyor.

Özel verileri çalınanların çoğu savaş mağduru veya savaşlar sırasında rehin alınan kişiler.

Hassas verilerin çalınması üzerine ICRC, kayıpları bulmak ve aileleri birleştirmek için kullandığı tüm sistemlerini kapattı.

Siber saldırıyı kimin düzenlediğine ilişkin bir bilgi henüz yok.

Saldırı, Cenevre'de merkezi bulunan birçok insani yardım kuruluşunu da alarma geçirdi.

Birleşmiş Milletler'e bağlı insan hakları ve mültecilerle çalışan birçok kurum da Cenevre'de bulunuyor.

Bu kurumların sistemlerinde de savunmasız kişilere ait hassas veriler var.

(BBC – 20.1.2022)