Eğri oturup doğru konuşalım. Dünkü DTB-Yenicami maçından sonra dünkü Çetinkaya –Gönyeli maçı gerçekten hiç zevk vermedi.
Maçı izlemeye gelen sporseverler de sanırım aynı kanıdadırlar.
Her iki takımın da futbol adına pek bir şey veremediği karşılaşmada, üç puanı alan taraf Çetinkaya oldu. Maçın hakkı aslında beraberlikti. Ancak, yetmişinci dakikada, penaltı olup olmadığı tartışılan bir pozisyonda, Çetinkaya golü bulunca, maçı da kazanan taraf oldu.
Neden penaltı olup olmadığı diyorum. Çünkü Gönyeli ceza sahası içerisinde, yapılan bir müdahale sonucunda yere düşen ve takımına penaltı kazandıran Tunç’a, oyunun bir başka bölümünde hemen hemen aynı düşüşüne “beni penaltı pozisyonunda yanıtlığın için, bu düşüşüne sarı kart gösteriyorum” demesi bana bu yorumu yapma fırsatı vermiştir.
Tunç ilk sarı kartını, penaltıdan sonra, kendisine faul yapıldığı bir pozisyonda sarf ettiği sözden dolayı verilmiştir. Hatta bu kartın neden verildiği tribünlerden tartışma konusu olmuştu. Ancak ikinci sarı kart, tamamen ikili bir mücadele sonucunda doğal olarak yere düşülen bir pozisyondu. Demek ki hakemin aklı verdiği penaltı pozisyonunda kalmıştı.
Ne isterse olsun, kendi hatanızdan kaynaklanan bir olay için, her hangi bir oyuncudan intikam almamalısınız. Eğer emin değilseniz düdüğünüzü çalmayacaksınız. Çaldığınız düdüğün de arkasında olacaksınız.
Bakınız, dengeli oynanan bir maçta, çaldığınız bir penaltı düdüğü, oyunun kaderini ne kadar etkilemiştir. Maç denk güçlerin mücadelesi şeklinde geçerken, vermiş olduğunu penaltı kararı, gönyelinin direnç ve motivasyonunu bozdu ve arkasından ikinci golü de yiyerek maçı kaybetmesine neden oldu.
Diğer yandan, verdiğiniz bir penaltı karar, sizi vicdanen rahatsız etti diye, bir oyuncuyu suçsuz yere oyundan attınız. İki yanlış bir doğru etmez. Hakem adaletli olmalı. Verdiği kararın altında ezilecekse, kararlarında daha dikkatli olmalıdır.
Maç, zaten temposuz ve zevksiz oynanıyordu. Genel görünümde Çetinkaya gole daha yakındı. Golü bulabilmesi gönyeliye oranla daha yüksekti. Ancak Gönyeliden, daha arzulu ve direnci kırılmamış bir şekilde canla başla mücadele ediyordu. Penaltı kararı tüm direncini yıktı. Bence oyun bu şekilde devam ederken, hakem hiçbir şekilde oyunun kaderine yardımcı olmamalıdır. Gönyeli zaten bir puana razı bir görüntü içerisindeydi. Gönyeli kötü günler geçiriyor, yabancı sahada alınacak bir puan onlar için çok önemliydi.
Sonuç olarak kötü oynanan bir maçta, hakemin dengesiz kart ve kararları oyunu olumsuz yönde etkilemiştir. Her takım ter döküyor ve bu terin karşılığında haksız ve yanlış kararlarla kaderlerinin belirlenmesini istemiyorlar.
Her zaman söyledik, bu yıl lig çok çetin ve çekişmeli geçecek. Hakemlerin de bu yıl daha dikkatli olması kaçınılmaz ve şarttır.