Ayşe GÜLER-Fehime ALASYA
Hükümetin krize yönelik çalışmaları sürerken, bir taraftan da Türk Lirası’nın günden güne değer kaybetmesi döviz borçlularını endişelendiriyor, TL kredi faizleri ise cep yakıyor.
Vatandaşlara döviz yerine TL üzerinden borçlanılmasına yönelik çağrı yapılsa da TL ve döviz cinsi borçlanma arasındaki uçurum dikkat çekiyor.
Vatandaşlar; en fazla ‘ihtiyaç’, ‘konut’ ve ‘ticari’ kredi alarak borçlanma yolunu tercih ediyor.
Örneğin, 5 yıl ödeme taahhüdü ile şu anda 50 bin TL ‘ihtiyaç’ kredisi alan ve TL üzerinden ödeme yapacak kişi ayda 1.270 TL taksit vermek zorunda kalıyor. Aynı miktarda kredi alan ancak TL yerine döviz cinsinden borçlanan kişinin ödeyeceği taksit miktarı ise yaklaşık 163 Sterlin’e yani dünkü kura göre; 945 TL’ye denk geliyor.
İhtiyaç kredisinde döviz ve TL cinsi üzerindeki taksit farkı, 325 TL olarak hesaplanıyor, yani döviz kredisi ödeyen kişi 325 TL daha az taksit miktarı ödüyor.
Öte yandan 60 bin Sterlin değerinde konut kredisi almak isteyen ve döviz cinsi üzerinden ödeme yapacak olan bir kişi aylık 672 Sterlin (3 bin 897 TL) değerinde taksit ödemek zorunda kalıyor.
Aynı şekilde 60 bin Sterlin’lik borcu TL ile ödeyecek olan kişinin cebinden çıkacak taksit miktarı ise aylık 5 bin 826 TL... Aynı miktar borca karşılık, TL ile döviz cinsi borçlanma arasındaki fark ise bin 929 TL olarak görülüyor.
Bunun yanı sıra şu anda 60 bin Sterlinlik ticari kredi almak isteyen kişinin döviz cinsinden borçlanmaya karşılık ödeyeceği aylık taksit miktarı dünkü kura göre bin 165 Sterlin (6.757 TL) iken TL cinsinden borçlanmaya karşı ödeyeceği taksit miktarı 9 bin TL.
Şu anda TL kredi faiz oranları ortalama %16 ila %22 arasında değişiyor, buna karşın döviz kurlarının faiz oranı ise ortalama %6-%9 arasında…
Uzmanlar ‘çözüm’ konusunda karamsar…
YENİDÜZEN, dövizdeki yükselişin yanı sıra TL ile döviz cinsi üzerinden kredi kıyaslamaları ve çözüm önerilerini uzmanlarla görüştü.
Ekonomist Yenal Süreç, özellikle uzun vadeli kredilerde TL borçlanmanın daha karlı olduğunu belirterek, “Döviz kredilerinde yüzde 6 ile 10 civarı faiz oranları söz konusuyken, TL’de yüzde 20 ile 24 civarındadır.” dedi.
NovaBank Genel Müdürü Bülent Berkay ise siyaseten belirli uygulamalarla iyileştirme yapılsa da faizlerin piyasa tarafından belirlendiğini kaydetti, “Siyaseten bu konuya düzeltme yapılamaz. Bir çıkmaz içinde…” şeklinde konuştu
Öte yandan Akfinans Bank Genel Müdür Avni Birman da her bankaya göre değişse de şu anda TL borçlanmadaki faiz oranın %17-18 civarında olduğunu ifade ederek, dövizdeki faiz oranlarının da %6 ila %9 civarında seyrettiğini belirtti.
Dövizin değer kazanması veya TL'nin değer kaybetmesi sonucu ortaya çıkan durumun ciddi sorunları da beraberinde getirdiğini belirten Ekonomist Erdal Güryay, hükümetlerin bu gibi durumlarda ‘para’ veya ‘maliye politikaları’ uygulamak yoluyla müdahale edebildiklerini ancak her iki durumda da ülkemizde mümkün olmadığına değindi.
(* Bankalara ve kredi türlerine göre değişiklik gösteren TL ve döviz cinsi kredi faizleri yaklaşık ve ortalama rakamlar baz alınacak hesaplanmıştır. Döviz kurlarının TL karşılıkları ise dünkü İş Bankası kurlarına göre belirlenmiştir)
Örneklerle borçlar…
Neydi, ne oldu?
Vatandaşlar; en fazla ‘ihtiyaç’, ‘konut’ ve ‘ticari’ kredi alarak borçlanma yolunu tercih ediyor.
Buna göre; 5 yıl ödeme taahhüdü ile şu anda 50 bin TL ‘ihtiyaç’ kredisi alan ve TL üzerinden ödeme yapacak kişi ayda 1.270 TL taksit ödemek zorunda kalıyor.
Bu borcun yine aynı şekilde TL cinsi üzerinden 5 yıl önceki taksit miktarı ise bin 110 TL’ye denk geliyordu.
50 bin TL: 5 yıl önce 17.800 Sterlin, şimdi 8.400 Sterlin…
Öte yandan 50 bin TL’ye denk gelen 8.400 Sterlin değerinde ‘ihtiyaç’ kredisi çeken bir kişi, borcunu döviz bazında ödemek isterse; cebinden çıkacak taksit miktarı 163 sterlin olarak hesaplanıyor.
Söz konusu taksit miktarı da dünkü kura göre; 945 TL’ye denk geliyor.
Bununla birlikte bugün 8 bin 400 Sterlin olarak hesaplanan 50 bin TL’lik ihtiyaç kredisi, 5 yıl önce 17.800 Sterlin’e denk geliyordu.
Banka yetkililerinden alınan bilgiye göre; TL borçlanmanın şu andaki yıllık faiz ortalaması %17.52, ‘en fazla’ tercih edilen döviz cinsi borçlanma şekli olduğu ifade edilen Sterlin’in ise yıllık faiz oranı %5.88 olarak hesaplanıyor.
60 bin Sterlin konut kredisi: Aylık taksit ortalama 672 Sterlin (3 bin 897 TL)
İhtiyaç kredisinin ardından en fazla tercih edilen konut kredilerinde ise ortaya çıkan tablo, dudak uçuklatıyor.
Örneğin; şu anda 60 bin Sterlin değerinde konut kredisi almak isteyen bir vatandaş, yıllık ortalama %6’ya denk gelen faiz oranı ile karşılaşıyor, aylık 672 Sterlin değerinde taksit ödemek zorunda kalıyor. Bu rakamda dünkü kurdan 3 bin 897 TL’ye denk geliyor.
Konut kredisinde TL borçlanmada taksit: 5 bin 826 TL
60 bin Sterlin’lik borçlanmanın karşılığı ise ortalama 350 bin TL’ye denk geliyor.
Yani ortalama 350 bin TL üzerinden 10 yıllık konut kredisi ödemesi yapacak bir kişinin aylık taksit miktarı 5 bin 826 TL’ye denk geliyor.
TL ile döviz cinsi borçlanma arasındaki fark ise bin 929 TL olarak görülüyor.
Öte yandan 5 yıl önce konut kredisi alan bir kişinin ödediği aylık taksit miktarı ise 4 bin 670 TL idi.
Ticari krediler…
Bunun yanı sıra şu anda 5 yıllık 60 bin Sterlinlik ticari kredi almak isteyen kişinin döviz cinsinden ödeyeceği aylık taksit miktarı dünkü kura göre bin 165 Sterlin (6.757 TL)...
Eğer vatandaşlar; 60 bin Sterlin’in TL karşılığı olan ortalama 350 bin TL üzerinden ‘ticari kredi’ almak isterse, ayda 9 bin TL ödemek zorunda kalıyor.
Böylelikle TL ve döviz cinsi üzerinden borçlanma arasında neredeyse 2 bin 500 TL’ye ulaşan uçurum fark bir kez daha ortaya çıkıyor.
5 yıl önce…
Şu anda yıllık ortalama %14.64’e denk gelen konut kredi faizinin 2013’te ortalama %9.6’ya denk geldiği görülüyor.
İhtiyaç kredileri faizlerinin ise ortalama %11.52 oranından %17.52’ye ulaştığı da ortaya çıkıyor.
Bazı kalemler borca ekleniyor…
Bununla birlikte herhangi bir bankadan borç çekmek isteyen vatandaşlar; dosya masrafı, pul parası ve hayat sigortası gibi ödemelerle de karşılaşıyor. Bu kalemlerin vade miktarı, kişinin yaşı veya bankaya göre değişiklik gösterebiliyor.
EKONOMİST VE BANKACILAR NE DÜŞÜNÜYOR?
NovaBank Genel Müdürü Bülent Berkay:
“TL kredi faiz oranı %16- %22, dövizde %6-%9”
NovaBank Genel Müdürü Bülent Berkay, siyaseten belirli uygulamalarla iyileştirme yapılsa da faizlerin piyasa tarafından belirlendiğini kaydetti.
Vatandaşların en fazla ‘ticari’, ‘tüketici’ ve ‘konut’ kredilerini tercih ettiğini ifade eden Berkay, faiz oranlarına yönelik bilgi de paylaştı.
Berkay, TL borçlanma için ticari kredilerindeki faiz oranlarının %16.80 ila %20 arasında değiştiğini belirterek, bu rakamın tüketici kredilerinde %18 ila %22 civarında olduğunu belirtti.
Konut kredilerinde ise uzun vadeli olması nedeniyle sabit bir faiz belirlenmesinin zor olduğunu ifade eden Berkay, buna rağmen faiz oranların %16’dan başladığını, %20’ye kadar ulaştığını dile getirdi.
Berkay, döviz kredi borçlarının faiz oranlarının ise %6 ila %9 arasında değiştiğini dile getirdi.
“Farklılığı yaratan gelir yapısı, ödeme kabiliyeti ve teminat değerlendirmesidir” diyen Berkay, Dövizdeki artış bankalar için de önemli bir sorundur. Ortak çözümler masaya yatırılmalıdır” şeklinde konuştu.
Berkay, geçmişte TC bankalarının kredi faizlerinin Kıbrıs bankalarından daha düşük olduğu yönünde bir algı olduğunu ancak bu durumun şu anda dengelendiğini kaydetti.
“Siyaseten bu konuya düzeltme yapılamaz. Bir çıkmaz içinde…”
Berkay, Türkiye Merkez Bankası’nın döviz satarak müdahale etme şansının kalmadığını aktardı, siyasi olayların ve ‘savaş krizlerinin’ TL’nin değer kaybetmesinde negatif etki yarattığını belirtti.
Vatandaşların döviz borçlanmaması gerektiğini kabul ettiğini söyleyen Berkay, yüksek faiz ve bazı yurttaşların gelirlerinin döviz olması nedeniyle TL borçlanıldığını ifade etti.
Berkay, “Siyaseten bu konuya düzeltme yapılamaz. Bir çıkmaz içinde…” şeklinde konuştu.
Akfinans Bank Genel Müdür Avni Birman:
“TL borç faiz oranı %17-%18, döviz %6-%9”
Akfinans Bank Genel Müdür Avni Birman, her bankaya göre değişse de şu anda TL borçlanmadaki faiz oranın %17-18 civarında olduğunu ifade ederek, dövizdeki faiz oranlarının da %6 ila %9 civarında seyrettiğini belirtti.
Birman, 5 yıl önce döviz faiz oranlarının ortalama % 7 ila %10 arasında değiştiğini, TL’de ise faiz oranlarının ortalama %15- %17 civarında olduğunu kaydetti.
“Uzun vadeli kredilerde her zaman kur riski var”
Vatandaşların en çok tüketici, konut ve araç kredisini tercih ettiğini söyleyerek, uzun vadeli kredilerde her zaman kur riskinin olduğunu, istikrarlı bir ekonomi olmadığını ifade etti.
Birman, uzun vadeli TL borçlanmada taksit miktarlarının yüksek geldiğini, bu nedenle de döviz borçlanmanın ‘daha uygun’ görüldüğünü kaydederek, “TL ile çalıştığımız için inişli çıkışlı yansımalar TC’den bize de geliyor. TL maliyeti yükseliyor.” şeklinde konuştu.
Ekonomist Yenal Süreç:
“Uzun vadeli kredilerde TL borçlanmak çok daha karlıdır”
Dövizin artışındaki sebepleri değerlendiren Ekonomist Yenal Süreç, Türkiye piyasasındaki seyirde yaşanan değişiklikleri örnek gösterdi.
Süreç, “Döviz kuru bir ülkedeki para miktarı ile belirlenen bir durumdur. Arz talep meselesinden yola çıkarsak, döviz olan arzdan bahsedersek, ülkeye yeterince döviz girmez ve daha fazla döviz çıkış olursa dövizin fiyatı yükselecektir.
Burada TL kullandığımız için TC’ye giren döviz miktarı, yabancı paralara karşı değerini belirlediğinden ve TC’ye de yeterli döviz girişi olmadığından, üstelik 400 milyar dolarlık dış borç ödemek zorunda kaldıklarından sürekli çıkış da olduğu için dövizin fiyatı artmakta. Bu bugünlerdeki artışın sebebi…
Faiz ise TL yatırımlarının getirisi ile alakalı bir şeydir.” dedi.
Süreç, ülkeye yabancı para akışı sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, Türkiye’de şu an yapınla bazı uygulamalarla bunun mümkün kılınmadığını belirtti. Şu an Türkiye’de faizlerin yükseltilmesinin önüne geçilmeye çalışıldığını ifade eden Süreç, “Mevduat ve kredi faizi var, bunlar arasındaki fark banka kazançlarını oluşturur. Yurt dışından yabancı para gelmesi için de TL faiz oranlarının yüksek tutulması lazım. Türkiye’de şu an bu faizleri yükseltmeme gibi bir strateji izliyorlar. Bu da yabancı para girişini sınırlıyor ve dövizin fiyatını yükseltiyor.” dedi.
Tüketicilerin iki kredi seçeneği olduğuna değinen Süreç, döviz borçlanmada, kurun seyrinin kestirilememesini en büyük olumsuz etken olarak görüyor.
“Ya TL kullanıp bildiği bir faizi ödemeye razı olacak veya döviz borçlanıp düşük faiz ve belirsiz bir kur riskini alacak. Kurun ileriki yıllarını kimse kestiremez.
Kur çok yükselmezse tüketici bundan kazanç sağlayabilir ama ani yükselmelerde de büyük zarara uğrayabilir” diyen Süreç, günümüzde Türk Lirası borçlanmanın daha karlı olduğunu savundu.
Süreç, son bir buçuk yılda döviz sürekli yükselmesinden dolayı TL kullananların daha avantajlı olduğunu belirtti.
Döviz kredilerinde kişilerin ödediği rakama yansıyan diğer faktörlerden de söz eden Süreç açıklamasına şöyle devam etti:
“2016’ dan bu yana yüzde 30 bir devalüasyon oldu, bu sürede TL’deki faiz oranı yüzde 20’lerdeydi. Burada bir değişiklik olmadı.
Öte yandan yüzde on da dövizin faizi yüklendiği zaman, bu durumda döviz borçlananlarda, faiz, devalüasyon ve kurlarla yüzde 40 oldu. Yani TL’nin neredeyse iki katına yakın oldu…
Bu da bence, bize şunu gösteriyor, özellikle uzun vadeli kredilerde TL borçlanmak çok daha karlıdır.
Dövizde alınan risk ile kur artışını kestiremediğimiz için çok risk alıyoruz.
Döviz kredilerinde yüzde 6 ile 10 civarı faiz oranları söz konusuyken, TL’de yüzde 20 ile 24 civarındadır.
Uzun vadeli kredilerde faiz düşse de yükselse de vatandaşa yansımaz, aynı oranla ödenir. Fakat yeni bir kredi alımında piyasadaki şartlara göre değişken olan faiz oranlarıyla güncel orandan borçlanır.
TL faizi veya kur belirleme gibi bir gücümüz yok. Şu an faizler yükselme eğilimindedir ve bu eğilim bastırılıyor. Düşüş eğilimi yoktur. Siyasi mevkile bunun yükselişini engellemeye çalışıyor.”
Ekonomist Erdal Güryay:
“Para veya maliye politikalarını uygulamak ülkemizde mümkün değil”
Dövizin değer kazanması veya TL'nin değer kaybetmesi sonucu ortaya çıkan durumun ciddi sorunları da beraberinde getirdiğini belirten Ekonomist Erdal Güryay, hükümetin bu durum nedeni ile ortaya çıkan sorunlara köklü bir çözüm bulmasının mümkün görünmediğini kaydetti.
Hükümetlerin bu gibi durumlarda ‘para’ veya ‘maliye politikaları’ uygulamak yoluyla müdahale edebildiklerini belirten Güryay, her iki durumda da bunun ülkemizde mümkün olmadığına değindi.
Uzun ömürlü ve sorun çözücü önerilerle ilgili görüş belirten Güryay, Türkiye hükümetinden, ülkenin kamu maliyesine yaptığı katkıyı artırmasıyla ülkede ‘maliye politikası’ uygulanmasının mümkün olacağını belirtti.
Güryay şöyle devam etti:
“KKTC TL kullanıyor ve TL'nin de sahibi TC'dir. Kısaca KKTC'nin ‘para politikası’ uygulama olanağı yok. Maliye politikasına bakıldığında ise; bildiğiniz gibi KKTC devletinin bütçe açığı yüksek bir orandadır. Bütçenin %25'lik kısmı TC tarafından finanse edilmektedir. Demek ki maliye politikası uygulama şansı da çok düşük. Önerilen değişikliklerin (vergi indirimi, fiyat sabitleme, kur sabitleme, gümrük vergisi indirimi vb) birçoğu KKTC maliyesine ekstra yük demektir. Bütçe açığının bu kadar büyük ve Fiyat İstikrar Fonunun da boş olduğu bir durumda bu önlemler açığı daha da büyütecektir.” dedi.
Döviz kredilerinin TL krediye dönüştürülmesinin mümkün olduğuna değinen Güryay, TL kredi faizlerinin döviz kredi faizlerinden çok yüksek olduğunu anımsattı.
Çözüm önerisi sunan Güryay, “Borçlanırken TL borçlanmakla şu anda döviz kredisini TL krediye dönüştürmek aynı şey değildir. Bugün dövizi TL'ye bugünkü kur üzerinden dönüştüreceksiniz. Burada TL'ye dönüştürmek değil de vade uzatımına geçmek daha uygun olabilir. TL kredi faizlerinin düşürülmesi de pek olası görünmüyor. Tam tersi TL kredi faizlerinde artışlar söz konusudur. Hükümetin bu konuda düzenleme yapması piyasalara ters etki yapabilir. Kaldı ki dövizdeki bu dalgalanmanın nerede ve ne zaman duracağı da belirsiz. Belirsizlik ortamında bahse konu önlemlerin de çok kısa vade ve çok cüzi etkileri olur. Bizde acaba bu defa ne yapalım diye düşünmeye devam ederiz. Bu uygulamaların da negatif etkisiyle daha büyük sorunlarla karşılaşma olasılığı artmış oluyor. Yapılabilecek şey TL'nin gerçek sahibi ve idarecisi olan TC hükümetinden KKTC'nin kamu maliyesine yaptığı katkıyı artırıp KKTC'nin ‘maliye politikası’ uygulayabilmesine olanak tanımasıdır. Bunun dışındaki yapılacakların uzun ömürlü ve sorun çözücü olması mümkün görülmüyor.” dedi.
2013-2018 kurlar neydi ne oldu?
Döviz kurlarında %52.58 ila %56 artış!
KKTC Merkez Bankası resmi verilerine göre; dün Euro 5.03 TL’den işlem gördü.
Sterlin ise 5.80 TL, Dolar ise 4.07 TL’den günü kapattı.
5 yıl önce, 16 Nisan 2013’te ise Euro, 2.34 TL, Sterlin 2.75 TL, Dolar ise 1.79 TL’den işlem görüyordu.
Resmi verilere göre hesaplandığında; Euro’da %53.47, Sterlin’de %52.58, Dolarda ise %56 oranında yükseliş yaşandığı kayıtlara geçti.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, BRT’de konuştu:
Devlet, döviz kurunu sabitleyemez
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, devletin döviz kurunu sabitleme imkanı olmadığını ancak alınabilecek önlemler üzerinde çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Nami, limanlarda tüccarlardan alınan masrafın ilk belirlenen kur üzerinden ödenmesi ve Kıb-Tek abonelerinden döviz üzerinden alınan bazı ücretlerin TL’ye çevrilmesi üzerinde durulduğunu aktardı.
BRT’de katıldığı bir programda açıklamalar yapan Nami, Türkiye ile Kıbrıs’ın kuzeyi arasında ticareti artıracak, piyasayı ucuzlatacak tedbirlerin alınması gerektiğine de değindi.
“Döviz konusunda yapabileceklerimiz ortada… Yüksek beklenti içerisinde olmamalıyız. TL’nin değerini ve TL üzerindeki faizleri belirleme gücümüz yok” diyen Nami, “Bu durum TC ve siyasi konjektür tarafından belirlenir” şeklinde konuştu.
Nami, ayrıca TL’deki değer kaybının bir takım zorluklar getirse de bazı sektörlere olumlu yansıtılabileceğini sözlerine ekledi.