Serap ŞAHİN
Totally Kids isimli kreş ve anaokulundan bir grup veli; çocuklarına kötü muamele uygulandığı, masalarda zorla uyutulduğu ve şiddet uygulandığı iddiasıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na şikâyette bulundu.
Totally Kids velileri ve olaya tanıklık ettiğini iddia eden işten çıkarılan stajyer öğretmen YENİDÜZEN’e ziyarette bulunarak yaşananları anlattı.
Çocuklara gerekli öz bakımın yapılmadığını, kreşin hijyen koşullarının dışında bir ortam olduğunu ve şiddet uygulandığını iddia eden veliler; bakanlığa şikâyette bulunduklarını söyledi “Okulun kapatılmasını istiyoruz” dedi.
Öte yandan söz konusu kreşin, LTB tarafından 2017’de gayrı sıhhi ortamda, izinsiz personel çalıştırdığı gerekçesiyle para cezasına çarptırıldığı, 2018 yılındaki denetimlerde ise iş yeri izni olmaması ve gayrısıhhi ortamın devam etmesi nedeniyle geçici süreyle kapatıldığı öğrenildi.
YENİDÜZEN, iddialar üzerine Totally Kids Yöneticisi Güner Kozandağ’a ulaştı, sorular sordu.
Kozandağ, bahse konu stajyer öğretmenin çocukların başını masaya zorla koyarak fotoğraf çektiğini iddia etti, “Cuma günü Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal hizmetler ve Belediye tarafından denetlendim ve şu an okulum faaliyette. Böyle bir durum olsaydı devlet kurumu benim çalışmama izin verir miydi? Konuyla ilgili tüm hukuki süreci başlattım ve gerekli tüm yerlere şikâyette bulundum” şeklinde konuştu.
Dilber Dalliodd (Stajyer Öğretmen):
“2 yıldır şahitlik ettiklerimden uyuyamadım ama okulum için susmak zorunda kaldım”
“Ben şu an Esnaf ve Zanatkarlarda üçüncü sınıf öğrencisiyim. Totally Kids’de 2 yıldır Stajyer öğretmen olarak çalışıyordum ve 5 bin 200 TL ücret alıyordum. Bana 12 tane çocuk verdiler. Stajyer olduğum için başta istemedim ve bunu okulla konuştum. Çünkü stajyer olduğum için bana 1 çocuk bile emanet edilemez. Kreşte 2 yaştan 9 yaşa kadar çocuklar vardı. Etüde de çocuklar geliyordu ama onu kaçak olarak uyguluyorlardı. Kreşe girdiğim günden beri okulda şiddet olayları yaşanıyor. Geçen yıl bir öğretmen okulun içinde fotoğraflar çekti, okul sahibi şikâyetçi olduğu için polis fotoğrafları sildirmişti. 2 yıldır şahitlik ettiğim şeylerden uyuyamadım ama okulum için susmak zorunda kaldım. Aileme söyledim, okuluma söyledim ama bana susmam söylendi. Okulda çektiğim fotoğrafları da okula gösterdim. ‘Staj yapacak yer bulamıyoruz biraz daha dayan’ denildi”
“Okulda yapılan yemekleri pislikten dolayı biz yemezdik, evden götürürdük”
“Çocukları zorla uyutuyorlardı. Bağırıyorlardı ‘Uyu. Başınızı masaya koyun’ diye. Bize de talimat veriyorlardı ‘Böyle yapacaksınız’ diye. Yemeklere uyku ilacı konuluyor muydu bilmiyorum çünkü yemek yapılan yere bizim geçmemiz yasaktı. Okulda yapılan yemekleri biz pislikten dolayı yemiyorduk, evden getiriyorduk. Tuvaletler de çok pisti ve her zaman kokuyordu. Hatta Güner Hanım hamileyken tuvaletlerin pisliğinden dolayı mikrop kapmıştı. Biz tuvaletleri de kullanmıyorduk. Çocuklara her gün kahvaltıda çikolatalı ekmek, öğlenleri de pilav veriliyordu. Ailelere de diyetisyen eşliğinde yemeklerin çıktığı söyleniyordu.”
“Masadan kafasını kaldıran çocuğa tekrar yatmasını söylüyorduk”
“Şu an orada çalışmıyorum beni işten çıkardılar. Hastalandım ve rapor aldım ona rağmen beni zorla işe çağırdılar. Gitmek istemediğim için işten çıkarıldım. Hasta olduğum gün ki bulaşıcıydı hastalığım ve işe gelmemi söylediler. Güner Hanım çocuğunu emzirmeye gitmişti ve okuldaki çocukları uyutup gittiler. ‘Ben gelene kadar bu çocuklar uyutulacak’ diye talimat veriyordu sürekli. Masadan kafasını kaldıran çocuğa tekrar yatmasını söylüyorduk. Bir yere gideceklerinde çocukları zorla uyutuyorlardı. 3.30’da, 12.00’de, 11.30’da hatta servis saatine kadar çocukları sürekli uyutuyorlardı. Bana iftira attıkları için polise de gittim. Ama hiçbir şey yapılmadı. Ben bu okulun kapatılmasını istiyorum.”
“Velileri arayıp beni işten çıkardıklarını, çocuklara kötü davrandığımı söylemişler”
“Bulaşıcı bir hastalığa yakalandım her yerim kaşınıyordu ve 1 hafta rapor aldım. Akşamına beni velinin evinin orada görünce Güner Kozansoy’un annesi beni aradı ve ısrarla işe gelmemi istedi. Gelemem deyince beni işten çıkardılar. Daha sonra tüm velileri arayıp beni işten çıkardıklarını, çocuklara kötü davrandığımı söylemişler. Ben de raporumu ve okulda çektiğim fotoğrafları tüm velilere gönderdim.
Şu an suçu benim üstüme atıyorlar. Söylediklerine göre diğer öğretmenlere de ben zorla yaptırmışım.
“Daha önce okulda çocuk da unutuldu”
“Çocuklardan biri çok konuştuğu için okul yöneticisinin annesi çocuğu uyku odasına koydu ve çocuğu orda unutup gittiler. Çocuk da kapıyı açıp markete koştu ve okul servisi geri döndü. Çocuk ailesine bunu anlattığında yalanladılar. Okulda öğretmen yok. Tek diploması olan Güner Kozansoy. 2 stajyer ve 1 psikolog var. Biz onların gözetimi altında çocuklara başınızı masaya koyun ve uyuyun diyorduk çünkü öyle talimat alıyorduk.”
Bülent Dalliodd (Stajyer öğretmenin babası)
“Kızım bu okula girdiğinden beri yaşananlardan haberimiz var”
“Benim kızım bu okula girdiğinden beri yaşananlardan haberimiz var. O yüzden bu konuda suçlu da olabiliriz sustuğumuz için. Kızımın okulu bitirip, meslek sahibi olmasını istedik. Herkesin çocuğu var yazık. Böyle yerlerin mutlaka denetlenmesi gerekiyor. Şiddeti benim kızımın yaptığını söylüyorlar ama kendileri yapıyordu.”
VELİLER NE DEDİ?
İlkay Zengin: “Okul yöneticisinin annesi çocuğumu odada terlikle dövmüş, çocuk anlattı”
“1,5 yıldır çocuğum Totally Kids’e gidiyordu. Çocuğum evde tuvaletini normal yapmasına rağmen okulda sürekli altına kaçırıyordu. En ufak bir ses yükseltmemizde bile çocuk elleriyle kulaklarını kapatıp kendini korumaya alıyordu. “Anne biz yapmadık” diyordu, hep çoğul konuşuyordu. 3 ay önce oğlumun sınıfını değiştirmek istedim. Dilber öğretmeni tanıdığım için onun sınıfına geçirmek istedim. Dilber öğretmen 4 yaşa bakıyordu. Benim çocuğumun da 4 yaşında olması için birkaç ay kalmıştı ben üsteleyince tamam dediler. Ama sınıf değiştirmek istememden dolayı aramızda tartışma yaşandı ve biz çocuğu okuldan aldık. Okulu Milli Eğitim Bakanlığı’na şikâyette bulundum. Orada 4 sayfalık bir yazı yazdım ve okulu şikâyet ettim. Benim çocuğum ısırıldı okulda. ‘Okulda olmadı, morluk izi’ dediler. Ne olduysa inkâr ediliyordu. Okul yöneticisinin annesi çocuğumu odada terlikle dövmüş, çocuk anlattı. Daha önceleri çocuk yaşadıklarını anlatamıyordu ama artık kendini ifade etmeye başladı.
Çocuğum bezliyken bacaklarında sıkma izleri gördüm. Sorduğumda alerji olduğunu söylediler. Ama cimcik izi vardı. Çocuğun pijaması bileğine kadar çişli geliyordu. Sorduğumda bitirmeden kalkıyor deniliyordu.”
Ramazan Zengin: “Çocuğu okuldan aldıysak bu yapılanlara susalım mı?”
“Çocuğumuzun evde tuvalet konusunda hiçbir sıkıntısı yoktu. Kreşte ne oluyorsa çocuk hep çişli geliyordu. Bir süre sonra biz de sebebini sorduk. Öğretmen tam ilgilenmiyordur diye düşündük ve Dilber öğretmenin sınıfına geçmesini istedik. Çocuk okulda korkuyordur ki altına kaçırıyorduk diye düşünmeye başladık. Dilber öğretmenin sınıfına geçince çocuk düzeldi. Daha sonra bizim Dilber öğretmenle olan samimiyetimizden rahatsız olmaya başladılar. Çocuğu bir gün eve teslim ettiklerinde çocuğum ağlıyordu ve servis şoförünün kendisine vurduğunu söyledi. Servis şoförü de okul sahibinin babası. ‘Çocuğunuz yalan söylüyor vurmadık’ dediler. Cumartesi ve Çarşamba günleri Dilber öğretmen kreşte yok ve o günler çocuk okula gitmek istemiyor. Çocuğa yemiş alırken diğer öğrencilere de alıyordum ve dağıtılmadığını öğreniyordum. Bakanlığa şikâyet ettik ve ilgilenmediler. Daha sonra Dilber öğretmen bize okulda çekilmiş fotoğrafları atınca tüm veliler toplanıp önce polise gittik sonra tekrar Bakanlığa şikâyette bulunduk. Okulda çocuklar darp edildi ama polis hiçbir şey yapmadı. Bakanlıktan da bir kadın biz şikâyette bulunurken ses kaydımızı aldı ve okula gönderdi. Bakanlık bize 3 kurum olarak gidip denetleme yapacaklarını söylediler. Ama okulun bundan haberi olduğu için hazırlıklıydılar her yeri temizlediler. Çocuğum her şeyden korkar oldu. Biraz sesini bile yükseltsen çocuk hemen oturuyor ve titriyor. Çocuğu okuldan aldıysak bu yapılanlara susalım mı?”
Vijdan Akay: “Çocuğumu masanın üstünde saatlerce uyuttular”
“Çocuğum bu kreşe gitmeden önce kendin çok güzel ifade edebilen bir çocuktu. Ama şimdi kekeleyerek konuşuyor ve her şeyden korkuyor. Altına yapmayan bir çocuktu ama okulda hep yapıyordu. Çocuklara uyku ilacı verdiklerinden şüphelendim ve tahlil yaptırmayı düşündüm. Bana kanda çıkması için 24 saat içerisinde olması gerektiğini söylediler. Çocuğum 4 yaşında. 2,5 senedir bu kreşe gidiyordu. Çocuğum bu kreşe gittiğinden beri iyileşmedi. Sürekli yaz kış hep hastaydı. Sürekli ilaç kullanmak zorunda kaldık. Çocuk evde yemek yerken, üstüne yemek döktüğünde bile ağlamaya başlıyordu. Çocuğa okulda ne yediğini sorduğumda kahvaltı yapmadığını söylüyordu. Ekmeğe çikolata sürüp veriyorlarmış çocuklara sadece. Ama bize diyetisyen eşliğinde kahvaltı hazırladıklarını söylüyorlardı. Öğlen yemeklerinde çocuklara sağlıklı besinler verdiklerini söylüyorlardı. Ama çocuk sadece pilav yediğini söylüyordu. Çocuğum ameliyat oldu ve kulağının üstüne uzun süre yatmaması gerekiyorken, çocuğumu masanın üstünde saatlerce uyuttular. Fotoğraflarda gördük. Çocuğun çantasına koyduklarımı bile yedirmiyorlardı. Ama sorduğumda hep inkâr ediyorlardı. Çocuğum kaç defa okul yöneticisinin annesinin ve babasının ona vurduğunu söyledi. Annesi de öğleden sonraları okula geliyordu. Büyük kızım da bu ay etüt olarak oraya gitmeye başlamıştı. İkisinin yediği yemeklerin çok farklı olduğunu söyledi. Dilber öğretmenin bize gönderdiği fotoğraflardan sonra çocuklarımı okuldan aldım. Kızım büyük olduğu için ona vurmamışlar ama kardeşine vurulduğunu görmüş. Onu da zorla uyutmuşlar. Kardeşinin zorla masada uyutulduğunu ve çok ağladığını söyledi bana. Geçen gün okula görüşmeye gittim ve tesadüf bakanlık da denetlemeye gelmişti. İlk defa okulda galoş gördüm mesela. Bakanlık etüt yapılıp yapılmadığını sordu ‘Hayır’ dediler ama yapılıyor benim büyük çocuğum 13.00’den sonra gidiyordu. Güner Kozandağ, yeni doğum yaptı ve çocuğunu kendi kreşine getirmiyor mesela. Bunu sorduğumda da bağırdı. Çocuğunun 25 günlük olduğunu ve mikrop kapma riski olduğu gerekçesiyle kreşe getirmediğini söyledi.
“Bazen bacaklarında morluklar görüyordum”
“Çocuğumun gözünde çizik vardı. Bazen bacaklarında morluklar görüyordum. Çocuğa sorduğumda ‘Vurdu’ diyordu. Okula sorduğumda ise ‘Çocuklar arasında olur böyle şeyler’ deniliyordu. Çocuğum bana her gün uyuduğunu söylüyordu ve ben inanmıyordum. Çünkü sorduğumda ‘4 yaşı uyutmuyoruz’ diyorlardı. Çocuklara pekmez gönderdim yedirmeleri için onu bile evlerine götürmüşler. Okula hiçbir şekilde girmemize izin verilmiyordu. Bakanlıktan denetime gidenler mutfakta diyetisyenin yazdığı bir yazı bulmuş. Ama diyetisyeni aradıklarında ‘Mührüm yok ben yazmadım’ diyor. Bakanlıktaki müdür ‘Her şey temizse ve çocuklara düzgün davranılıyorsa bu fotoğraflar kanıt olmaz ve orayı kapatmam’ dedi bize. Hala bu şekilde çocuğunu yollayan veliler var.”
Mehmet Akay: “Bu zihniyette olan bütün kreşlerin kapatılmasını istiyorum”
“Çocuğumda bazı reaksiyonlar gördüm. 2, 5 yıldır bu kreşe gidiyordu ve 6 ay sonra değişimler yaşamaya başladı. Psikolojisi bozuldu. Çocuğu psikoloğa götürdük ve bir şeylere maruz kaldığı bize söylendi. Çocuk sinir krizleri geçiriyordu. En ufak bir kelime bile onu asabileştiriyordu. Normalde böyle bir çocuk değildi. Ben özellikle beslenmesine de dikkat ettiğim için çocuğa her sorduğumda pilav ve ekmek yediğini söylüyordu. Okula sorduğumuzda ise diyetisyen eşliğinde yemekler çıkarıldığını her yaşa göre farklı yemekler olduğunu söylüyorlardı. Biz çocukla sürekli konuşuyorduk ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Video ve fotoğrafları gördükten sonra çocuğa inandım, ona haksızlık ettiğimi anladım ve kendimi çok suçladım. Sadece kendi çocuğum için değil, oradaki tüm çocukları için çok üzüldüm. Çocuk okuldan her geldiğinde iç çamaşırı pis geliyordu. Fotoğrafları gördüğümüz an aileler olarak polise gittik. Bize Eğitim Bakanlığı’na veya Sağlık Bakanlığı’na gitmemiz gerektiği söylendi. Biz de Eğitim Bakanlığı’na gittik. Bakanlık denetim yapacağını söyledi. Okul şu an faaliyetine devam ediyor. Biz kesinlikle bu okulun kapatılmasını istiyoruz. Bu zihniyette olan bütün kreşlerin de kapatılmasını istiyorum.”
Güner Kozandağ Bilen (Totally Kids Yöneticisi)
Böyle bir durum olsaydı devlet kurumu benim çalışmama izin verir miydi?
“Okulumda 20 tane çocuk var ve hepsi aynı şeyi söylüyor. Dilber öğretmenin zorla çocukların başlarını masaya koyarak, zorla fotoğraf çektiklerini söylüyorlar. Fotoğrafını çektikleri çocuklar da kendi sınıfıdır. Cuma günü Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal hizmetler ve Belediye tarafından denetlendim ve şu an okulum faaliyette. Böyle bir durum olsaydı devlet kurumu benim çalışmama izin verir miydi? Konuyla ilgili tüm hukuki süreci başlattım ve gerekli tüm yerlere şikâyette bulundum.”
“Öyle bir şey varsa konuşmak için neden işten durdurulmayı beklemiş?”
“Dilber Öğretmen Esnaf ve Zanaatkârlar'dan gelen çırak bir öğrencimizdi. Kendisi 3 yıldır benim yanımda çalışıyordu. Perşembe günü işine son verildi ve o gün kurduğu bu planı uyguladı. Benim okulum mademki böyleydi ve bu çocuklar onun öğrencisiydi, ondan sorumluydular. Niye 3 yıl boyunca beklemiş ve işten durdurulduğu anı beklemiş? Ben onun okul müdürüyle de görüştüm böyle bir durumdan haberlerinin olmadığını söylediler ve böyle bir durumda farklı bir okula yönlendirileceğini bu tarz olaylara sessiz kalmayacaklarını söylediler. Hiç kimse zaten böyle bir olaya sessiz kalmaz. Ben okul yöneticisiyim. Sürekli okulda değilim. Okulda olmadığım zamanlarda yapmış bunları. Her şeyi planlamış. Öncesinde farklı kurumlara giderek para teklifinde bulunmuş kendisini orada çalışıyor göstersinler diye ve hiçbir kurum bunu kabul etmedi.”
“Gayrisıhhi ortam” nedeniyle daha önce de kreşin faaliyeti durdurulmuştu
Totally Kids isimli kreş ve anaokulunun, Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından yapılan denetimlerde 13 Haziran 2017’ de izinsiz veya sağlıksız personel çalıştırıldığı ve gayrı sıhhi ortamdan dolayı yani, faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik, kimyasal, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ya da doğal kaynakların kirlenmesine sebep olabilecek nedenlerden dolayı Belediyeler Yasası kapsamında para cezası kesilmişti.
1 yıl sonra yapılan denetimlerde ise iş yeri izni olmaması ve yine gayrısıhhi ortam nedenleriyle geçici olarak durdurulmuştu.
Okul daha sonra eksikliklerini tamamlaması üzerine yeniden faaliyete geçmişti.