Serdarlı-Çetinkaya maçının üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen KTFF’nun yangından mal kaçırırmış gibi alel acele aldığı karar halen tartışılıyor. Senaryonun parçası olan KTFF Yönetim Kurulu ve Tahkim Kurulu’nun, disiplin talimatını “es” geçerek verdiği karar kafalarda soru işareti bırakırken, özellikle tahkim kurulunun 24 saat gibi kısa bir sürede hayati bir maç için başkan ve başkan vekilsiz “tüm tarafları” dinlemeden verdiği tek taraflı karar kafalarda soru işareti bırakıyor.
Başsavcılığın son olarak KTFF’nun gödermiş olduğu tüzüğe vermiş olduğu olumsuz kararı da düşünecek olursak, KTFF ve kurullarının almış olduğu bir çok kararların tartışılır hale geldiği ortaya çıkmaktadır.
Hukukçular tarafından düzenlenip başsavcılığa gönderilen ve devletin hukukçuları tarafından Anayasa’ya aykırı bulunan KTFF tüzüğü insanın aklına şu soruları getiriyor; Neden SERDARLI spor kulübü Disiplin Kurulu’na değil de direk Tahkim Kurulu’na havale edilmiştir? Acaba SERDARLI spor kulübü DİSİPLİN kuruluna gönderilmiş olsaydı farklı bir sonuç çıkarmıydı? Tahkim Kurulu böylesi hayati bir kararın arifesinde SERDARLI spor kulübünü hiç mi dinlemek istemedi? KTFF’nun 18 Eylül 2014 tarihinde yürürlüğe koyduğu disiplin talimatnamesinin 87. maddesinin 4. Fıkrası saklanmak mı istedi?
YANLIŞ YOLLAR, ÇELİŞKİLERLE DOLU TALİMATLAR = KTFF
6 Mayıs 2015 tarihli Serdarlı – Çetinkaya Play out maçı sonrasında KTFF eksenli yaşanan süreç hatalar zinciri ile doludur. Federasyon yetkili kurulları kendi tüzüklerini ve talimatlarını yine kendileri çiğnemiştir. Tam bir organize işleri andıran tavırlarla dolu bu hareket günün sonunda Serdarlı’yı bitirerek “efsaneyi” kurtarmayı hedeflemiş.
Tıpkı maç öncesi ve esnasında yaşananlar, belki de dünya futbol tarihinin en büyük şike tezgahı, henüz kanıtlanmamış olsa da, su götürmez şekilde vicdanlarda kabul görürken; maç sonrası federasyon içerisindeki süreç de kuşkularla doludur.
Aşağıda KTFF’nun, 2014-2015 Sezonu Süper Lig Statüsü’nün bilgilerini içeren yazılı bir belgesi var. Bu belgenin yönetmelik mi, talimat mı olduğu belirtilmemiştir. Bu belgedeki Madde 3’ün 11’inci fıkrası şöyle diyor:
Play-Out Grubu” müsabakalarında takımların 4 (dört) sarı kart uygulamaları, diğer sezon içerisinde oynanan müsabakalarındaki kırmızı kart uygulamaları ve disiplin cezaları devam edecektir. Atılan goller gol krallığına etki etmeyecektir.
Serdarlı 4 sarı kartlı bir futbolcusunu oynattığı için, işte bu fıkraya dayalı olarak KTFF Yönetim Kurulu’nun 7 Mayıs 2015 tarihli toplantısında 3-0 hükmen mağlup sayıldı.
GÖZDEN KAÇIRILAN 87. MADDE
Ancak yine KTFF Disiplin Kurulu’nun Disiplin Talimatı’nın dikkat çeken ve gözden kaçırılan başka bir maddesi var.
Madde 87
(4) Bir ligde, çift devreli lig usulü oynanan müsabaka veya kademelerden sonra ayrıca kademe veya kademeler olduğu takdirde, çift devreli lig usulü oynanan müsabakalarda görülen sarı kartlar ve cezaları sonraki kademelere taşınmaz.
İlginçtir, yukarıda atıf yapılan her iki maddeyi de KTFF Yönetim Kurulu hazırladı ve kabul etti. Üstelik statüyü bildiren belge 28 Ağustos 2014 tarihinde kabul edilirken, Disiplin Talimatı 18 Eylül 2014 tarihinde kabul edildi.
Kıbrıs Türk futbol tarihine kara leke olarak geçecek olan bu süreçte, eğer bu madde dikkate alınsaydı, bugünkü hukuksuzluk oradan kalkmış olacaktı.
Bir başka yanlışlık yukarıdaki cezayı KTFF Yönetim Kurulu’nun görüşmüş olmasıdır. Oysa bu konu Disiplin Kurulu’nun göreviydi. Bu görev, talimatların da üstünde bir güç olan KTFF Tüzüğü’nde açıkça vurgulanmaktadır. Tüzüğün 54. Maddesinin son cümlesinde aynen şöyle yazıyor:
…….. Disiplin Cezaları belirlenecek esaslara göre amatör ve profesyonel futbol dalları için ayrı ayrı oluşturulan disiplin kurulunca verilir.
Disiplin kurulunun kurulma amacı ne?
Eğer hükmen mağlubiyet veya puan silme gibi cezaları disiplin cezası olarak kabul ediliyorsa, o zaman zaten bu konularla ilgili itirazları Disiplin Kurulu kendi talimatında yazılana göre inceleyip karar verecekti.
KTFF’nun resmi internet sitesine girilip arşiv incelendiğinde, her hafta 4 sarı kart cezalarının veren kurulun Disiplin Kurulu olduğu açıkça görülebilir.
Ayrıca yine KTFF Müsabaka Talimatı’nın 24. Maddesi’nin (f) fıkrasında geçen cezalı oyuncunun müsabaka isim listesine yazılması halinde hükmen mağlubiyet kararını vermeye Disiplin Kurulu’nun yetkili olduğu 25. (3) Maddede açıkça yazmaktadır.
Bu maddeler ve yetkili kurullar göz önünde tutulduğunda eğer işleyiş doğru yoldan yapılsaydı bu konuyu Disiplin Kurulu görüşmüş olacaktı. Disiplin Kurulu da bu konuda karar üretmeden önce mutlaka taraflardan savunma isteyecekti. Bu konu Disiplin Talimatı’nın Temel İlkeler bölümünde açıkça yer almaktadır.
KTFF Müsabaka Talimatı’ndaki Madde 26’ (4)nın son paragrafında;
Gerek KTFF Yönetim Kurulu’nun verdiği ve gerekse Disiplin Kurulları’nın verdiği kararlara karşı, kararın tebliğinden itibaren 3 iş gün içerisinde itiraz harç makbuzu ile birlikte Tahkim Kurulu (Yönetim Kurulu kararları için) ve Ceza Kuruluna (Disiplin kurulu kararları için) başvurulabilir diyor.
Bu maddeden yola çıkıldığında ise 7 Mayıs 2015 tarihinde KTFF Yönetim Kurulu’nun 3-0 Serdarlı aleyhine almış olduğu karara karşı, Serdarlı’nın3 iş günü hakkı da dikkate alındığında Tahkim Kurulu’na başvurma hakkını kullanmak için zaman süresi vardı. Ancak Çetinkaya’nın süre dolmadan yaptığı başvuru göz önünde bulundurulup, Serdarlı G.B.’nin zamanı kullanma hakkı beklenmeden Tahkim Kurulu apar topar başkan ve asbaşkansız 9 Mayıs 2015 tarihinde toplandı.
Tahkim cellat mı? Hiç mi mağdur tarafı dinlemez?
Bu adımda da talimatlar yine yetkili kurullarca çiğnenirken haksızlıklar burada da kalmadı. Bu kez Tahkim Kurulu’na giden bu konu için Tahkim Kurulu Talimatları da dikkate alınmadı.
Tahkim Kurulu Talimatı Madde 11’de, kurulun başvuruyu kabul etmesi ve ardından izlenecek usulün ne olduğu vurgu Tahkim Kurulu Talimatı Madde 11’de, kurulun başvuruyu kabul etmesi ve ardından izlenecek usulün ne olduğu vurgulanıp son cümle şöyle bitiyor:
… İlk incelemenin tamamlanması üzerine başvuru, karşı tarafa ve ihbarı gerekli görülen diğer şahıslara tebliğ edilir.
Serdarlı G.B. Kulüp başkanının kulüp genel kurulunda yaptığı açıklamadan anlıyoruz ki, bu tebliğ kendisinin 8 Mayıs 2015 tarihinde federasyona açtığı telefon ile federasyon sekreterliğinden öğrenip, bunun üzerine aynı saatte federasyon binasına gitmiş ve 16.45’de federasyondan imza karşılığı bu tebliği almıştır.
Bu ihmalkarlığın ardından ise bu kez Tahkim Kurulu Talimatı’nın 12. Maddesinin de dikkate alınmadığını görüyoruz. Madde 12’de
…… Karşı taraf cevabını, başvurunun kendisine tebliğinden itibaren en geç bir gün içinde Kurul’a göndermek zorundadır diyor.
Böyle bir açık ifade olmasına karşın, Serdarlı G.B. başkan ve avukatının kulüp genel kurulundaki açıklamalarına göre, Tahkim Kurulu bu sürenin dolmasını beklemedi. 9 Mayıs 2015 tarihinde 3 üye ile toplandı. Kulüp başkanı ve avukatı her şeye karşın toplantının erken yapılacağı bilgisini aldıktan sonra federasyona gittiler. Tahkim Kurulu’na toplantı öncesi sürenin henüz dolmadığını, dolayısıyla henüz yazılı savunmayı hazırlayamadıklarını ve bu nedenle görüşmede savunmalarının tanıkları ile birlikte sözlü olsun dinlenmesini talep ettiler. Tahkim Kurulu bu talepleri anında orada reddetti. Bu kez kulüp avukatı eğer dinlenme reddedilecekse Tahkim Kurulu üyelerinin bunu not düşmelerini söylemelerine karşın tüm bu talepler Tahkim Kurulu’nca gerek görülmemiş ve reddedilmiştir.
Böylece Tahkim Kurulu, 9 Mayıs 2015 tarihli toplantısını, savunma için en geç bir gün hakkını Serdarlı G.B.’ne kullandırtmadan, 11.30’da bitirip Serdarlı G.B.’ne 3-0 hükmen mağlubiyeti onaylayıp 3 puan silme cezasını verirken, Tahkim Kurulu kararında şu ifadeler dikkat çekmekteydi;
Serdarlı GB’nin bugün huzurumuzdaki mesele ile ilgili olarak KTFF Tahkim kurulu Talimatı’nın 12’nci maddesi ışığında yazılı bir cevap vermediğini de göz önünde bulundurduk.
Federasyon boyutundaki tüm bu süreçleri puzzle parçaları gibi birleştirdiğimizde hiçbir şeyin rastlantı olmadığı çok iyi anlaşılıyor.
Hukuksuzluk şikenin önüne geçemez
Hukuksal süreç içerisinde yaşanan yanlışlıklar, tinyözlükler, bazı tüzük maddelerinin hiçe sayılması, ayrımcılık, korumacılık, acelecilik SERDARLI-ÇETİNKAYA maçında ŞİKE yapılmadı anlamına gelmemelidir. İddiam çok nettir. SERDARLI-ÇETİNKAYA ve FEDERASYON üçgenindeki bazı kişiler ŞİKE’nin temelini oluşturan unsurlardır. Bazıları bilgilerini, bazıları kişiliklerini bazıları da ceplerini satarak yüz yılın şikesini yapmışlardır.