Geçmişte çok yazdık… Son olarak bundan bir süre önce yine yazdık. Yeniden hatırlatmakta, yeniden gündeme taşımakta fayda var. Zira hem unutuluyor, hem de hesap vermesi, adım atması gerekenlerin kılı kıpırdamıyor!
UBP 1998-2003 yılında KTHY ile ülkeye oy taşıdı, bedelini ödemedi… KTHY battı ama UBP, şirketin alacaklarını toplamakla yükümlü olan Şirketler Mukayyitliği'ne hiçbir ödeme yapmadı, mukayyitlik de borcun peşine düşmedi.
Ulusal Birlik Partisi (UBP), 1998 ve 2003 seçimlerinde, yurt dışında yaşayan yurttaşların oy kullanmasını sağlamak amacıyla Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY)’den kiraladığı uçağın maliyetli olan toplam 34 bin 179 doları aradan yıllar geçmesine rağmen ödemedi.
Geçmişte birçok kez UBP yetkililerine yazı yazılarak bu para talep edilmesine karşı, paranın tahsili gerçekleşmedi.
Nisan 2004'te CTP Milletvekili Sonay Adem, Meclis kürsüsünden söz konusu borcu dile getirmiş, UBP lideri Eroğlu da “Borcumuz borç, kaçtığımız yok” yanıtını vermişti.
Ancak, o dönemde Eroğlu ve UBP yetkilileri, sözlerinin arkasında durmamıştı.
1998 yılındaki 14 bin 987 dolar olan borç, düz faiz üzerinden hesaplandığında 12 yılda yaklaşık 20 bin 50 dolar faiz aldı.
23 bin 192 dolarlık borcun faiz oranı ise 15 bin 519.31 dolar oldu. Faizlerin toplamı 35 bin 576.91 dolara ulaştı.
Tabii bu rakamlar 2010 yılına ait…
Zira 2010'da KTHY iflas etti.
Faizlerin toplamı 35 bin 576.91 dolara ulaştı, toplam borç 70 bin dolar!
* * *
UBP ilk uçak kiralamasını 1998 yılında gerçekleştirdi.
Bu yönde KTHY’den bir uçak kiralayan UBP, seçimlerde kendisine oy vermesi için yurt dışında yaşayan KKC vatandaşlarını ülkeye taşıdı.
14 bin 987 dolara mal olan uçak kiralama için UBP geçen yıllar içerisinde KTHY’ye hiçbir ödeme yapmadı!
8 Mart 2003 yılında KTHY’nin mali denetçisi Derviş Kemal Deniz, UBP’ye borçlarıyla ilgili bir yazı gönderdi.
Deniz’in, “31.12.2001 tarihi itibarıyle KTHY Şti. Ltd’in alacağının kayıtlarınıza göre 14 bin 987.32 USD bakiyeniz olduğunu teyit etmenizi rica ederiz” yazısına o zamanki UBP’nin genel saymanı, “Bakiyenizi doğru kabul ediyoruz” diye yanıt verdi.
Aradan yıllar geçmesine rağmen bu bakiye UBP tarafından KTHY’ye ödenmez.
1998 yılındaki borç dururken, bu kez 2003 yılında yine seçimlere yönelik olarak UBP, KTHY'den 2 uçak daha kiraladı.
13-14 Aralık 2003 tarihlerinde uçan uçakların bedeli 23 bin 192 dolar olarak hesaplandı.
İki seferde 136 KKTC vatandaşı ülkeye taşındı.
Bu borca ilişkin dönemin KTHY Ticaret başkan Vekili Mustafa Ebgü ile Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Vekili Sadettin Gezmek ve yine dönemin UBP Genel Sekteri Süha Türköz arasında bir belge imzalandı.
2003 yılındaki seçimlerin ardından hükümette yaşanan değişiklik sonrası, KTHY alacaklarının peşine düşmüştü.
Dönemin KTHY Başhukuk Müşaviri olan Şefika Durduran ve Ali Dana imzalı bir yazı UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu’na gönderildi.
Ancak UBP’nin borcuna yönelik yollanan bu yazıdan da bir sonuç elde edilemedi.
CTP-DP koalisyon hükümeti döneminde, konu tekrardan gündeme geldi.
Yönetim Kurulu’nun Türkiye’den atanan üyeleri, olayın ‘siyasi’ olması nedeniyle, bu konuda ne yol izleneceğini KKTC’li üyelere bıraktı.
Yapılan görüşmeler sonucunda, ana muhalefet partisine borcundan dolayı dava açılması ‘şık’ bulunmadı.
KTHY'deki yerli üyeler 2004’ten sonra 2005, 2006’da da bu parayı tahsil etmek için uğraştı ancak parayı almak mümkün olmadı…
Sonra 2010 yılında bu kez KTHY iflas etti.
Şirket faaliyetlerini durdurdu.
Yukarıda da bahsettiğim gibi; 1998 yılındaki 14 bin 987 dolar olan borç, düz faiz üzerinden hesaplandığında 12 yılda yaklaşık 20 bin 50 dolar faiz aldı.
23 bin 192 dolarlık borcun faiz oranı ise 15 bin 519.31 dolar oldu.
Faizlerin toplamı 35 bin 576.91 dolara ulaştı.
Tabii bu rakamlar 2010 yılına ait…
Faizler hesaplandığında 70 bin dolara denk gelen bir borç ortaya çıktı.
Ve bu borç hala ödenmedi.
* * *
Peki şimdi ne olacak?
Ortada KTHY diye bir şirket yok.
Hukuk bunun da cevabını veriyor hiç kuşkusuz!..
Borçlu taraf (UBP) borcunu Şirketler Mukayyitliği'ne ödemek zorunda…
Zorunda zorunda olmasına ama, ortada ne bir ödeme var, ne bir dava ne de bunun takibini yapan bir kurum…
Batan, iflas eden bir şirketin alacaklarını almakla yükümlü olan kurum Şirketler Mukayyitliği…
Söz konusu Şirketler Mukayyitliği'ne atanan yöneticiler hala görevde.
Yani kuruma UBP'nin 2009'da atadığı kişilerin bu davaya ileriye taşıması gerekiyor.
Ancak kimse bu yönde bir girişim yapmıyor, yapamıyor.
* * *
Meselede şöyle bir detay var: Yukarıda da yazdım ancak tekrarlamakta fayda var; Şirketler Mukayyitliği tasfiyenin tam anlamıyla gerçekleşmesi için şirketin tüm alacaklarını almakla sorumlu…
Eski KTHY çalışanları da bu durumu yakından takip ediyor.
Örneğin eski çalışanlardan Tarkan Atakan Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde 3 kez Şirketler Mukayyitliği'ne yazı yazmış.
Son yazdığı yazı 2016 yılının tarihini taşıyor.
KTHY çalışanı Atakan UBP'nin borcunu ödeyip ödemediğini, ya da Şirketler Mukayyitliği'nin UBP'den bu borcu talep edip etmediğini sorguluyor. Ancak Şirketler Mukayyitliği'nden CEVAP YOK!
Eğer Şirketler Mukayyitliği parayı istediyse UBP bu borçtan siyaseten ve hukuken sorumlu!..
Eğer Şirketler Mukayyitliği parayı talep etmediyse bu borçtan hem UBP hem de Şirketler Mukayyitliği sorumlu!..
Ancak tam olarak perde gerisinde ne döndüğünü ya da dönmediğini bilmiyoruz.
Çünkü hem UBP'den hem de mukayyitlikten ses çıkmıyor.
Bu kez çıkar mı dersiniz? Sanmam ama umarım, umarım artık birileri adım atar… Zira böylesi bir durum başka ülkelerde olsa; değil o partinin başkanı, partideki bütün yöneticilerin sokağa çıkacak yüzü olmazdı… Bizdekilerde var!.. Üstelik fazlasıyla…