“İŞKENCE SUÇ OLARAK DÜZENLENMELİ”
Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Cumhuriyet Meclisi’nde oluşturulan polis karakollarında tutuklulara işkence yapılıp yapılmadığıyla ilgili araştırma komitesinin raporunu memnuniyetle karşıladığını belirterek, komiteyi kutladı ve 2012’nin insan hakları alanında bu gibi çağdaş alışkanlıkların iç hukukta yaygınlaştığı bir yıl olmasını diledi.
Vakıf, Meclis’in İşkenceyi Önleme Sözleşmesi’nin yükümlülüklerini yerine getirerek işkenceyi suç olarak düzenlemesini de istedi.
Vakıf hukukçusu Öncel Polili yazılı açıklamasında, raporun yayımlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Söz konusu raporun sadece işkence iddialarını araştırmakla kalmayıp önerilerde de bulunması olumlu bir gelişmedir. Meclis Araştırma Komitesi’nin yaptığı önerileri benimsemekle beraber, Meclis’in bir an önce İşkenceyi Önleme Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerini yerine getirerek işkenceyi bir suç olarak düzenlemesine de ihtiyaç olduğunu vurgularız” dedi.
MEVZUAT NE DİYOR?
Polili, KKTC mevzuatında işkencenin bir suç olarak düzenlenmediğini ancak bunu yapan polislerin “darp, ağır yaralama veya zarar verme” gibi suçlardan yargılanabileceğini kaydederek, ancak bu suçların hiçbirinin işkence kadar ağır bir suç olmadığını belirtti.
İşkencenin hem amaç ve nitelik itibariyle yapılan fiziki ve/veya psikolojik muamelenin ağırlığıyla ilgili olduğunu; hem de devlet görevlileri tarafından işlenmesi nedeniyle diğer bu tür suçlardan farklı kılındığını anlatan Öncel Polili, Başsavcılık ve Polis Genel Müdürlüğü’nün de işkence iddialarını araştırıp kamuoyunu aydınlatmasını istediklerini vurguladı.
“İNSANLIK SUÇU”
Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı hukukçusu Öncel Polili, işkencenin bir kişiye karşı işlenmiş bir suç kabul edilmediğini; insanlığa karşı bir suç olduğunu ifade ederek, tüm devletlerin evrensel yargı yetkisine sahip olduğunu ve işkence suçu nerde işlenirse işlensin, bu suçu işleyenleri kendi topraklarında cezalandırma yetkisine sahip olduğunu anlattı.
Polili, “Meclis Araştırma Komitesi’nin raporunun, söz konusu olayda işkence olduğuna dair bulgusu için dayanaklarını açıklarken, işkencenin sistematik ve organize olmadığı sonucuna nasıl vardığına açıklık getirmediğini” kaydederek, vakfa ulaşan şikayetler ışığında, bu eksikliğin de giderilmesini önemsediklerini çünkü işkenceye karşı mücadelede, münferit olayların tespiti yanında, işkence suçunun sistemin bir parçası olmasını önlemek için de çok ciddi adımların atılması gerektiğini belirtti.