Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “Halkın yüzde 80’inin açlık sınırının atlında kazanca sahip olduğunu ve toplumun çok büyük bir kısmının insanca yaşayacak gelire sahip olmadığını” belirterek, hükümete harekete geçme çağrısında bulundu.
Sendika, dört maddeden oluşan çözüm önerilerini de paylaştı ve bu önerilerinin uygulanması için kaynağın olduğunu da belirtti.
“Çalışanların kazancının açlık sınırının altında olduğunun farkındaysanız harekete geçin”
KTOEÖS Yönetim Kurulu adına Sendika Başkanı Ozan Elmalı tarafından yapılan yazılı açıklamada, yönetimin “ülkede olup bitenin farkında olmadığını” söyleyerek, “Sıkılmadan, utanmadan müşavir atamaya devam ediyorlar. Bir yandan ülkeyi, ülkenin insanını en çok biz severiz derken; diğer yandan açlıkla karşı karşıya kalan, göç eden, borç batağına düşmüş topluma da; yaptıklarıyla umurumuzda değilsiniz dercesine hareket etmektedirler” ifadelerinde bulundu.
“Halkın yüzde 80’inin açlık sınırının altında kazanca sahip olduğunun farkında mısınız? Toplumun çok büyük kısmının insanca yaşayacak bir gelire sahip olmadığını görmüyor musunuz?” sorularını yönelten Sendika Başkanı Elmalı, açıklamada şunları kaydetti:
“İşe yeni başlayan bir öğretmenin net maaşı 6 ay önce 439 Sterlin iken, bugün maaşı 389 Sterline gerilemiştir. Maaşı ile 676 lt benzin alabiliyorken, bugün 326 lt alabilmekte, 2060 ekmek alabiliyorken bugün 1212 adet alabilmekte, 44 tüp gaz alabiliyorken bugün 33 tüp gaz alabilmektedir. Diğer yandan asgari ücretlinin maaşı 320 Sterlin iken bugün 290 Sterline gerilemiştir. Asgari ücretli ise net maaşı ile 6 ay önce 473 lt benzin alabiliyorken bugün 234 lt (P azalmıştır), 1441 ekmek alabiliyorken bugün 870 ekmek alabilmekte, 30 adet tüp gaz alabiliyorken bugün 23 adet alabilmektedir. Başta asgari ücretlinin, dar gelirinin, göç yasası kapsamında çalışanların (öğretmen dahil) açlık sınırının altında olduğunun farkındaysanız harekete geçin!”
Sendikadan dört maddelik çözüm önerisi
“Çözüm ortadadır” diyen sendika, açıklamasında dört maddeden oluşan önerilerini de paylaştı:
“Oluşacak Hayat Pahalılığının 2 ayda bir hesaplanarak asgari ücretli de dahil maaşlara yansıtılarak alım gücünün korunması, Açlık sınırının altında olan çalışanlara (asgari ücretli, dar gelirli, göç yasası kapsamında) HP’ye ek olarak bir artış verilerek bu kapsamdaki çalışanların alım gücünün arttırılması, Küçük ve orta boy işletmeler, ekonomik anlamda desteklenerek çalışanların alım gücünün korunması için teşvik edilmesi, ekonomik destek uygulanacak sektörlerin tespit edilmesi ve kaynağın ihtiyaç olmayan sektörlere değil, ihtiyaç duyan sektörlere aktarılması.”
“Önerilerin uygulanması için kaynak vardır”
Bu çözüm önerilerinin uygulanması için kaynak olduğunu beliren Elmalı, dokuz madde altında kaynak oluşturulmasına ilişkin görüşlerini de paylaştı:
“Saray yapımından vazgeçin, danışman atamaktan vazgeçin, dış temsilciliklere aktarılan parayı halkın yararına kullanın, müşavir ordusunu yaratmaktan ve devletin kamburunu büyütmekten vazgeçin, görevde olan kişilerle devam edin, kalkınma bankasının yandaşlarınıza dağıttığı ve geri almadığı kredileri toplayın, servet vergisi alın, onlarca yıldır teşvik ve muafiyet sağladığınız şirketlere-patronlara yarattığınız ayrıcalıklardan vazgeçin, vergi vermeyen, devleti çalan hırsızları tespit edip, buna göz yumanları yargılayıp vergi alın, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak için harekete geçin.”
“Derhal çözüm üretin, halkımızın ve çocuklarımızın geleceği her geçen gün kararmaktadır!”
“Derhal çözüm üretin, halkımızın ve çocuklarımızın geleceği her geçen gün kararmaktadır” diyen Elmalı, “5 ayda HP’nin hesaplanması, oluşacak 6 aylık HP’nin ödeyemiyoruz denilerek Ali Cengiz Oyunları ile ötelenmesi, ya da eşit dağıtalım aldatmacası kabul edilemez bir yaklaşımdır” ifadelerinde bulunarak şöyle devam etti:
“Hayat pahalılığı çalışanların alım gücünün korunması için uygulanan bir çalışmadır. Tüm çalışanların alım gücünün korunması sağlandıktan sonra yukarıda saydığımız kaynaklarla asgari ücretlinin, göç yasası kapsamında olanların alım gücünün arttırılması için ek artış verilmelidir. Fakirleşen halkın kaybolan alım gücü bu şekilde biraz olsun arttırılabilecektir. Halk, her gün yeni zam haberleriyle uyanıyor, bu durum herkesi krizin eşiğine getirmiştir.”
“Halkımız karın tokluğuna dahi yaşayamıyor” diyen Sendika, “Bu devleti yönettiğini söyleyenlere açık çağrımızdır; başınızı kuma gömmekten ve halka sırtınızı dönmekten vazgeçin” çağrısında bulundu.