Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, kamuoyuna “Okulların ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını biliyor musunuz?” sorusunu yöneltti.
Sendikanın Mali Sekreteri Mehmet Güneyli’nin imzasını taşıyan açıklamada, “İhtiyaçların karşılanması konusunda en büyük zorluğun okul idarecilerinin omuzlarına yüklendiğinin farkında mısınız?” diye soruldu.
Yapılan yazılı açıklamada, çağdaş ülkelerin her okul için bütçeler ayırdığını ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde, Eğitim Bakanlığı’nın kontrolündeki okul bütçelerinin tamamıyla işlevsellikten uzak bir durumda olduğu vurgulandı.
“Okulların A’dan Z’ye ihtiyaçlarının birçoğunu karşılamak, ancak okul aile birlikleri, okul idarecileri ve öğretmenlerin yoğun çabalarıyla olabilmektedir” denilen açıklamada, dikkat çeken sorunlara vurgu yapıldı:
• Öğretmenler Yasasında, araç gereç sağlama, okulun tadilat ve bakım işlerini yaptırma, müdür ve müdür muavinlerinin ödev ve sorumlulukları arasında olmamasına rağmen, bunu büyük bir oranda yerine getirenlerin onlar olduğunu biliyor muydunuz?
• İlgili bakanlıktan paralarını kolayca ve makul bir sürede tahsil edemedikleri için piyasadaki birçok işletmenin okullardaki işleri yapmayı istemediklerini biliyor muydunuz?
• Okullarca işletmelerden alınan faturaların büyük bir çoğunluğunun Eğitim Bakanlığı tarafından “ödenmesi uygun değildir” ibaresiyle okullara geri gönderildiğini ve bu durumun okul idarecilerini çok zor bir durumda bıraktığını biliyor muydunuz?
KTOEÖS’ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İhtiyaçların karşılanması konusunda en büyük zorluğun okul idarecilerinin omuzlarına yüklendiğinin farkında mısınız?
Çağdaş dünya ülkelerinde, her okul için ayrılmış bütçeler bulunmaktadır. Ülkemizde var olan okul bütçeleri Eğitim Bakanlığının kontrolünde, tamamıyla işlevsellikten uzak bir durumdadır. Her okula göre düzenlenmiş bütçeler varmış gibi görünse de, bunlar kesinlikle okul idarecilerinin kullanımına verilmemekte ve harcama kalemleri şeffaf olarak ortaya konulmamaktadır. Okullar için çok önemli bir gelir kalemi olan “kantin kira gelirlerine” dahi çok yakın bir gelecekte Maliye Bakanlığı el koymaya niyet etmektedir.
Bu durumda okulların A’dan Z’ye ihtiyaçlarının birçoğunu karşılamak, ancak okul aile birlikleri, okul idarecileri ve öğretmenlerin yoğun çabalarıyla olabilmektedir. Yaz tatili boyunca okullarda yapılması gereken tüm acil işlerin maliyetinin büyük bir kısmı, özellikle okul müdürlerinin sağdan soldan kaynak sağlamaya çalışmaları ve hayırsever iş insanlarından aldıkları yardımlar sayesinde karşılanmaktadır.
Öğretmenler Yasasında 31.maddedeki “Müdürün Görevleri” arasında okulun tadilatını, bakım ve onarımını yapma gibi bir madde bulunmamasına rağmen bunları yerine getirenlerin en başında müdürlerin olduğunu vurgulamakta fayda vardır.
Okul idarecileri, vicdan sahibi oldukları ve yeni dönemde öğrencilerinin ve öğretmenlerinin eksiksiz bir okul ortamında eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunmalarına fazlasıyla önem verdikleri için, yaz tatillerinin büyük bir bölümünü okullarında geçirmektedirler.
Bu konuyla ilgili şu noktaları tüm kamuoyunun bilmesinde yarar vardır:
• Öğretmenler Yasasında, araç gereç sağlama, okulun tadilat ve bakım işlerini yaptırma, müdür ve müdür muavinlerinin ödev ve sorumlulukları arasında olmamasına rağmen, bunu büyük bir oranda yerine getirenlerin onlar olduğunu biliyor muydunuz?
• İlgili bakanlıktan paralarını kolayca ve makul bir sürede tahsil edemedikleri için piyasadaki birçok işletmenin okullardaki işleri yapmayı istemediklerini biliyor muydunuz?
• Okullarca işletmelerden alınan faturaların büyük bir çoğunluğunun Eğitim Bakanlığı tarafından “ödenmesi uygun değildir” ibaresiyle okullara geri gönderildiğini ve bu durumun okul idarecilerini çok zor bir durumda bıraktığını biliyor muydunuz?
Okul idarecileri, öğretmenler ve okul aile birlikleri, okulları için her türlü fedakârlığı yapma konusunda geri durmazken, yanlarında devlet destek ve katkısı bulamamaları en büyük sorunların başında gelmektedir. Kamusal eğitim ve kamu okulları bir ülkenin en fazla yatırım yapması gereken alanların başında gelirken, bizim ülkemizde bunu görememek çok üzücü bir durumdur.”