KTOEÖS’ten öğretmenlere mektup: “Bakanlığın anlayışı değişmedikçe, mücadele devam edecek”

2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı öncesinde, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), sendikada örgütlü olan öğretmenlere gönderdiği mektubu kamuoyu ile paylaştı.

2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı öncesinde, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), sendikada örgütlü olan öğretmenlere gönderdiği mektubu kamuoyu ile paylaştı.

KTOEÖS Yönetim Kurulu adına, Başkan Ozan Elmalı’nın imzasını taşıyan söz konusu mektupta, Eğitim Bakanı ile Eğitim Bakanlığı yetkililerinin, eğitimle ilgili sorunları konuşmak yerine öğretmenlere saldırmayı tercih ettiği ifade edildi.

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun, öğretmenlerin çalışma koşullarına dair basına verdiği demeçlerde gerçek niyetini ortaya koyduğu belirtilen mektupta, “Bu zihniyet, öğretmenin sınıf dışında gösterdiği emeği hiçleştirmeye çalışmaktadır. Oysa öğretmenin çalışma süresi sınıf içerisinde geçirdiği zamanla eşdeğer değildir” denildi.

Eğitim Bakanının söz konusu açıklamaları yaptığı süreçte, Birleşmiş Milletlerin, dünya liderlerine çağrı yaptığı ve ‘Eğitimde Dönüşüm Zirvesi’ne davet ettiği anımsatılan mektupta, öğretmenlerin, kriz zamanında öğrencilerini ve eğitimi desteklemek için imkânsızı başardığına vurgu yapıldığı belirtildi.

Eğitim Bakanlığının anlayışı değişmedikçe, mücadeleye devam edileceği vurgulanan mektupta, “Mücadelemiz sendikamızın çatısı altında örgütlü yapımızla devam edecektir. Hareket ve eylem planımız yönetim kurulumuzun alacağı kararlar çerçevesinde ortaya konacak ve okullara iletilecektir” denildi.

Öğretmenlere yönelik hazırlanan mektupta, şu ifadelere yer verildi:

Değerli Öğretmenlerimiz;

2022-2023 Eğitim-Öğretim yılının ilk gününde, yaz ayları süresince öğretmen haklarına yapılan saldırıların ve eğitimdeki esas sorunların görmezden gelinmesinin yarattığı sıkıntıların net bir şekilde ortaya konması, önümüzdeki süreçte okullarımızda göstereceğimiz birlikteliğin, direncin ve her türlü eylemin uygulanması ve sürdürülmesinde son derece önemlidir.

Elbette değişim ve gelişim hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de son derece önemlidir. Ancak bu değişimin hedeflerinin ne olduğu ve eğitimin niteliğine olumlu yansıması, eğitimdeki sorunların çözümüne katkı yapması da aynı ölçüde önem taşır. Ayrıca hedeflenen değişimlerin eğitim adına yaratacağı pozitif etkiler ortaya konulduktan sonra, yöntemin de doğru uygulanarak sürecin en başından itibaren başta sendikalar olmak üzere tüm paydaşlar dışlanmadan sürece dâhil edilerek planlamalar ortak akılla yapılmalıdır. Ben yaparım olur mantığı sorunları artıracağı gibi, hassasiyetlerin de göz ardı edilmesini beraberinde getirecek ve iletişim kanallarını kapatacaktır.

Özellikle uzaktan eğitimin devam ettiği dönemde öğretmen, büyük bir özveri ve emek ortaya koyarak bu sürecin sürdürülmesinde önemli bir katkı koymuştur. Geçtiğimiz yıl yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğretmenlerimiz ve okul idarelerimiz test kontrolleri, temaslı öğrencilerin belirlenmesi gibi konularda insanüstü bir çaba sarf etmiştir.

 Maalesef geride bıraktığımız süreçte başta Eğitim Bakanı olmak üzere Eğitim Bakanlığı yetkilileri eğitimdeki sorunları konuşmak, tartışmak, bu yönde harekete geçmek yerine; kasıtlı olarak öğretmenlerin çalışma saatlerini, haklarını, hastalık izinlerini, mazeret izinlerini, ders sürelerini kamuoyu önünde konuşmayı tercih etmiş, daha da ileri giderek ‘Az çalışan öğretmenleri çalıştırmaya çalışıyorum’, ‘4 saatle oturan öğretmen var’, ‘Öğretmen, bilgilerini güncellemiyor’, ‘Maaşı alan öğretmen hizmeti de yapacak’, ‘Ders saatlerini doldurmuyorlar’ ifadelerini basın kuruluşlarına verdiği mülakatlarda kullanarak niyetinin ne olduğunu ortaya koymuştur.

Bu zihniyet, öğretmenin sınıf dışında gösterdiği emeği hiçleştirmeye çalışmaktadır. Oysa öğretmenin çalışma süresi sınıf içerisinde geçirdiği zamanla eşdeğer değildir.

Eğitim Bakanı bu söylemlerde bulunurken hemen hemen aynı tarihlerde, BM Dünya liderlerine çağrı yaparak 19 Eylül 2022’de New York’ta liderleri ‘Eğitimde Dönüşüm Zirvesi’ne davet etmiştir. Bu davet ‘Pandemi ile daha da artan Eğitim sorunlarını tespit etmek, çözüm yollarını ortaya koymak, Pandemide okula gidemeyen 1.6 milyar öğrencinin, hala öğrenme kaybı ve travma yaşayan milyonlarca öğrencinin nasıl bir eğitim sürecine dahil edileceğini planlamak’ için ‘Öğretmenler Kriz zamanında Öğrencilerini ve Eğitimi desteklemek için imkansızı başardılar’ denilerek  öğretmenin önemine vurgu yapılmıştır. BM yaptığı çağrıda eğitimde dönüşüm için bağlı kalınması gereken 5 temel ilkeyi şöyle açıklamıştır:

1) Nitelikli kamusal eğitime yatırımı artırın!

2) Çalışanların Haklarını ve İnsana yakışır Çalışma koşullarını güvence altına alın!

3) Nitelikli Öğretmen eğitimine ve mesleki gelişimine yatırım yapın!

4) Öğretmenlere Güven ve Saygı duyun!

5) Sosyal diyalog aracılığıyla Öğretmen Sendikalarını politika üretmeye dahil edin!

Değerli Öğretmenlerimiz;

Bilinmelidir ki ülkemizdeki ve eğitimdeki sorunların yıllardır çözülememesi ve var olan sorunlara yenilerinin eklenmesi, dünyadan ve bilimden kopuk, evrensel değerleri dikkate almayan bir anlayıştan kaynaklıdır. Üzerine düşen görevi yapmayarak esas konuşulması gereken konuların konuşulmasını örtbas etmek adına öğretmenleri günah keçisi ilan etme çabasında olan bu anlayış değişmedikçe, dayatma ve saldırılar devam ettikçe, öğretmen saygınlığına gereken hassasiyet gösterilmedikçe, verilen emek, gösterilen özveri hiçleştirilmeye çalışıldıkça bizler hep birlikte mücadeleye, dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.

Mücadelemiz sendikamızın çatısı altında örgütlü yapımızla devam edecektir.

Hareket ve eylem planımız yönetim kurulumuzun alacağı kararlar çerçevesinde ortaya konacak ve okullara iletilecektir.

Haberler Haberleri