Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk üyesi Gülden Plümer Küçük, Türk tarafının komitenin çalışmalarına yaptığı katkı ve gösterdiği iş birliğinin siyasi nedenlerden dolayı Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi (AKDK) kararlarına yansımadığını söyledi.
Gülden Plümer Küçük, TAK muhabirinin sorusu üzerine, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin Kıbrıs'ın kuzey bölgesinde bulunan askeri bölgelere engelsiz ulaşım olanağı sağlanması yönündeki kararını değerlendirdi.
Küçük, kararın eksiklikler içerdiğini çünkü siyasi nedenlerden dolayı Türk tarafınca Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarına yapılan katkı ve iş birliğinin AKDK kararlarına yeteri kadar yansımadığını ifade etti.
“ETKİN ÇALIŞMA İÇİN TÜM TARAFLARIN İŞ BİRLİĞİ ŞART”
Gülden Plümer Küçük, üçayaklı olan komitenin etkin çalışabilmesi için tüm tarafların iş birliğine ihtiyaç olduğuna işaret etti.
Küçük, sadece Kıbrıslı Rum kayıplarla ilgili ihlal kararı bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını denetleyen AKDK’nin sadece Türk tarafınca atılan adımları gözetlediğini, bundan dolayı da kayıp şahıslarla ilgili komite çalışmasına yardımcı olamadığını belirtti.
“UZUN SÜREN BEKLEYİŞLERE CEVAP OLDUK”
Gülden Plümer Küçük, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 2006 yılından beridir sürdürdüğü “Genel Kazılar, Kimliklendirme ve Kalıntıların İadesi Projesi”yle birçok Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıp ailelerine hizmet ederek uzun süren bekleyişlerine cevap olduğunu vurguladı.
Küçük, her iki tarafın iradesi ve anlaşması üzerine kurulan bu komitenin her bir kayba ilişkin dosyalarına bir cevap bulmayı amaçladığını kaydetti.
ASKERİ BÖLGELERDE 56 KAZI İZNİ VERİLDİ
Bu arada TAK’ın elde ettiği bilgiye göre, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin yürüttüğü kayıp arama çalışmaları çerçevesinde KKTC’deki askeri bölgelerde 2006’dan bu yana 56 kazı izni verildi. Bu kazıların 30 tanesine ilişkin izinler ise son 3 yıl içinde sağlandı.
Komite, 2006-2018 yılları arasında yürüttüğü kayıp arama ve kimliklendirme çalışmalarında 2002 kayıptan 1215’ine ulaştı ve 876’sını kimliklendirdi. 31 Mayıs 2018 sonu itibariyle kimliklendirilenlerin 664’ü Kıbrıslı Rum, 212’si ise Kıbrıslı Türk.
Kayıp olarak bildirilen 846 Kıbrıslı Rum ile 280 Kıbrıslı Türk ise henüz bulunmadı.