Küçük oyunlar ve kim bunlar?

Ayşemden Akın


OYUN 1-
Meclis seçimle ilgili karar aldıktan sonra Başbakan Küçük dün akşamüstü BRT’ye koşup kendi ve partisinin pozisyonunu anlattı.
Seçimle ilgili buna benzer konuşmaları sık sık duyacağınıza ya da okuyacağınıza göre ben Küçük’ün farklı bir oyununa dikkat çekmek istiyorum.
Başbakan, vatan ve millet için New York’ta yaptıklarını anlatıyordu BRT’de...
Meğer neler neler yapmış? 
Öğle anlatıyordu ki neredeyse kendisi bile inanmıştı yaptığı işlerin büyüklüğüne...
Gerçi öyle bir yüz ifadesi de yoktu ama neyse.
Amerikalılarla görüşmüş, Obama ile görüşen Davutoğlu ve Bağış ile uzun uzun değerlendirmelerde bulunmuş...
Onlar Obama ve Erdoğan ile konuştuklarına göre kendisi de bu ikili ile görüşmüş oldu doğal olarak.
Bunu ben değil o ima ediyordu.
O kadar ki Erdoğan ve Obama için ‘Sayın’ diye diye dili yoruldu.
“Burada oturmakla olmaz... Her yere gidip davamızı anlatmamız gerekiyor” diyordu...
Sanki ona burada otur diyen var...
Belki de var.
Örneğin eski patronu Cumhurbaşkanı Eroğlu ya da hep medet umduğu Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan...
Oysa artık ne Erdoğan ne de Eroğlu onu kurtaramaz...
İster müstafi, ister müşteki deyin artık onun için her şey bitti.
ABD’de övünerek görüştüğünü söylediği dostları bile onu kurtaramaz.
Bülent Arınç ile birlikte Hoca Efendi’nin huzuruna çıkıp hayır duasını alabilmiş olsaydı belki Meclis’e girebilirdi ama.
Bakalım hafta sonu adaya gelecek Davutoğlu bu konuya ne diyecek?
Herhalde siyaseten müflis Başbakan Küçük ile Kıbrıs gibi büyük sorunu çözmeye kalkışmayacaktır...
Biraz beklerse karşısında barış ve çözüm konusunda ilkeli,  kararlı, reformcu, sosyalist bir hükümet bulacak!
Şunun şurasında 2-3 ay kaldı.
Sonrasında bu halk oyunların tümünü bozacak!

OYUN -2
Başbakan hem partisine kendini aklamak hem de karşı tarafı karıştırmak için CTP’ye teşekkür etti dün.
“Hükümete karşı oynanan oyunu olgunluk gösteren CTP ile bozduk” dedi.
Bunu duyan Eroğlu cephesi sabaha kadar ateş açtı orda burda.
Hatta eminim bugün o meşhur köşeciler, Küçük ve Yorgancıoğlu arasındaki ‘pazarlıkları’ yazıp çizmiştir bolca.
Olmadık şeyler üretip azıcık kendilerine benzetmek için ne senaryolar yazmışlardır kim bilir.
Okuyup eğleneceğiz elbet.
En fenası da ne biliyor musunuz?
40 yıldır yaratılan bu düzende baktığım her şeyin, gördüğüm her şeyin eğreti oluşu ve sürekli bütünü ıskalama hali.
Kendimize rağmen yalanız kendimize.
Bu bakımdan uyanma, dirilme, var olma günüdür şimdi!
Oyun içinde oyunun anlamı yok!
Bunlarla kaybedecek zamanımız hiç yok!
Ortada çok pis oyunlar var ve dahası da olacak...
Ama şimdi hep birlikte kazanmamız gereken bir zafer var!
Kıbrıs Türk halkı yaratacağı güçlü bir Meclis’le dikilecek Türkiye’nin karşısına, Güney’in karşısına...
ABD’nin, AB’nin, BM’nin karşısına!
Bölge ülkelerine sesimizi duyurma zamanıdır şimdi!
Ensemizden dönen pazarlıklara çomak sokma zamanı şimdi!
Hissetmiyorsan bunu damarlarında bizden değilsin demek ki!