18 Kasım tarihi itibariyle Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi’nde 2025 yılı bütçe görüşmeleri başladı.
Ülkeye hayırlı ve uğurlu olsun. Geçmiş yılın bütçe açılış konuşmasını hatırlamakta yarar olduğu düşüncesindeyim.
Aşağıdaki 2 paragraf sırasıyla Sn. Maliye Bakanının geçen yıl 2024 ve bu yılın yani 2025 Yılı bütçe açılış konuşmalarından birebir alıntı yapılan kısımlardır.
8 Kasım 2023 tarihli 2024 yılı bütçe açılış konuşması:
''Hükümetimizin, gelir artırıcı önlemler ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar ve bu çalışmaların sırasıyla 2025 ve 2026 dönemleri Merkezi Devlet Yönetimi Bütçelerinde uygulanmasının öngörülmesiyle 2025 mali yılından itibaren bütçe açığının kademeli olarak düşeceği ve 2026 mali yılı sonunda denk bütçeye ulaşılacağı hedeflenmektedir. Bu doğrultuda hazırlanan 2025-2026 yılı öngörüleri düzenlenmiştir.''
18 Kasım 2024 tarihli 2025 yılı bütçe açılış konuşması:
''2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi hazırlanırken gelir artırıcı ve gider azaltıcı ekonomik tedbirler ortaya konulduğunu ve bu doğrultuda hareket edildiğini ifade ederek, “Hükümetimizin, gelir artırıcı önlemleri yürürlüğe geçirmesi ve bu çalışmaların devamı halinde 2025 mali yılının bütçe açığı ile tamamlanması, 2026 mali yılından itibaren ise bütçe açığının kademeli olarak azaltılması ve 2027 yılında bütçe açığının kapatılarak denk bütçeye ulaşılması hedeflenmektedir.''
1. Paragrafta yani 2024 yılı bütçe açılış konuşmasında hükümetin gelir artırıcı önlemlerle ilgili yapmış olduğu çalışmalar 2025 yılından itibaren bütçe açığının kademeli olarak düşeceği ve
2026 yılı sonunda denk bütçeye ulaşılacağı hedefi açıklandı.
2. Paragrafta bu yıl 2025 yılı bütçe açılış konuşmasında ise Hükümetin gelir artırıcı önlemleri yürürlüğe geçirmesi ve bu çalışmaların devamıyla 2025 mali yılının bütçe açığı ile tamamlanması, 2026 mali yılından itibaren ise bütçe açığının kademeli olarak azalarak 2027 yılında bütçe açığının kapatılarak denk bütçenin hedeflendiği açıklandı.
Özetle 8 Kasım 2023 tarihli 2024 yılı bütçesinin görüşüldüğü komite açılış konuşmasında bütçe açıklarının kademeli azalarak 2026 yılında bütçe denkliği, 18 Kasım 2024 tarihli 2025 yılı bütçesinin görüşüldüğü komite açılış konuşmasında ise yine gelirleri artırarak bütçe açığının kademeli azaltılarak 2027 yılında bütçe denkliği!! Sağlanacakmışşşş...
Özelde Maliye bakanlığına genelde ise hükümete Allah kolaylıklar versin diyerek sizlere nasıl ki geçmiş yıllarda bütçe öngörülerinizin tutmadığı gibi 2025 yılı ve sonraki yıllarda da tutmayacağını üzülerek belirtirim.
Öyle çok derin, derin nedenlerini açıklamaya da gerek yoktur. Çünkü Nedenleri gayet basittir. Bütçenin en katı gider kalemi olan transfer harcamaları bütçenin neredeyse 3/4'ü kadar olduğu, toplu taşımacılığın yok denilecek seviyede olduğu dolayısıyla işe gidip gelmenin bile hane halkı giderlerini ciddi miktarda artırdığı akaryakıt fiyatlarının reel sektör için de ciddi maliyet unsuru olduğu bu ülkede, elektrik üretiminin de fosil yakıtlarla yani döviz ödeyerek ithal ettiğiniz yakıtla elektrik ürettiğiniz bir yapıda, kullandığınız para biriminin stabil olmadığı her an her şeyin olabileceği ve kontrolüyle ilgili en ufak bir dahlinizin olmadığı, bir yapıda siz bu ülkede istediğiniz kadar fiyat, etiket kontrolü yapın ülkede,
Fiyat istikrarını sağlayamazsınız.
Çünkü ana maliyet unsuru olan akaryakıt ve enerji fiyatları emtiaların fiyatları sabit kalsa bile ki hatta düşse bile kur hareketliliğinden dolayı TL fiyatları artmaktadır. Dolayısıyla tüm mal/hizmetlerin maliyeti de artmaktadır.
Fiyat istikrarını ve bütçe açıklarını ancak kısmen iyileştirebilirsiniz. Dolayısıyla bütçe açıkları bu koşullarda az veya çok bu ülkenin kaderidir. Tabii bütçe açıklarının giderilmesi için bir diğer alternatifte ülkedeki kayıt dışı ekonominin ciddi anlamda üzerine giderek minimize ederseniz şansınız olabilir zaten bunu yapmakta maliye bakanlığının asli görevidir.
Amma velakin bu durumda kullanılan para biriminin istikrarsızlığı nedeniyle sürdürülebilir değildir. Bu durumda da bütçe denkliğini sağlamak için ya giderleri ciddi anlamda kısacaksınız ki bu bir yere kadar olabilir çünkü yukarıda yazdığım gibi en büyük gider kalemi olan transfer harcamalarınız katıdır. Zaten burada da ücretlilerin kurların baskılanmasından dolayı döviz bazında gelirleri artmasına rağmen mal/hizmet alımındaki,
satın alma güçleri gerilemektedir.
Bütçe denkliğini sağlamak için bir diğer alternatifiniz ise giderleri karşılamak için yeni gelir kalemlerine ilaveten mevcut vergilerde de oran ve miktar artırımına gitmek zorunda kalacaksınız ki bu da ekonomin rekabet edebilirliğine olumsuz etki yaratmanın dışında reel sektörü kayıt dışılığa itecektir.
Kısacası bu ülkede fiyat istikrarsızlığı ve onun sonucu olan hayat pahalılığının kabul edilebilir seviyelerde olması, dolayısıyla kamu maliyesinin transfer harcamalarının öngörülebilir olmasının, nihayetinde ise hem gelirlerin hem de giderlerin öngörülebilir olup bütçe denkliği hedeflerine ulaşılabilmesinin ana noktası hükümet erkanının çok kullandığı istikrar kelimesinden geçer!
Kullanılan para birimi istikrarlı olmalıdır ki ülkede fiyat istikrarı olsun. Ama para biriminin değerinin belirlenmesinde KKTC olarak en ufak bir dahlimizin olmadığı da ortadadır.
Muhataplarınıza bu konuda tek kelime etmediğiniz hatta TL kullanımı bizim şansımızdır söylemleriniz de ortadadır!