Külliyen münâfık yönetenlerimiz ve ah o eski camilerimiz!

Serhat İncirli

Yalan yoktu, rüşvet yoktu, ihale oyunları yoktu eskiden…

Evet, üzgünüm ama bu topluma 1958’den itibaren bazı “oyunlar”, bazı “torpil” işleri girmişti; milliyetçilik gazı verilmeye balanmıştı ama toplum hala çok temizdi!

-*-*-

Bu konu nereden mi aklıma geldi?

Baf bölgesinin Kuzey coğrafyasında, Poli bölgesinde iki günlük tatildeyiz ya…

Cumartesi günü eşimin bir tarafının dayandığı Pelatusa köyüne ve benim bir tarafımın geldiği Tera köyüne gittik!

-*-*-

Poli’de kaldığımız minik ve de şirin konaklama yeri, Pelatusa’ya 7, Tera’ya 12 kilometre uzakta…

“Gidelim, köylerimizi bir daha görelim” dedik, sabah sabah yola koyulduk…

İki köyü de 1974 öncesinden hatırlıyorum…

İkisini de gezdik, gördük, Poli’ye, ya da Laççi’ye geri döndük, denize indik…

-*-*-

Denizde üç manzara aklıma takıldı…

Pelatusa’daki cami…

Poli’den Tera’ya giderken geçtiğimiz Hirsofu’daki cami…

Ve Tera Camisi…

-*-*-

İşte KKTC’nin ya da Kıbrıs Türk toplumunun içine düşürüldüğü “içinden çıkılmaz kirliliği” aklıma getiren bu üç caminin bana göre büyüleyici, inanç dolu, gerçek İslam dolu, dürüstlük dolu görüntüleri oldu…

-*-*-

1974 sonrası veya daha çok 2000 sonrası KKTC’de mantar gibi çoğalan camilerle bu örneğini verdiğim üç cami; hatta içinde büyüdüğüm Gaziveren’deki camiyi de ekleyebilirim; dört cami, çok farklı!

-*-*-

Yeniler beton…

Yeniler görgüsüzce inşa edilmiş…

Yenilerin inşa edilmesinde inançtan çok ihale işleri, yağcılık, yalancılık, gösteriş var!

İnanç yok!

Münaffık bir tavır söz konusu!

İnanırmış gibi yapmak yani!

-*-*-

Düşünün ki ülkenin en üst seviyedeki yöneticilerinin neredeyse tamamı, istisnalar kaideyi bozmuyor, Türkiye’deki dincilere şirin görünmek, yalakalık etmek için camiye gitmektedir!

Besmele çekemeyen, Kelime-i Şahadet getirmeyi bilmeyen, öğrenmeyen, öğrenenle de geçmişte alay eden bu tipler; şu anda başımıza “inançlı” kesilmektedir!

-*-*-

Oysa, kapısı kilitli, minicik ve belki de 2 bin yıllık bir kiliseden camiye çevrilmiş Pelatusa Camisi, masumdur…

Dürüst…

Sade…

İnanç kokuyor, direniş kokuyor, gerçek İslam kokuyor…

-*-*-

Hirsofu Camisi de öyle…

Uzaktan da seçilebiliyor her ikisi…

Minareleri çok yüksek olmasa da…

-*-*-

Dedemin – annemin köyündeki, yani Tera’daki cami de çok küçük…

Ve minaresi de yok…

Şu anda Kültürel Miras Komitesi restore ediyor…

Eskisinden de sağlam olacak, yenilenecek…

-*-*-

Nereden nereye geldik…

Bu toplum inançlı, dürüst, paylaşımcı, direnen, birlik, imececi, sağlam bir toplumdu…

Ve gösterişsiz küçük camileri, belki de bunun en belirgin sembolüydü…

Ve yine belki de, bazı köylerimizde, şu anda olduğu gibi Besmele çekmeyi dahi bilmeyen, hatta değil Arapça, türkçe dahi konuşmayan insanlar; hiç camiye ayak basmasalar bile, o camiyi zerre kadar itibarsızlaştırmamıştı!

-*-*-

Şimdi öyle mi?

İslam’da “gösteriş” yapmak bana göre yasaklanmıştır…

-*-*-

Bu konuda Kuran’da ayetler vardır, çeşitli hadisler söz konusudur…

Bazı kaynaklar diyor ki, “… Hiç bir din, kendisine inananları, iki yüzlü ve samimiyetsiz bir davranış içinde görmek istemez. Aslında dindarlık, samimiyeti gerektirir. Samimiyet yalnız Allah'a kulluk yapmakla başlar ve insanın gönlünde yer tutar…”

Bizimkilerde samimiyet yoktur ve hepsi, kişilere kulluk edip makam mevki ve para kazanmış “sevgisiz” ve de “riyakar”dırlar!

-*-*-

Yine bir çok İslam kaynağında, şu ifadeleri okuyabilirsiniz:

“… Temelinde ciddî ve samimî bir iman bulunmayan harcamalar, gösteriş veya birilerine duyurma (riyâ ve süm'a) niyetiyle yapılmış hayır ve iyilikler ya da yatırımlar; bir hiç uğruna hebâ edilmiş mesâî ve imkânlardır. Bu tür davranışlar, genellikle iki yüzlü, samimiyetsiz kişilerin tavırları olarak tanıtılmaktadır. Müslümanların böyle olmamaları, her şeyden önce imanlarının gereğidir.”

-*-*-

Ve Nisa Suresi’nde şu ifade bütün bir yazıyı, üç – dört kelimede gayet net açıklamaktadır:

“… Münâfıklar, insanlara gösteriş yaparlar…”

-*-*-

KKTC: Külliyen münâfık!

Ve aklıma geldi; milyarlar harcanan mesela Lefkoşa’daki külliyesi; tam münafık! Tam bir riyâkarlık!


Hirsofu…

Tera...

Pelatusa…