Ülkemizde Özellikle genç neslin bilmediği o kadar lezzetli mantarlar var ki, yedikçe yemek istediğimiz bu güzel tatlar oldukça da faydalı. Hem toplamak için ovalarda gezip yeni tabirle doğa gezisi yapıyorsunuz, hem de organik bir şekilde vitamin depoluyorsunuz. Bu mantarlardan bazıları da gavcar mantarı olarak adlandırdığımız bir mantar. Bu mantar, Gavcar denilen bir otun altında yetiştiği için de adını o ottan almakta.
Büyüklerimizin çokça bahsettiği o güzel, eski zamanlarda, tabii ki mantarı da pazardan almazlarmış; humus çorbasını da, humusu yaptıktan sonra bir gün daha idare etsin, karnımız bugün de doysun diye sulandırıp, tatlandırıp içerlermiş.
Eğer sizlere tarihini veya bizim nasıl yaptığımızı anlatmamızı istediğiniz tarifler varsa bizlerle iletişime geçebilirsiniz. Bundan mutluluk duyarız. Keyifli okumalar…
Mantar Böreği
Bu hafta mantar böreğine yer vermemin nedeni aslında mantarların bolca olduğu bir zamanda olmamız. Mantar böreğinin de bir tarihçesi yok aslında ama Osmanlılardan geldiği bilinmekte.
Bununla birlikte tam da mantarın oldukça fazla bulunabildiği dönemde olduğumuz için bu tarifi verip hem sizi doğa yürüyüşüne teşvik etmek hem de mantar böreğinin tarifini bir de benden duymanızı istedim.
Hamuru İçin Malzemeler
- 1 kilo sade un
- 1 çimdik tuz
- 1 çorba kaşığı sıvıyağ
- Aldığı kadar da su
İç Harcı:
- 1 kilo taze mantar(ince doğranmış)
- ½ bardak sıvıyağ
- 1 adet büyük soğan( ince doğranmış)
- Damak tadınıza göre tuz ve karabiber
Üzeri İçin:
- 2 yumurta
- ¼ bardak süt
Nasıl Yapıyorum?
Geniş bir kapta un, su, tuz ve yağı güzelce karıştırıyorum. Azar azar, hamur ele yapışmayacak kıvama gelene kadar su ekliyorum. Hamurum mayalı olmadığı için dinlendirmeye gerek yok ama ben yine de iç harcı hazır olana kadar üzerine temiz bir havlu serip dinlendiriyorum.
Derin bir tavada önce mantarlarımı sonrasında da soğanları güzelce solduruyorum. İçine tuz ve karabiberini ekliyorum. Mantarlar suyunu çektiği zaman ocaktan alıyorum.
Hamuru portakal büyüklüğünde parçalara ayırıyorum. Bu parçaları da tek tek oklava yardımıyla ince bezeler açıyorum.
Bezemin içerisine güzelce mantarlarımı yayıyorum ve sarıyorum. Çok sıkı sarmamaya özen gösteriyorum çünkü gül böreği gibi yuvarlayacağımız için patlamasını istemiyorum.
Her bir bezemi ayni şekilde açıp bir önce sardığım böreğimi devam ettirecek şekilde ekleme yapıyorum.
En son üzerine yumurta ve süt karışımımı sürüyorum.
180 derece önceden ısıtılmış fırınımda üzeri kızarıncaya kadar pişiriyorum.
Humus Çorbası
Başlarda Kıbrıs’a özgü olmasa bile Kıbrıs’a özgü hale gelmiş bu çorba; Doğu Akdeniz Bölgesi’nin, geçmişte Levanten de denilen bu bölgenin özel bir tadıdır. Bu bölge halkları yani Filistin, Suriye, Ürdün, Lübnan ve diğerleri ile uzun yıllar boyunca yaşadığı yakın ilişkiler sonucunda, kültürlerimiz birbirleriyle karışmıştır. Eskiden daha çok yaygın olan Humus çorbasının kullanımı giderek azalmış olduğu görülmektedir. Bu nedenle sizlere bu çorbanın nasıl yapıldığı hatta asıl ana malzememiz olan humustan da biraz bahsetmek istedik. Humus çorbasını yapmadan önce ana ham maddemiz olan humustan kısaca bahsedecek olursak; geceden suya konulan ve kabukları ayıklanmış irice nohutlar alınır haşlanır ve iyice pişirilir. Soğuduktan sonra derince bir kaba konup tahta kaşıkla iyice çırpılır. Bulamaç haline gelince içine tahin dökülür. Az miktar da acı kırmızı biberle üç diş sarımsak doğranıp ilave edilir. İki tane irice limon sıkılıp suyu eklenir. Son olarak da bir fincan kara yağ dökülüp ikinci kez çırpılır. Bu haliyle Humus hazırdır. Eğer salata olarak yenecekse üzerine ince kıyılmış maydanoz ve biraz daha karayağ konup yenir. Yok eğer çorbası yapılacaksa, işte aşağıdaki tarif ve malzemelere ihtiyacınız olacaktır.
Malzemelerim;
4 kişiliktir, hazırlama süresi 20 dakikadır.
- ½ Kilo Humus
- 3 Bardak Su
- Tuz
- 5 Çorba Kaşığı Zeytinyağı
- 1 Çay Kaşığı Kırmızı Pul Biber
- 5- 6 Dal Maydanoz (süslemek için doğranmış)
- Arzuya göre bir kaç parça kesilmiş pastırma
Hazırlanması:
Humusu orta boy bir tencereye aktarıyorum ve üzerine su ve tuz ekleyip 10 dakika kaynatıyorum. Ayrı küçük bir tavada ısıtılmış zeytinyağına pul biberi ilave ediyorum 1-2 dakika kızartıyorum. Ancak bunu yaparken zeytinyağını yakmamaya özen gösteriyorum. Ayrı bir tencerede pastırmaları kızartıyorum. ( Pastırmaları arzunuza göre ilave edebilirsiniz veya hiç pastırma koymaya bilirsiniz.) Hazırlamış olduğum pastırma ve sosu kaynamakta olan çorbaya ilave ediyorum ve ara ara karıştırıyorum. Kaynamaya bıraktığım humusu yaklaşık olarak 10 dakika kadar kısık ateşte bırakıyorum. Hazırlamış olduğum humus çorbasını servis tabaklarına paylaştırıp üzerlerine önceden doğrayıp kenarda beklettiğim maydanozları ekleyerek servis yapıyorum.