Pazar akşamı Spor Analiz programında bir ilk gerçekleşti. Programın sunucusu Kadir kardeşimin Gönyeli kulüp başkanı Yönlüer ile yapmış olduğu röportaj önemli ses getirdi.
Yönlüer röportajda Başbakan’ın Gönyeli Kulübü’ne 20 bin liralık yardım yapılması sözünün hala daha gerçekleşmediğinden yakınıyordu.
Programa bağlanan Spor Koordinatörü Göktaşı, bundan sonra kulüplere yapılacak bakım ve onarım yardımlarının Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili firmaların faturalandırması ve Planlama ve İnşaat Dairesi’nin onayı ile banka teminatı gösterilerek verileceğini açıkladı. Bana göre de bu kararın doğru ve olumlu bir adım olduğunu söyleyebilirim.
Kulüplere yapılacak yardımların yasa gereği, bakım ve onarım kalemi altında yapılması gerekiyor. Halbuki daha önceleri, kulüpler gerek popülist yaklaşımlarla, gerekse ahbap çavuş ilişkilerine dayanarak, bir çok kulübe göstermelik faturalarla yardımlar yapılmıştır.
Bu davranışın aslında yasal olmadığı her kes tarafından çok iyi biliniyor. Çünkü bir kulübe yardım yapacaksanız, bağlı bulunduğu federasyonlar aracılığı ile yardım yapılması gerekiyor. Ancak kulüplerin içinde bulunduğu ekonomik kriz, gençlere hizmet ettikleri ve gelirlerinin olmadığı da göz önünde bulundurularak ödeme şekillerinin nasıl ve ne şekilde yapıldığı kimse tarafından araştırılmamıştır.
Çark bu şekilde dönerken bakanlar kurulunun almış olduğu karar kulüp yöneticilerinin işine gelmemiştir. Bazı alışkanlıkları değiştirmek çok zordur. Ayrıca politikacılara yardımlar konusunda pek de güvenilmediği için “söz” ağızdan çıktığı anda yöneticiler politikacıların peşine düşüyorlar.
İşte Pazar akşamı tartışılan ve Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Dürüst’ün de programa bağlanmasına neden olan konu buydu. Önce Göktaş ardından Yönlüer ve son olarak da bakanın bağlanması ile iş tatlıya bağlandı.
Aslında Göktaş’ın iddia ettiği yardım “saha bakım ve onarım” içindi. Halbuki Yönlüer’in iddiası kulübe nakdi olarak yapılacak yardım konusunda idi. Sonuçta Sayın Dürüst, kulüplere nakit yardım da yapılabileceği noktasında açıklama yapınca olay çözülmüş oldu.
Kısacası, Başbakanın Gönyeli kulübüne hibe olarak vereceğini söylediği yardım, Salı günü Sayın Dürüst’ün makamında, Yönlüer’in de katılacağı bir toplantıda, hangi kalemden karşılanacağı belirlenecektir. Yani verilen söz sonunda yerine getirilmiş olacaktır.
Sayın Dürüst’ün geç vakitlere kadar programı izleyip konuyu aydınlatmak için bizzat telefonla bağlanması, konuya karşı çok duyarlı olduğunu gösteriyor.
Aslında bu gibi sorunlar bu noktaya gelmeden çözümlenmelidir. Sanırım buradaki sıkıntı yıl sonu olmasından ve bir çok kalemde para kalmamasından kaynaklanmıştır. Yoksa bir çok kulübe bu gibi yardımlar yapılıyor. Üstelik de Gönyeli gibi siyasi potansiyeli yüksek olan bir kulübe ne diye yapılmasın.
Sonuçta Yönlüer televizyon ekranlarında kükreyince iş çözülme noktasına gelmiştir. Maalesef bizim ülkenin insanları bundan anlıyor. Ne kadar yasa ne kadar yönetmelik hazırlarsanız hazırlayın iş gelip dayanıyor, bağıranın kazançlı çıktığı bir noktaya.
Bence Göktaşın hassasiyeti çok doğrudur. Daha önceleri bu makamlarda görev yapan birisi olarak, prosedürün nasıl geliştiğini de çok iyi bilenlerdenim. Yapılacak yardımlar popülist yaklaşımlarla değil de her kulübe eşit şekilde yapılsa hiç kimse gelişi güzel zamanlarda devletten para istemeye kalkmayacaktır.