KUR KORUMALI MEVDUAT SİSTEMİ BİTİYOR. FAİZ ORANLARI VE DÖVİZ YÜKSELEBİLİR

Ödül Muhtaroğlu

Türkiye’ de 2021 Aralık ayından beri yürürlükte olan Kur Korumalı Mevduat Sisteminin sona ermesine yönelik olarak, geçtiğimiz günlerde, TC Merkez Bankası tarafından bir karar alındı.  

O dönemde, Kur Korumalı Mevduat(KKM) uygulaması, TL mevduatlarının dövize kaymasını önlemek, mevcut döviz mevduatların TL’ye dönüşmesi ve  kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olunmaması için yapılmıştı.

Döviz cinsinden hesabı bulunanlar, hesaplarını vadeli Türk lirası mevduat hesabına dönüştürmeleri halinde destekten yararlanıyorlardı. Sadece gerçek kişiler bu hesabı açtırabiliyordu.

Türk lirası vadeli hesaplara işleyecek faiz ile, hesap açılışı ve vade sonundaki kur değişim oranı kıyaslanarak yüksek olan oran üzerinden mevduat sahibine ödeme yapılıyordu.

Vade sonu kuru üzerinden hesaplanacak tutar, anapara ve faiz tutarından büyükse; aradaki fark TL olarak TCMB tarafından karşılanıyordu. KKM, kurdan kaynaklanan kayıpları giderdiği için, normal  TL mevduata göre çok daha fazla tercih ediliyordu.

Başlangıçta, o dönemde, dövize endeksli kur korumalı mevduat hesaplarının devreye alınması ve TC Merkez Bankası’ nın da ayni zamanda piyasaya döviz satmasıyle, kurlarda çok hızlı bir gerileme görülmüştü.

Fakat, daha sonra süreç içinde ve özellikle Türkiye’ deki seçimlerden sonra kurlarda aşırı yükselişler görülmüştü. Kur korumalı mevduat sistemi, kurlarda geçici bir rahatlama sağlamış, ancak, kalıcı bir denge oluşturmamıştır.

TC Merkez Bankası’nın, geçtiğimiz günlerde, bankalara yönelik olarak aldığı bu son kararla, tasarruf sahiplerini KKM’den çıkarma, yeniden standart TL mevduata geçmeye ikna etmeyi öngörüyor.Fakat, şu anki faiz ve enflasyon beklenti oranları ile bu pek mümkün görülmüyor.Zira, negatif reel faiz getirisi söz konusu olabilir.

Kur korumalı mevduat sistemi, kur farkı ödemeleri nedeniyle, devlet bütçesine büyük bir külfet getirmiştir. Merkez Bankası’nın, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarını normal TL mevduata geçirme yönünde aldığı karar, ekonomi uzmanları tarafından tartışılmaya başlandı.

Bu kararın, son dönemde düşme eğiliminde olan mevduat faizlerini yeniden yükseltmesi bekleniyor.Ayrıca, Kur Korumalı Sistemden çıkacak paraların  yeniden dövize yönelmesi de döviz kurlarını tekrardan fırlatabilir.  

Öte yandan, KKM dan çıkacak paranın dövize kayması durumunda, kurlardaki yükselişi durdurmak için, Merkez Bankasının yapacağı döviz satışlarından dolayı MB döviz rezervlerinde de azalma görülebilir.

Uzmanlar, şu anki faiz düzeyi ile KKM sahiplerinin standart TL mevduata yöneltilmesinin zor olduğunu ve mevduat faizlerinde yükselişin olacağını belirtiyorlar.Faizlerdeki yükseliş, kur kayıplarını karşılayacak düzeye gelirse de, Bankaların karlılık oranları bundan olumsuz etkilenebilir.

Örneğin, 1 aylık TL Mevduat faizleri Türkiye’ de son birkaç ay içinde ortalama yüzde 29’ lardan yüzde 23 düzeylerine gerilemişti.Şimdi bu oranların yükselmesi bekleniyor.

Öte yandan, yükselen enflasyona karşı, KKM’ dan çıkacak paralar rahatlıkla dövize kayabilir. Kur Koruma Mevduat (KKM)hesaplarının toplam büyüklüğünün yaklaşık 125 milyar dolar düzeyinde olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor.

En güncel verilere göre, toplam mevduat tutarı yaklaşık 12.8 Trilyon TL iken, 4.1 trilyon liralık kısmı TL mevduat, 3.3 trilyon liralık kısmı KKM ve 5.4 trilyon liralık kısmı döviz mevduatından oluşmaktadır.

Toplam mevduatın, 8.7 trilyon liralık bölümü, döviz ve dövize endeksli mevduattan(KKM)  oluşuyor.Yani, yabancı para ve yabancı paraya endeksli KKM’nin toplam mevduat içindeki payı yaklaşık yüzde 68 düzeyindedir.

MB’ nının bugüne kadar almış oldukları faiz artırımı kararları piyasa beklentilerinin altında kaldığı için, istenen sonuçları vermedi.Bakalım bugün yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında faizlerle ilgili nasıl bir karar alınacak?

KKTC’ de ise,  Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Sistemi uygulanmamıştı. Toplam mevduatın yaklaşık yüzde 80’ ni döviz mevduatında bulunuyor.Bu süreçte, bizde zaten, ortalama olarak, mevduat faizleri Türkiye’ nin altında, kredi faizleri ise, üstünde seyretmektedir.

Bu gelişmeler ışığında, umarım, tekrardan bir döviz kuru yükselişi ile karşılaşmayız Zira, bu durum, bizi, Türkiye’ den çok daha fazla olumsuz etkilemektedir.

Döviz kurlarındaki yükseliş ile, zaten var olan ekonomimizdeki pahalılık, yüksek enflasyon, satın alma gücünün düşmesi, borçların yükselmesi, günden güne daha da artmaya devam edecek, halkın fakirleşmesi katmerlenerek çoğalacaktır.