Hükümetimizin adı ‘kurdelacı’ya çıkmak üzere...
Sürekli kurdele kesiyorlar.
Uzaktan duyan da milyon TL’lik yatırımlar, ülkedeki sosyal ve ekonomik düzeyi yukarıya çekecek işler yapılıyor sanacak.
Oysa bizimkiler bir binada kilit değiştirilse hemen kırmızı kurdeleyi çekip, ellerine makasları alıyorlar.
Kameralar, fotoğraf makineleri hazır olunca da hep beraber kesiveriyorlar mantini...
Bazen 3, bazen 5, bazen 7 kişi birden makasla poz veriyor kameralara...
**
En son ‘kurdele kesme’ işi Maraş bölgesinde oldu.
Eskiden de posta binası olan yer, restore edilerek hizmete sokuldu.
Bölge halkına hizmet götürmek bakımından iyi bir iş yapılmış oldu. Zaten postacılık da devletin görevlerinden biri...
Keşke devlet her türlü hizmeti insanımızın ayağına götürebilse...
Mesela yıllardır söylerim, yazarım: Neden bir diploma onayı için illa Lefkoşa’ya, Eğitim Bakanlığı’na gelmek gerekiyor?
Bu ve benzeri bürokratik işlemleri düzene koysak da yurttaşa boş yere zaman ve para harcatmasak olmaz mı?
E-devlet bu işleri çözecek evet, ama ne zaman?
O güne kadar basit önlemler almak çok mu zordur?
**
Dolayısıyla Maraş’a açılan posta şubesi, bir ihtiyaca hizmet vereceği için iyi bir adım. Ve zaten bu işler devletin yapması gereken ödevlerinden biri...
Ama bir posta binası için düzenlenen törene bakın lütfen!..
Başbakan dahil, toplam yedi kişi kurdeleye makas atıyor!
Bir posta binası için yedi kişi kurdele keserse eğer, daha büyük yatırımların açılışlarında kaç kişi dizilecek acaba?
Bu hesaba göre büyük bir spor kompleksi, bir üst geçit, bir üretim tesisi açılsa, başbakan ile kabinenin 10 bakanı ve iktidar partisinin olanca vekilleri, belediye başkanları birer makasla sıraya girecekler.
Lefkoşa’da bir umumi tuvaletin açılışı dahil çok enteresan kurdele kesme törenleri gördü gerçi bu toplum, ama bu kadarı da fazla olmuyor mu?
Biraz “görgüsüzün bir oğlu oldu” sözünü getirmiyor mu akla?
Abartmayalım yani...