Tüm dünyayı vatanımız, dünyanın bütün insanlarını da vatandaşımız görebilmek...
Ne güzel bir ideal, ne kadar heyecan verici bir hayal bu.
***
Web editörlerimizden sevgili Cansu'nun (Nazlı) doğum günü hediyesi kitabını okuyorum: 'Küresel Vicdan.'
Akademisyen - Yazar Mehmet Altan, geçmişin vicdan ve ahlak anlayışlarının artık geçerliliğini yitirdiğini söylüyor.
"Yeni bir vicdana ihtiyacımız var" diyerek, "küresel vicdan"ı arıyor.
***
Çok haklı!..
Çünkü artık avuçlarımızın içerisine aldığımız dünyaya rağmen, iş duyarlılığa geldi mi, yine 'bencilleşiyor', kendimizi kurtarmanın hazzına kilitleniyor, geçtim dünyayı yakın çevremize dahi 'körleşmekten' kurtulamıyoruz.
***
"Yedi milyar insanın yaşadığı bu dünyada, sağlıklı bir bardak suya hasret bir milyar kişinin olduğunu düşünmek insanın kanını donduruyor" diye okurken, düşünüyorum da "aklımıza dahi gelmiyor" bu!..
- "Sahi, bu kazandığım paranın yarısına yaşayan binlerce insan var, nasıl acaba" sorusunu kaç kişi kendine yöneltiyor dersiniz!..
Bir başkasının derdini umursamayan ya da sadece 'mış' gibi yaparak kendi çıkarının peşinde göz karartan anlayışların dünyaya açılması bizim gibi 'yalnız' coğrafyalarda daha bir zor!..
***
Yeni bir vicdana, vicdanlı bir siyasete ve sivil topluma, bencilliğin pençesinden kurtarılmış bireye ihtiyacın en fazla hissedildiği bu küçük coğrafyada, dünyayı kuşatmaktan söz etmek o kadar 'hayal' geliyor ki!..
Yine de hayal etmekle başlıyor yolculuk...
Ve kurtuluş da bu galiba.
***
'Ganimet' artığı zenginliği seven, konforuna kilitlenen, tatmin olmaz bir iştahla başka hayatları bilincinde silikleştiren ve aç gözlüğünü inkar eden "yerel vicdan", Mısır'da günlük 2 dolarla geçinen çaresizliğe ne kadar dokunabilir ki!..
Dünyanın teknolojisini, zevkini, tatlarını, yeni moda deyimle 'trendlerini' izleyen kalabalıkların 'küresel vicdan'ı da sorgulayacakları gün gelecektir mutlaka...
"Tüm Kıbrıs vatanımız" diyerek ve 'milliyetçiliğin' gözümüzü kamaştıran ışığını kırmayı becererek ilk adımı atabiliriz belki de...