Didem MENTEŞ
Yakın Doğu Üniversitesi’nde eğitim gören Kürt öğrenciler okuldan uzaklaştırılan arkadaşları için eylem yaptı, açık grevine girme kararı aldı. Bir süre önce Kürt öğrenciler ve Ülkücü öğrenciler arasında çıkan olaylar sonrasında bir kısım Kürt öğrencinin üniversite yönetimi tarafından uzaklaştırma cezası alması, sınav dönemi yaklaşan arkadaşlarının “dönem kaybı” endişesiyle tepkiye neden oldu. Arkadaşlarının okula geri alınmamasını protesto eden Kürt öğrenciler dün YDÜ Rektörlüğü önünde oturma eylemi yaptı. Büyük Kütüphane önünde toplanarak Rektörlüğe yürüyen çok sayıda öğrenci, burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından arkadaşlarının durumuyla ilgili bilgi almak isteyen öğrenciler, bir saati aşkın bir süre muhatap olacak bir yetkili bulamadı. Rektörlük kapısında içeriye alınmayı bekleyen öğrenci temsilcileri ve üniversitenin güvenlik ekipleri arasında kısa süreli tartışma çıktı. Daha sonra öğrencilere, okuldan uzaklaştırılan arkadaşlarıyla ilgili son kararı YDÜ Yönetim Kurulu Üyesi Onursal Başkanı Suat Günsel’in verileceği söylendi. Bunun üzerine öğrenciler ‘net bir sonuç’ alınıncaya kadar çeşitli eylemlerine devam edeceklerini belirterek, bugün saat 15:00- 17:00 saatleri arasında Eğitim Sarayı önünde çadır kurarak‘açlık grevine’ gireceklerini duyurdu.
“Eğitim hakkı insan hakkıdır”
Kürt öğrenciler eylemde; “Baskılar bizi yıldıramaz, Eğitim hakkı engellenemez, Suat şaşrıma sabrımızı taşırma, Eğitim hakkımız söke söke alırız” sloganları atarken, ‘Eğitim kimsenin tekelinde değildir’, Eğitim hakkı insanlık hakkıdır’, ‘Arkadaşlarımız yalnız değildir hepimiz buradayız’, ‘Ma illa Pislikmi Çıkarax’, ‘Öğrenciler rehin değildir’ pankartları açıldı.
Mesut Dağ isimli öğrenci temsilcisi yaptığı basın açıklamasında, yaklaşık 100 kişilik cemaat destekli, sopalı, bıçaklı faşist bir grubun derslere girmeye çalışan Kürt öğrencilere saldırdığını ve birçok öğrencinin yaralandığını söyledi. YDÜ yönetiminin okul öğrencilerine sahip çıkmaması yanı sıra nüfus cüzdanlarına bakılarak polise ihbar ettiğini iddia eden Mesut Dağ, bunu üzerine bu öğrencilerin 1 yıl ile 1 dönem arasında değişen uzaklaştırma cezası verildiğini ileri sürdü.
Üniversitelerin çağdaş anlayışa göre baskı gören ve saldırıya öğrencilerini korumakla mükellef olduğunu ancak YDÜ’nün bunu yapmadığını savundu. Güvenlik görevlerine Kürt öğrencilerin fişlenip, okuldan uzaklaştırmalarına kadar geçen süreçte ‘vicdan’ sızlaması olamadığını iddia eden basın açıklamasında, üniversitede bilimselliğin aksine muhbirliğin ve işbirlikçiliğin kabul edildiği öne sürüldü.