Lefkoşa Türk Belediyesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Polis Genel Müdürlüğü ve SOS Çocuk Köyü Derneği, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi çalışmalarına yönelik, veri toplama ve eğitim konusunda iş birliği protokolü imzaladı.
Protokol, bahse konu kurum ve örgütler arasında koordinasyon, veri toplamak, araştırma ve risk değerlendirmesi yapmak, risk yönetimine dair gerekli tedbirleri almak, personele hizmet içi eğitim düzenlemeyi içeriyor.
Protokolle, toplanan aile veya ev içi şiddetle ilgili bilgilerin, en geç 24 saat içerisinde online sistemde paylaşılması, veri tabanı oluşturulması ve verilerin taraflarla paylaşılması öngörülüyor.
Protokolde, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (TOCED’in) protokole konu olan işlevleri yerine getirecek noktaya geldiğinde, çalışmaların TOCED altında yapılacağı belirtiliyor.
HARMANCI: TOCED’E İYİ BİR ZEMİN
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, LTB’nin şiddete maruz kalan kadınlara ikinci hayat şansı tanımak adına 2016’de kadın sığınma evi hayata geçirdiğini, bu konuda bazı kurumlarla da halihazırda işbirliği sürdürdüklerini belirtti.
Kadına yönelik ve ev içi şiddetin önlenmesi için oldukça önemli adımlar atıldığını kaydeden Harmancı, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin kurulması ve Polis teşkilatında kadına yönelik şiddetle ilgili şubeleşmeye gidilmesinin oldukça önemli ve umut veren adımlar olduğunu, amaçlarının TOCED’in görevlerini elinden almak değil TOCED’e iyi bir zemin hazırlamak olduğunu ifade etti.
Harmancı, veri toplamanın en zor konulardan biri olduğunu söyledi.
BESİM: ZİHNİYET MESELESİ
Sağlık Bakanı Filiz Besim ise, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önüne geçilebilmesi için birçok kesime görev düştüğünü, toplumdaki şiddetin “bir zihniyet meselesi” olduğunu ve toplumdaki zihniyeti dönüştürmek için herkese görev düştüğünü ifade etti.
Şiddete yönelik çok ciddi bir artış yaşandığını kaydeden Besim,” Toplumumuzda maalesef yakın geçmişte yaşadığımız birçok olayın da getirdiği nedenler ile içinde bulunduğumuz demografik yapıdan dolayı ciddi boyutta psikolojik ve ruhsal sıkıntılarımız da vardır” dedi.
Koruyucu sağlık hizmetlerine, koruyucu ruh sağlığını da dahil ettiklerini ifade eden Besim, 2019 itibarıyla sağlık merkezlerinde haftada bir veya iki gün psikolog bulundurmak için çalışmaları bulunduğunu ifade etti.
Besim ayrıca, konuyla ilgili gerekli yasaların da bir an önce meclisten geçirilmesi çağrısında bulundu.
ÇELER: TOCED ÖRNEK OLDU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, kadına yönelik şiddet olaylarının beklenenin üzerinde yaşandığını, ancak LTB tarafından sosyal devlet politikasının uygulanabilirliğinin kanıtlandığını kaydetti.
TOCED’in hizmette olduğunu ancak yeterli personel ve ekipmana sahip olana ve tam teşekkülü çalışma noktasına gelene kadar yerel yönetimlerle birlikte çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Çeler, LTB ile başlatılan çalışmanın, merkezi yönetime örnek teşkil edecek bir çalışma olduğunu kaydetti. Çeler, Çocuk İzleme Merkezi için hazırlanan tasarının meclisten geçirilmesi çağrısı yaptı.
Çeler ayrıca, kadına yönelik şiddet veya aile içi şiddet olaylarının ALO 183’e bildirilmesi çağrısında bulundu; çağrıların gizlilik içerisinde ele alınacağını söyledi.
BURHAN: ÖĞRETMENLERE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Burhan da, aile içi şiddettin çocuklar tarafından dile getirilmeyebileceğini ancak, çocukların akademik başarısı veya tavırlarına yansıyabileceğini, bu noktada bu tespitleri yapabilmesi adına öğretmenlere önemli görevler düştüğünü kaydetti.
Esas hedeflerinin şiddet kültürünü yavaş yavaş sönümlenmesi olduğunu kaydeden Burhan, Milli Eğitim Bakanlığı olarak birey gelişimi üzerinde çalışma başlattıklarını kaydetti.
MANAVOĞLU: AMAÇ ŞİDDET GERÇEKLEŞMEDEN ÖNLEMEK
Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu, Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde kadına yönelik şiddet olaylarıyla ilgilenecek şube kurduklarını, her ilçe için de bu konuda eğitim almış iki polis memuru görevlendirdiklerini söyledi.
Polisin genellikle şiddet olayı gerçekleştikten sonra müdahil olduğunu belirten Manavoğlu, şiddet olayı gerçekleşmeden müdahil olabilmek için, koordine içinde çalışmak gerektiğini, protokolün de bu amaca hizmet ettiğini kaydetti.
Manavoğlu, 2017’de polise, kadına yönelik şiddetle ilgili 282 müracaat yapıldığını ancak edindikleri bilgiye göre kadına yönelik şiddet olaylarının bu rakamın çok üzerinde olduğunu, polise müracaatta kişilerin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
AKTER: PROTOKOL TÜM KURUMLARI BİR ARAYA GETİRDİ
Sos Çocuk Köyü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Akter, çocuğun ailesini bir arada tutabilmek için SOS Çocuk Köyü Derneği olarak, aile güçlendirme projesi geliştirdiklerini, yapılan protokolle kurumların görev ve sorumluluklarının koordinasyonunun düzenlendiği, protokolün tüm kurumları bir araya getiren ilk çalışma olduğunu kaydetti.