Kuzey Kıbrıs ve ‘Casinolar’

Erdinç Gündüz

Kuzey Kıbrıs sadece Casinoları ile bilinmemeliymiş. Biz de öyle diyorduk bunca zamandır. Şimdi, resmi ağızlar da dile getirdiler öyle olmaması gerektiğini. Resmen dile getirilecek mi diye bekliyorduk bu kadar zamandır. Bu açıklamalarla,  o da oldu.

***

Dünyada ‘Turist’ başka birşey, Kuzey Kıbrıs’da bambaşka birşey.  Bunun da farkındasınız herhalde.

Dünyada ‘turist’ –çok basit açıklamasıyla ‘gezici’ – bilmediği, tanımadığı ülkelerin her türlü zenginliğini, farkını merak edip,  o ülkeyi ‘gezmeye’, ‘tanımaya’ giden kişiler için kullanılan bir tanımlama. Bizde ise,  ‘turist’ dendi mi akla gelenler şunlar:

Bir... Casinolarımıza (!) gelip, oraları dışında hiçbir yeri bilmeyen, gezmeyen, görmeyen, gezmek, görmek de istemeyen ‘turistler’ (!)....

İki... Ülkeye, Türkiye’den gelip,  ‘turist’ olarak giriş yapan ama aslında,  ekmek kapısı bulmak, ekmek parası kazanmak peşindeki ‘turistler’ (!)...

Üç... Üçüncü ülkelerden gelen gerçek turistler..(Ki sayıları çok da fazla değil.)

***

Numara üç’ten geriye doğru gidersek...

Onlara sorun... Bırakın Salamis’i, St.Hilarion’u, Girne Kalesini, Mağusa Kalesi’ni (özellikle de Othello Tower’i) , Selimiye Camii’ni, Lala Mustafa Paşa Camii’ni ve daha nereleri nereleri...  Hepsini bilirler. Gezdiler, gördüler, resimler çektiler bilgiler edindiler.  İlgilendiler....

İki numaralı gruptakilere sorun.... Bildikleri, yalan-yanlış birazcık etraftan duydukları, yanlışlıkla (!) gördükleri ve öğrendiklerinden ibaret....

Birinci gruptakiler ise çok özel (!!!)..... Onlar genellikle ülkeye, sessiz sadasız,  hafta sonlarında gelip-giderler. Kaldıkları casino’lu otellerde hangi saatte ne servisi yapıldığını, casinolarda neler yeyip içebileceklerini, otelin bilmem kaç metre karelik çevresini,  en ince ayrıntılarına kadar bilirler.  Aralarında, Girne’yi KKTC’nin başkenti sananlar çok.  Ama Girne’deki Kale’nin yerini bile bilmezler... St.Hilarion Kalesi’ne uzaktan bakar hayranlıklarını dile getirirler... Lefkoşa’ya es kaza veya bazen mecburiyetten uğrarlar... Mağusa ise onlara çok uzak gelir... Güzelyurt-Lefke mi ? Batıda mı doğuda mı bile bilmezler..

Genelde,  tek bir dertleri vardır: Hafta sonu gecelerinde rulet veya poker  masasında oturmak.... Haa... Bir de, Casinoların kendileri için özel olarak getirttikleri büyük sanatçıların konserlerini izlemek..

***

İtiraf etmeliyiz ki, bizim basın da gizli gizli aşıktır ve bağlıdır Casinolara... Eee, kolay değil... Reklamlarından para kazanıyorlar, para... Basınımızın magazin habercilerinin de en çok sevdikleri yerlerdir buraları. Çünkü onların, en güzel şekilde ağırlanarak görevlerini (!) yaptıkları yerlerdir Casinolar..

***

Fazlaca kızmamalıyız Casinolara... Endişeye da kapılmamalıyız.  “Aman Kuzey Kıbrıs sadece Casinolarıyla ünlü” diye... Benzeri, çok parlak örnekler vardır dünyada...Mesela Monte Carlo gibi... Mesela Las Vegas gibi.... Ne olur yani KKTC de Monte Carlo, Las Vegas gibi Casinolarıyla ünlü bir ülke olursa ?


Özür

Özgürgün, özür dilemiş.... İyi etmiş... “Maksadını aşan açıklamalardı” demiş...

Demek ki neymiş ? Bir politkacının, hele hele bir siyasi parti başkanının, hele hele ülkede Başbakanlık da yapmış birisinin,  ağzından çıkanı kulağının duyması gerekiyormuş. Bunu  anlamış, öğrenmişse Sayın Özgürgün, ne mutlu bize...

Öğrenmenin yaşı yok biliyorsunuz...

***

Siyaset Bilimi öğrenimi görmüş bir kişiye ukalalık yapacak halmiz yok. Ama, Sayın Özgürgün de biliyor, maksadını aşan konuşmalar ve açıklamaların nelere mal olabileceğini...


Sokak Ağzı

“Amma yoğunlaştı ha belediyelerimizin faaliyetleri ? Neden acaba ? Acaba, Belediye seçimlerini iki yılda bir yapsak mı dersiniz ? (Münevver)

***

“Memlekette 198 bin küsur araç varmış. Bunların 40 küsur bininin trafik izni yokmuş... Yani Devlet bunları bulamıyor, yakalayamıyor mu demek bu ?” (Ahmet Süzer)

***

“Avrupa Birliği’nin ‘Türkiye’ raporu bu sefer biraz sert olmuş. Eminim (!) onlar da FETÖ’cüdürler (!!!). “ (Çağrı Baykal-Mağusa)

***

“Bir da utanmadan sıkılmadan şikayet edersiniz memleketten... Çağ atlandığının farkında bile değilsiniz. Bak ‘Gece Kulüpleri Çalıştayı’ bile yapıldı. Artık modern kerhanecilik de, pez.....’lik de disiplinize edilecek. (Nurçay-Lefkoşa)

***

“TC Bakan iltifatlarla geldi, iltifatlarla gitti.... Sık sıkı da gelecekmiş artık. Satılmışlar, hainler, gavur-piçleri- İngiliz-piçleri edebiyatı bitti galiba. Yepyeni bir sayfa açıldı Bakanın  Kıbrıslı Türklere iltifatlarıyla.” (Mehmet S.Güven-Girne)

***

“Çok merak ederim. Mesela İngiltere’de ev, dükkan kiraları, ev satışları,  Dolar’la olabilir mi ?” (Kaymak)