Kıbrıs Maliye Bakanlığı’nın, Yeşil Hat üzerinden yapılan alış verişlerin kamu gelirlerinde “büyük bir delik açtığı” saptamasında bulunduğu güneydeki basına yansıdı.
Güneyde yayın yapan gazeteler Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin Yeşil Hat Tüzüğü’nü revize etmesi durumunda kuzey ile doğrudan ticaret konusunun gündeme gelmesi riski bulunduğu yazdı.
Alithia, “Önde Haksız Rekabet, Arkada İse Doğrudan Ticaret” başlıklı haberinde, güneyde artan pahalılığa ekonomik çözüm arayışları çerçevesinde kuzeyden güneye büyük meblağlarda emtia akışı yaşandığını yazdı.
Haberde, yetkili makamlarının etkin denetim sağlanamamasına; Güneye nargile tütününün yüzde 80’inin kuzeyden gittiği, çok sayıdaki benzincinin kuzeyden satın aldığı akaryakıtı müşterilerine güneydeki fiyatından sattığına dair şikâyetler örnek gösterildi.
Haberde Kıbrıs Maliye Bakanlığı’nın diğer bir tespitinin de inşaat sektörünün de kuzeyden malzeme aldığı ancak bu malzemelerin ne kadarının Kıbrıslı Türkler tarafından üretildiğinin şüpheli olduğu öne sürüldü.
Bu ürünlerin ticaretini yapan Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların işlemlerinin KDV’ye tabi olmadığı kaydedilen habere göre taşeron örgütleri, inşaat malzemelerinin güneye doğrudan geçirilmek yerine güney-kuzey geçiş noktalarında depolama alanları kurulmasını ve KDV’nin bu noktalarda ödenmesini önerdi. Böyle bir hareketin kuzeyi tanımak anlamına gelip gelmeyeceği konusunda birbirinden farklı görüşler ortaya koyan siyasiler, milletvekilleri ve teknokratlar, Yeşil Hat Tüzüğü’nün revize edilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.
İşverenler Örgütü (OEV) ile Ticaret ve Sanayi Odası (KEVE), Türkiye’de üretilen ürünlerin güneye satışından gelir elde eden Kıbrıslı Türk iş adamları olduğunu, Kıbrıs yönetiminin Yeşil Hat Tüzüğü’nün revizyonunu gündeme getirmesi halinde bunun Kıbrıs Türk ekonomisinin baltalanmaya çalışıldığı şeklinde yorumlanarak tepki gösterileceğinin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekti.
Haberde Avrupa Komisyonu’nun, Yeşil Hat Tüzüğü’nün konuyla ilgili paragrafında, ürün veya emtia ticareti konusunda Kıbrıs hükümeti tarafından yapılacak herhangi bir değişikliğin, değişiklik önerilerini Komisyon’a iletmesi ve Komisyon’un da bir ay içinde itiraz etmemesi halinde gerçekleşebileceği de hatırlatıldı.
“Gerçek tehlikenin”, Kıbrıs Türklerin göstereceği tepkinin Avrupa Komisyonu tarafından Kıbrıslı Rumların, Yeşil Hat Tüzüğü’nü revize ederek Kıbrıslı Türkleri ekonomik açıdan dışlama çabası olarak algılaması halinde kuzey ile doğrudan ticaret konusunu ortaya koyacak olması olduğunu kaydeden gazete, bunun da Kıbrıs sorununa, Kıbrıslı Rum tarafı açısından “olumsuz” gelişmeler yaratacağına dikkat çekti.