Derya ULUBATLI
Lapta Belediyesi son bir yıldır çalışanlarının maaşlarını ödemekte sıkıntı yaşıyor. Duruma isyan eden belediye emekçileri sendikanın yanlarında olmadığından yakınırken, Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ, “Borç bitiyor, sabretmemiz gerek” diyor.
Aktuğ’un 2018 yılında 24 milyon borçla devraldığı Lapta Belediyesi çalışanları ödeyemeyecek noktaya geldi, belediye çalışanları başkanın maaşları ödemek yerine ‘gereksiz yatırımlar ve ihtiyaç dışı personel alımı’ yaptığını ileri sürdü. Bu süreçte sendikanın da kendilerine destek olmadığını söyleyen çalışanlar, haklarını aradıkları zaman ‘sürgüne gönderildikleri’ gerekçesiyle isimlerini vermekten kaçındı.
İddialara cevap veren Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ, başta geçmiş borçlar olmak üzere COVID ve devlet desteği eksikliğinden bu noktaya gelindiğini ancak maaş ödemesi için belediyeyi yeniden borca sokmak istemediğini ifade etti. Borcun Temmuz ayında biteceğini belirten Aktuğ, çalışanlara ‘sabredin’ çağrısı yaptı. ‘Gereksiz yatırım yapıldı’ iddialarını da yanıtlayan Aktuğ, geleceğe yapılan hiçbir yatırımın gereksiz olmadığının, amaçlarının ‘kendi ayakları üzerinde durabilen bir belediye’ yaratmak olduğunun altını çizdi.
Öte yandan Lapta Belediyesi çalışanlarının bağlı olduğu Belediye Emekçileri Sendikası Başkanı Mustafa Yalınkaya, çalışanların yanında olmadıkları yönündeki suçlamaların doğru olmadığını, emekçinin haklarının gasp edilmesini doğru bulmadıklarını aktardı. Bu konuda her türlü mücadelenin verileceğini de dile getiren Yalınkaya, “sendika olarak çalışanların hakkını savunacağız” dedi.
Lapta Belediyesi meclis üyeleri de yaşanan ekonomik krizi doğruladı, durumun üzücü olduğunu söyledi. Bazı üyeler borcun tamamen geçmişten kaynaklandığını anlatırken, bazıları ise geçmiş borcun yanında yeni yönetimin yanlış politikalarının ve Aktuğ’un yapılan önerileri dikkate almayışının da ekonomik çöküşe katkı sağladığını savundu.
Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ:
“Devraldığımız borç ve bazı yaşananlar bizi bu noktaya getirdi”
2018 Temmuz’da belediyeyi 24 milyon borçla devraldıklarını söyleyen Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ, seçime borçlu bir belediyeyi devralacaklarını bilerek girdiklerini, bu yüzden ne halka, ne de personele yüksek vaatler vermediklerini kaydetti. Kendi ayakları üzerinde duran bir belediye yaratmak için yola çıktıklarını aktaran Aktuğ, bu borcu ödemek için bir yapılandırmaya gittiklerini ancak hem bölgede yaşanan bazı felaketlerin, hem de patlayan COVID-19 pandemisinin ekonomik durumu daha da zora soktuğunu dile getirdi. Aktuğ şunları anlattı: “Yönetime geldiğimiz dönemde banka ve borç faizlerinde de büyük yükselmeler yaşandı. Bu yüzden biz kafamızdaki planları uygulayamaz duruma geldik ve tüm eski borcu yapılandıramadık ancak yine de 6 milyon borç alarak o dönemde personelimizin geri dönük yatmayan maaşlarını yatırdık. Biz şu an toplamda 500 bin TL geçmişten kalan borçlara, eksik maaşlara, yatırılmamış ihtiyaç sandığı ve sigortalara ödüyoruz. Her ay bunu yapmak bir belediye için çok büyük bir miktardır. Bunlara rağmen biz 2020 sonuna kadar personel maaşlarında hiçbir gerilik yaşamadık. Yaşanan bu borç ödemelerini hiçbir şekilde personelimize yansıtmadık ancak ne zaman ki devletin belediyelere yaptığı katkı payı ile hayat pahalılığı artışı birbirini tutmadı, o zaman belediye maaş ödemelerini yapamayacak duruma geldi çünkü gelir ve gider dengesi birbirini tutmadı. Girdimiz 9 bin çoğalırken, çıktımız 337 bin TL oldu. Eğer devlet hayat pahalılığına verdiği desteği belediyelere vermiş olsaydı, sorunumuz kalmayacaktı”.
“Geleceğe yapılan hiçbir harcamayı gereksiz olarak görmüyorum”
Gereksiz harcamalar yapıldığı yönündeki iddialara da cevap veren Aktuğ, bunun kesinlikle doğru olmadığını, yapılan her hamlenin Lapta halkını daha iyi bir noktaya taşımak üzere yapıldığını dile getirdi. Aktuğ şöyle devam etti: “Şu anda ihalesine çıktığımız yeni bir hizmet binamız vardır ancak bu hiçbir şekilde gereksiz bir harcama değildir. Bu hem belediyeye ekonomik getiri sağlayacak, hem de belediyede çalışan arkadaşlarımızın cebini koruyacaktı. Bir diğer yapılan da yeni bir spor salonudur. 20 yıldır belediyeye ait bir arazi özel bir şirkete verilmişti. Biz bunu Lapta halkına geri kazandırdık. Oradaki bir hangarı bir spor salonuna çevirdik. “ aylık bir sürede 157 tane insanın orada spor yapmasını sağladık. Hem yetişkinlere, hem gençlere hem de çocuklara hizmet verecek çok iyi bir nokta yarattık ve onlara sporla barışma şansı verdik. Bu geleceğe yapılmış bir yatırımdır. Bunu kesinlikle gereksiz bir harcama olarak görmüyorum. Biz yaptıklarımızla halkımıza olan duyarlılığımızı ön plana çıkarmaya çalışıyoruz”.
“Borcumuz bitiyor, emekçilerin sabretmesi gerekiyor”
Banka borcunun Temmuz itibariyle biteceğini belirten Aktuğ, borcu bitmek üzere olan bir belediyeyi sırf geçici maaş ödemeleri için yeniden borçlandırmak istemediğini, şimdiyi değil, geleceği de düşünerek hareket ettiğini aktardı. Hem gelmeyen COVID desteği, hem de geçmeyen yasaların maaş ödemelerini zorlaştırdığını belirten Aktuğ, “şimdiki Başbakan’dan bu yılki artışın yüzde 26 civarında olacağı sözünü aldık” dedi. Emekçilerin sabretmesi gerektiğini de kaydeden Aktuğ, “sabretmezsek geleceğimizi ipotek altına almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Aktuğ şunları aktardı: “Lapta Belediyesi yıllardır bankalara faiz ödeyerek dünya parası kaybetti. Bu yüzden yeniden borçlanmaya gitmek istemiyorum. Ben tüm borçları temizleyip belediyenin önünü açmak istiyorum. Belediye çalışanına hak veriyorum, ben de buranın bir çalışanıydım. Geçmişte de maaş gerilikleri yaşadık, bu diğer belediyelerde de yaşanıyor. Elbette bu bir mazeret sayılamaz ancak şu an borçlarımızı kapatma fırsatını yakalamışken, maaşları ödeyeceğiz diye yeniden bir borca girmek istemiyorum. Ben seçimi düşünerek hareket etseydim bunu yapardım ancak Lapta Belediyesi’nin geleceğini düşündüğüm için yeni bir borçlanmaya gitmek istemiyorum. Belki de devlet katkısına gelecek yüzde 26’lık artışla ve gelir artıracak yeni işletme projeleriyle bir iki ay içerisinde maaş geriliklerini kapatacak noktaya geleceğiz. Bu durumdayken yeniden borca girmeyi doğru bulmuyorum. Emekçiler sabrederse, bugünü kurtarmak için değil geleceği kurtarmak için maaşların eksik yatmasına göz yumabiliriz”.
Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Mustafa Yalınkaya:
“Belediye gelir elde etmek için yeterli çabayı göstermedi”
Yeni yönetimin belediyeyi 23 milyon borçla devraldığını söyleyen Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Mustafa Yalınkaya, borç için yeni bir yapılandırmaya gidildiğini ancak COVID-19 ve sel felaketinin belediyeyi iyice zora soktuğunu, bu yüzden uygulanan yapılandırmanın ekonomiyi iyileştirmediğini dile getirdi. COVID döneminde belediyelerin çoğunda benzer sıkıntılar yaşandığını da belirten Yalınkaya, bu gibi sıkıntılara rağmen emekçinin maaşının ödenmeyişinin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Yalınkaya şunları söyledi: “Hem önceki borç, hem sonradan gelen sıkıntılar, hem de devlet desteğine iki yıldır artış yapılmaması Lapta Belediyesi’ni sıkıntıya soktu ancak bunların hiçbiri çalışanı ilgilendiren durumlar değildir. Bu yaşananlar onları mağdur etmemelidir. Belediye çalışanları şu an 4 maaş arkadan geliyor. Ne yazık ki belediye yönetimi de bu süreçte ağır aksak ilerledi, gelir elde etmek için yeterli çabayı göstermedi. Çalışanların bu konudaki isyanını kesinlikle haklı buluyorum”.
“ ‘Sendika yanımızda olmadı’ şeklindeki isyanları kabul etmiyoruz”
Bazı çalışanların ‘sendika yanımızda olmadı’ isyanına da cevap veren Yalınkaya, bu söylemin tamamen ‘politik’ olduğunu savundu, bu iddiayı kabul etmediğini söyledi. Sendika olarak yetkililere gerekli uyarıların yapacaklarını ve işçinin hakkının arayacaklarını kaydeden Yalınkaya şöyle devam etti: “Bizim de sendika olarak hükümete karşı söyleyeceklerimiz vardır. Devletin belediyelere karşı büyük eksileri olmuştur, olmaya da devam edecektir. Bununla ilgili çeşitli çalışmalarımız olacaktır. Dün yönetim kurulumuz ile konuşarak bazı grev ve eylem kararları ürettik ancak bunları uygulamaya sokmak için bu ay sonunu bekleyeceğiz. Emekçilerden ricam, belediye çalışanı olduklarını unutmasınlar, politize olmasınlar, taraf olmasınlar çünkü günün sonunda sendikasız da kalabilirler. Çalışanlar da belediye yönetimi de üzerine düşeni yapacak. Çalışan biraz daha sabredecek. Biz gerekirse belediye yönetimi ile karşı karşıya geleceğiz, oturup bir çözüm üretmeye çalışacağız ve çalışanın hakkını savunacağız”.
“Durumun devam etmesi halinde her türlü mücadeleyi vereceğiz”
Bu süreçte Lapta Belediyesi’nin yaptığı yanlışlardan da söz eden Yalınkaya şunları aktardı: “Belediyenin geçici personel alması, gereksiz yatırım yapması ve çalışanını önüne alıp bir çıkış yolu aramaması çok kötü oldu. Bu yüzden bu dönemde belediye yönetimiyle de biraz sıkıntılıyız. Onlardan gelir ve giderlerinde şeffaf olmalarını, harcamalarını kısmalarını istedik ancak bunlar yapılmadı. Günün sonunda bu noktaya gelindi. Eğer bu durum düzelmezse gereken yapılacaktır. Her türlü hak arayışı için hem Lapta Belediyesi özelinde, hem de diğer belediyelerde mücadeleye hazırız”.
Meclis üyeleri ne yorum yaptı?
Lapta Belediyesi Meclis Üyesi (CTP)Emre Efendi:
“Boşa harcama ve giderler hemen durdurulmalı”
“Belediye emekçileri ciddi anlamda sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. Uzun bir süredir Lapta Belediyesi’nde geçmiş dönem yönetiminden bugüne sarkan birtakım sıkıntılar söz konusudur. Bu sıkıntıların çoğu da mali sıkıntılardır ancak esas önemli olan 3 buçuk yıllık yönetimde sadece geçmişin arkasına saklanılması ve durumu düzeltmek için hiçbir şey yapılmamasıdır. Sürekli borcun geçmişten kaldığı söylendi, bununla ilgili argümanlar üretildi. Herhangi bir iyileştirme maalesef yapılamadı, aksine her şey daha da kötüye gitti. Başkan bu zamana kadar yapılan uyarı ve tavsiyeleri görmezden geldi. ‘Ben bilirim ben yaparım’ mantığıyla yanlış hamleler yaptı ve belediyenin ekonomik durumunu buraya getirdi. Ne yazık ki bundan olumsuz etkilenenler de hiçbir günahı olmayan çalışanlar oldu. Emekçinin ödenememesi kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Her türlü boş harcama ve giderin bir an önce durdurulması ve yaptığımız önerilerin uygulanması gerekmektedir. Mali durumu iyiye götürecek hamlelerin yapması kaçınılmazdır. Şu an şoförü olmayan araba gibi savruluyoruz ve doğru yolu bir türlü bulamıyoruz. Bu üzüntü verici bir durumdur. Biraz vizyon ve cesaretle mali durum düzeltilebilirdi ama 3 buçuk senede hiçbir şey yapılmadı, yapılacağına dair de umudum ne yazık ki yok. Artık yeni bir vizyon gerekiyor”.
Lapta Belediyesi Meclis Üyesi (UBP) Sinem Kardana:
“Yaşanan durum çalışanlar için çok üzücü”
“Böyle bir ekonomik sıkıntı vardır. Bu bariz ve açıktır, gizlenecek bir şey değildir ama bu maalesef eskiden kalan bir borç ve onun taksitleriyle alakalı bir durumdur. Belediyenin dışarıdan da yeterli geliri toplayamadığını söyleyebiliriz. Diğer yandan taksitlerin de aksatılmadan yatırılması gerekiyor. Hal b öyle olunca gelir gider dengesi birbirini tutmuyor ve toplanan para ancak borcun taksitlerine gidiyor. Devletten gelen katkı payının da düşürülmesi ve bunun da tümüyle borçlara gitmesi, günün sonunda çalışanların parasının ödenememesine yol açtı. Öte yandan pandemi ve bölgede yaşanan sel olayları da belediyenin para kaybetmesine neden oldu. Çalışanların mağdur olduğunu görmek gerçekten çok üzücü. Bu parayı bir şekilde toparlamamız gerekiyor çünkü ben d insanların bu halde olmasından çok rahatsızım. Elimizden geldiğince 45 günü aşmayacak şekilde maaşları vermeye çalışıyoruz ama haliyle gecikmeler oluyor ve geriye dönük maaşlarda boşluklar kalıyor. Umarım bir an önce çözülür ve kimse daha fazla mağdur olmaz”.
Lapta Belediyesi Meclis Üyesi (CTP) Mustafa Gökçe:
“Yeni yönetim doğru adımları atmadı”
“Çalışanlar şu an yaklaşık 3-4 maaş geriden ödeniyor. Buradan çıkış yolu düzgün ekonomi yönetimi yapmak ve gelir artırıcı önlemler almakla olabilirdi ancak ne yazık ki bunların hiçbiri yapılmıyor. Bu noktaya geçmiş borçlar ve yanlış uygulamalarla gelindi. Şu an bulunulan noktada geçmişte yaşananların etkisi yoktur diyemeyiz, mutlaka vardır. Öte yandan son yaşanan pandemi de mali sıkıntıyı artırmıştır ancak burada en büyük sorun yönetimdedir. Önceliğin personel maaşları ve diğer elzem sıkıntıların giderilmesi olması gerekirken, Lapta Belediyesi’nde başka harcamalar yapıldı, Spor Salonu açıldı, maaşları ödemek dururken yersiz uygulamalar devreye sokuldu. Bununla ilgili yaptığımız hiçbir uyarı ve çözüm önerisi de dikkate alınmadı. Hatta yasa gereği her ay yapılması gereken Belediye Meclisi toplantıları bazı zamanlar 4 aydan 8 aya kadar gecikmelerle yapılmaya başlandı. Kısacası Meclisteki 10 kişinin görüşleri, fikirleri hiç sorulmadan, önerileri alınmadan hareket edildi. Bu kişiler hiçbir konuda düzgün bilgilendirilmedi. Bu saatten sonra buradan çıkışın anahtarı ancak zihniyetin ve yönetimin değişmesi olabilir”.
Lapta Belediyesi Meclis Üyesi (UBP) Faik Akmandor:
“Geçmiş borç ve faizler bu noktaya getirdi”
“Belediyede sıkıntılar olduğu doğrudur. İnsanların maaşları üç ay geriden geliyor ama bu eskiden kalma bir borçtur ve borcun faizi yükseldik sonra biz de ödemekte zorlanıyoruz. Devletin verdiği katkı komple borca gidiyor, elemanlar yine ödenemiyor. Bunun dışında belediyenin gelirleri de yetersiz kalıyor, bu da maaşları ödeyemez duruma gelmemize neden oluyor. Belediyenin oldukça ciddi bir ekonomik sıkıntıda olduğu bir gerçek ancak bu durumun düzelmesi sadece devlet ile belediye arasında yapılacak bir yardım protokolü veya borçların taksitlendirilmesini sağlayacak başka bir yöntemle olabilir”.
Çalışanlar ne dedi?
[Çalışanlar belediye yönetiminden baskı gördükleri iddiasıyla isim vermeden konuştu]
Belediye Çalışanı 1: “Baba olarak neredeyse eve gitmek istemiyorum”
“Artık ada genelindeki herkes bu belediyenin mali krizini ve çalışanın çektiği sıkıntıları öğrenmiş durumdadır. Biz şu an üç maaş gerideyiz, bir şekilde bizi ödemeye çalışıyorlar ama önceki ayların eksiği kapanmadığı için bizim maddi sıkıntımız giderilemiyor. Aldığımız borçları ödeyemiyoruz. Mesela ben bankama borçluyum ve maaş çekim bankaya gittiğinde o para borçlarıma gidiyor, bu kez evime para götüremiyorum. Benim çocuklarım var, yeni doğmuş bebeğim var ve bir baba olarak bu durumda neredeyse evime bile gelmek istemiyorum. Artık aileme karşı bile zor durumdayım. Evimiz kira değil, kendi evimiz ve buna rağmen bu durumdayız. Kira ödeyen arkadaşların durumu daha da kötü… Eşim de çalışmıyor, genel olarak çok zorlanıyoruz. Sendika bu konuya tamamen seyirci kalıyor. Sendikacılık bu değildir. Biz onlara sıkıntılarımızı aktarıyoruz, grev istediğimizi söylüyoruz onlar bizi grevden caydırmaya çalışıyor. Halbuki sendikanın emekçinin arkasında durması gerekiyor. Bu aralar ağzımızı açtığımız anda damgalanıyoruz, bir şekilde korkutuluyoruz bu yüzden bu şikayetleri yaparken ismimizi vermekten çekiniyoruz. Bunu son yerel seçimlerden önce de yaşadık. Seçim sonrasında 30 kişiden fazla çalışanı işten durdurdular. Bu yüzden artık konuşmaktan çekinir olduk. Personel bile bu şartlarda birlik olmaktan, yönetime karşı durmaktan korkar oldu ama bence durduğumuz kabahat… Biz hakkımız olmayan bir şey istemiyoruz, emeklerimizin karşılığını istiyoruz. Devletin personel için verdiği katkı payı da direkt olarak borçlara gidiyormuş, bunu duymak da bizi çok üzdü. Bizim sıkıntımız ne şahıslarla ne yönetimledir… Biz hakkımızı istiyoruz. Sonumuz ne olacak bilemiyoruz”.
Belediye Çalışanı 2: “Şikayetlerimizi söyleyince sürgüne gönderiliyoruz”
“İsmimizi vermekten kaçınıyoruz çünkü her gün bir yere sürgüne gönderiliyoruz. Hedef tahtası olarak gösteriliyoruz, muhalefet olarak gösteriliyoruz. Bunların olmasını istemiyorum. Ben en eski belediye çalışanlarından biriyim ve biliyorum ki gerçekten içeride para yok ama bu emekçinin sıkıntısı değildir. Şu an 45 günde bir maaş alıyoruz ve üç maaşımız da geriye dönük olarak içeride kalıyor. Ben dün 15 TL ile işe geldim, sabah bir hellimli yiyerek evden çıktım ve iş bitimine kadar cebimdeki paradan dolayı başka hiçbir şey yiyemedim. Evime gidip yemeyi bekledim. Eminim benim gibi birçok çalışan vardır. Ayrıca ben iş yerine uzaktan geldiğim için benzin parası da veriyorum ve ay sonu yaklaşınca benzin parasını bile ailemden alacak duruma geliyorum. Buna en kısa zamanda bir çözüm bulunması gerekiyor. Sendika da yanımızda durmuyor, hiçbir şekilde bizi desteklemiyor. Çoğunlukla yönetimin yanında duruyor. Eğer sendika bizim yanımızda dursa grevden çıkmayacağız. Arkadaşlar olarak isyan etmeyi çok uzun zamandır düşünüyoruz, hakkımızı aramak istiyoruz ama sendikanın desteğini alamadığımız için işten durdurulmaktan korkuyoruz ve geri çekiliyoruz”.
Belediye Çalışanı 3: “Başka harcamalar yapılıyor, maaşlar ödenmiyor”
“Biz yaklaşık 45 günde bir ödeniyoruz ve sürekli artan hayat pahalılığı yüzünden maaşların gecikmesi bizi her geçen gün daha da olumsuz etkiliyor. Şu an neredeyse 4 maaşlık bir eksiğimiz var. Geçtiğimiz Ağustos ayının ödemelerine daha bugün başlandı ve o da taksit taksit ödeniyor. O gün kasaya ne kadar para girerse ona göre birkaç kişiyi ödemeye başlıyorlar. Bu süreçte birçok başka yatırım yapıldı, Spor Salonu yapıldı, ihtiyaç olmamasına rağmen sadece bayramdan sonra 45 yeni personeller alındı. Duyduğum kadarıyla oraya neredeyse 1 milyonluk yatırım yapıldı. Bu parayla personelin maaşı ödenemez miydi? Kötü durumdaki yollara, belediyenin hurda halindeki arabalarına yatırım yapılamaz mıydı? Sendikaya sorduğumuzda bu yeni alınan personellerin dışarıdan bir sponsor aracılığıyla ödeneceği söylendi. O zaman bizim maaşlarımızı neden bu sponsorlar ödemiyor? Ben sendikanın da yanlı olduğunu düşünüyorum. Grev yapmak istiyoruz, sendika buna da destek olmuyor. İsmimin kullanılmasını istemiyorum çünkü sürekli bir yerlere sürülüyoruz. Konuştuğumuz için bir şekilde cezalandırılıyoruz. Tamamen işimizi kaybetmektense ismimizi gizlemeyi tercih ediyoruz ancak bu durum artık dayanılabilecek gibi değildir. Çocuklarım var, evime ekmek götürmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamak zorundayım, yapamıyorum. Kış geliyor, çocuklarıma mont almam gerekiyor, bunu yapacak param yok. Artık çocuklarım da evde konuşulanları duyuyor, maddi sıkıntıda olduğumuzu biliyor ve benden bir şey istemiyor. Bu durum çok üzücü”.
Belediye Çalışanı 4: “Hem huzurumuz hem psikolojimiz bozuldu”
“Artık evimizde bile huzurumuz kalmadı. Bir şeyler söylediğimiz için bizi sürekli gereksiz yerlere sürüyorlar. Ekmeğimizden olmak istemiyoruz ama diğer taraftan çalışırken de mağdur duruma düşüyoruz. Benim eşim çalışmıyordu, maaşımdaki bu aksaklıklardan dolayı Temmuz ayından beri mecburen o da çalışmaya başladı çünkü küçük çocuğumuz var ve onun ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Bu para bizim emeğimizin karşılığıdır. Daha Temmuz ayının parasını yeni aldık. Artık elimizdeki parayı da tutmak, fazla harcamalardan kaçınmak zorunda kalıyoruz çünkü maaşın ne zaman geleceğini kestiremiyoruz. Huzurumuz, psikolojimiz bozuldu. Ben sendika başkanını da aradım, ne zaman ödeneceğimizi sordum. Bizim haklarımızı savunması gerektiğini söyledim. İşe gidecek benzinim olmadığını, benzin koyacak param olmadığını söyledim ama hiçbir şekilde bizim yanımızda olmuyorlar, haklarımızı savunmuyorlar”.