Lapta’da dün öyle bir maç oldu ki ben doyamadım. Lapta kendi evinde altı sıralardan kurtulma hesabı yapan ve mutlak 3 puana ihtiyacı olan sıkıntılı Düzkaya’yı konuk etti. Düzakaya bilinen üzere Türkiyeli yapancılarını yitirdikten sonra, bir yara da geçtiğimiz hafta sonu Çetinkaya maçından kaptanı Serdar ve Volkan’ı kırmızı kart cezası sebebiyle Lapta’ya getiremedi. Buna rağmen genç takımdan takviye alınan oyuncular ellerinden geleni yaptılar, belki tecrübesizdiler ama iyi mücadele ettiler.
***
Dünkü maçta her şey vardı..
Her iki takım adına bol bol net gol pozisyonları vardı. Hem Lapta hem de Düzkaya adına kaçan goller vardı.. Atılan bir birinden güzel 6 gol vardı.
Lapta lehine çalınan Penaltı vardı.. Oldukça çetin mücadeleler vardı. Her iki takım oyuncularının da maçı kazanma hırsı ve arzusu vardı.
Kısacası tam anlamıyla seyrine doyum olmayan heyecanı ve temposu yüksek bir maç vardı dün Lapta Şht.Şevket Kadir Stadı’nda.
Maça genel anlamda bakacak olursak, gerek ev sahibi Lapta gerekse Düzkaya’nın sahadaki 11 adamı karşılaşmaya çok istekli ve çok arzulu başladı. Bu istek ve arzu maçın son dakikasına kadar sürdü. İlk devre konuk Düzkaya takımı maçın nerdeyse başında Gökhan’ın kullandığı penaltı atışı sonrası Lapta önünde 1-0 mağlup duruma düşse de, ilk devreyi İbrahim Eker ve Mustafa Akış ile bulduğu goller ile 2-1 önde tamamlamasını bildi.
***
Maçın ikinci devresine yenik durumda olan ev sahibi Lapta çok daha arzulu ve istekli başladı. Orta alanda hücum pres anlayışı ile baskısını artırdı. Topa daha çok sahip olan ve pas yapan takım görüntüsüne bürünen Lapta, her iki kanadı da kullanarak takım halinde daha çok adamla atak yapma girişimlerini başlattı. Topu geniş alana yayan ve Düzkaya yarı sahası ile ceza sahası önüne yıkan Lapta takımı, özellikle günün başarılı isimi yıldız oyuncusu Ahmet Coşkun’un da bu devrede daha da sahneye çıkması ile istediği gol pozisyonları yaratmaya başladı.
Hem Lapta’nın baskısı hem de skoru koruma psikolojisi ile çok adamla geriye yaslanan ve savunma yapan Düzkaya karşısında Lapta aradığı golleri Ahmet Coşkun’un birbirinden şık 2 golü ile skoru kendi lehine biranda 3-2 yaptı. Yaptı yapmasına da.! Da’sı var…
Bu golün sevincini ve maçta yeniden öne geçmenin mutluluğunu yaşayamadan Hemen Düzakaya’nın sadece bir dakika sonrası Lapta defansının resmen “UYUDUĞU” bir pozisyonda arka direkte bomboş unutulan Çağan ile Düzkaya golü geldi. Bana göre resmen bu gol Düzkaya takımına Lapta defans oyuncularının bir “İKRAMI” oldu. Ve karşılaşma da bu skorla 3-3 son buldu.
***
Aslına bakacak olursak, gerek Lapta gerekse Düzkaya adına maçın belli dönemlerinde skor farkını artırmaya müsait çok zengin ve kaçan gol pozisyonları oldu. Bunlar maçın kırılma ve kopma niteliği taşıyan anlardı. Ama iki farkı yakaladıkları fırsatları değerlendiremeyince karşılıklı goller ile maçta eşitlik hakim oldu.
Her iki takımın da defans kurguları ve yerleşimlerinden dolayı kademe hataları, yanlış adam paylaşımları, pozisyonlarda müdahale geçlikleri her iki takım adına da oldukça fazla olan bir karşılaşma oldu.
Deyim yerinde ise her iki takım adına da maçta galibiyet “Gitti-Geldi”…
***
Maçın orta hakemi Ecvet Kanatlı hocama da değinmeden geçemeyeceğim. Bana göre HARİKA ve KUSURSUZ bir müsabaka yönetti. Demek ki geçen hafta Güzelyurt’da ki Ülküyurdu1’nci lig maçına verilmesi biraz işe yaramış gibi görünüyor..
Ecvet hocamın dünkü karşılaşmada gerek pozisyonları süzmesi, gerek her an oyunun içerisinde oluşu ve ikili mücadelelerdeki çaldığı düdükler yerindeydi. Bunun yanında Ecvet hocanın oyuncular arasındaki diyaloğu ve oyunu sık sık kesmeyerek oynatmak isteyişi de bana göre maçın seyrine ve temposuna olumlu bir katkıydı. Her iki takım adına maçta gösterdiği 8 sarı kartlarda kusursuz ve yerindeydi. Eee.! hal böyle olunca da Ecvet hocamız bu takdiri ve övgüyü dünkü karşılaşmada en az her iki takım oyuncularının üstün mücadeleleri kadar “HAK ETTİ” bence….