Alt sıralardan kurtulmak isteyen, daha doğrusu lig sonunda Play-out oynamak “istemeyen” bulundukları konum itibariyle iki takımın mücadelesi “kora kor” geçmesi bekleniyordu ama hiçte öyle olmadı.
Kendisinden iki puan önde olan Türk Ocağı’nı konuk eden Lapta, rakibine oranla “sahaya daha iyi yayıldı”, daha fazla “mücadele verdi” ve üç puanı 2-0’lık alarak puan cetvelinde rakibinin üzerine geçti.
Öncelikle şunu söylemekte yarar var. Gerçi sayısız kez ben yazdım söyledim, bir o kadar da meslektaşlarım…
Lapta Şehit Şevket Kadir Stadı’nın zemini çim zemin değil nadas tarla sanki.
Berbat…
Gelin görünki, Türk Ocağı’nın futbolu da berbat.
Defans darmadağın, bir başı boşluk ki sormayın. Emrah bir havalarda, Süleyman ise Emrah’ın havalarında…
Kaleci Ali deseniz bir alem. Daha maçın ilk üç dakikasında kale alanına düşen ve mutlaka müdahale etmesi gereken topları es geçti.
Sonuçta kendi “hatasından” kaynaklanan golü kalesinde gördü. Kaçınılmaz sonuç yani anlayacağınız.
Orta sahada görev yapan Nurcan ve Andrew birazcık kımıldandı o kadar. Bir de forvette görev yapan Junior Gouiffe. Bu oyuncunun yanında oynayan Ercan Oyal, oynamasa daha iyi olurdu. Ayağına gelen her topu kaybettiği gibi, takım arkadaşlarına da yardımcı olmadı. Yani anlayacağınız, Türk Ocağı, puanı hak edecek bir oyun sahada sergileyemedi.
Lapta, daha istekli ve arzuluydu. Tüm hatları yardımlaşarak oynadı. Defansta Şahin’in kritik ve yerinde müdahaleleri vardı. Orta alanda Dennis’in oyun becerisi… Ancak bu becerisini saçma sapan hareketlere de yansıtarak “gereksiz yere” kırmızı kart görmesi Lapta’nın önümüzdeki hafta sonu oynayacağı Bağcıl maçına yansıyacak. Çünkü Dennis, hem defansif hem de ofansif anlamda Lapta’nın saha içindeki enerjisidir.
Takım savunmasını Türk Ocağı karşısında iyi yapan ve kanatları daha etkili kullanan kırmızı-yeşillilerin gol silahları olan Ahmet Coşkun ve Prince ise görevlerini layıkı ile yapmışlardır.
Birer gol işlem tamam.
Zaten bu tip maçlarda “yıldız oyuncuların” öne çıkması gerekir.
Ha ikisi de oyunda çok fazla görülmemiş olabilirler ama görevlerini yapmışlardır.
Birer gol ve takım adına kazanılan 3 puan…
Hem de bire bir rakip karşısında…
E daha ne yapsınlar yani değil ama.
Son üç maçta 7 puan kazandı Lapta. Önemli bir başarı. Lefke beraberliği, ardından Kaymaklı galibiyeti. Dün de Ocak. Bu puanlar takımın moral ve motivasyonuna ivme yapar. Bunun sürdürlmesi demek, Lapta’nın lig sonunda sıkıntı yaşamaması demek.
Türk Ocağı teknik patronu Hakan Sermaye, “dağınık takımı”, nasıl toparlayacağının hesabını yaparsa daha iyi olur.
Dört dörtlük maç yöneten hakem Fehim Dayı’yı eleştireceğine, defans ile orta sahanın takım uyumunun artırılmasına “nefes tüketmesini” öneririm.
Mehmet Bolkan vari cümlelerle ve açıklamalarla olmaz bu işler.