Lefkoşa-Kalavaç Parkuru

Kıbrıs kültürünü yaşatmak için canla başla çalışan köylüleri takdir etmemek mümkün değil.

FİLİZ İLE VELESBİT-2

Filiz Uzun

Bisiklet sürmek benim için meditasyon gibidir. Meditasyonda temel amaç durmadan düşünen beyni sakinleştirmek, odaklanmak ve anda kalmaktır. Beyin, sakin kaldığı zaman daha iyi üretebiliyor ve en önemlisi de mutluluk hormonları daha çok salgılanabiliyor. Bisikletin en güzel yanlarından biri, başka şeylere odaklanmayı bırakıp sadece dengede kalmayı başarmaktır bana göre. Bisiklet sürerken dalgınlık yaşayamazsınız, dikkatiniz her daim sürdüğünüz yolda olmalıdır. Hep önünüze bakmalısınız. Başka şansınız yoktur. Aksi takdirde özellikle KKTC yollarında kazılmış bir çukura düşebilirsiniz. Lastiğiniz bir kanalizasyon çukuruna takılabilir ya da kenarda uygunsuz park etmiş bir araca toslayabilirsiniz.

Bisiklet sürerken aklınız da, bedeniniz de ancak ve ancak sürüşünüzde olmak zorundadır.  Tüm çabamız, tüm öğretiler de bu yönde değil midir? Anda kalabilmek. Ne geçmişi, ne geleceği düşünmemek. Sadece o ana odaklanabilmek. Bisiklette bunu başarmak çok kolaydır. İki tekerlekli bir aracın ürerinde dengede durmak ve ilerleyebilmek. Tıpkı hayat gibi. Dengede ve becerebileceğiniz hızda gitmek. Hem dengede durmak, hem uygun hızla gitmek özel bir çaba gerektirir. Bu yüzden de başka şeyi düşünmeniz olası değildir. Eğer çok hızlı giderseniz erken yorulur ve planladığınız yolu tamamlayamazsınız. Gereğinden yavaş giderseniz de geride kalırsınız. Yolu belki tamamlarsınız ama birçok şeye yetişemeyebilirsiniz. Ekiple sürüyorsanız ekibin ruhunu da bozmuş olursuz. İkili sürüşlerde de yol arkadaşınıza uyumlu olmalısınız. Aksi takdirde sürüş keyifli olmaktan çıkar.

Bugüne kadar birçok spor yapmış biri olarak söyleyebilirim ki, beyinde en hızlı endorfin salgılanması bisiklet sporunda olmaktadır. Mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfin, kişinin kendisini daha iyi hissetmesini, ağrılarının ve endişe hissinin azalmasını sağlıyor. Bunu yürürken bu kadar hızlı sağlayamazsınız hatta koşarken bile.

Bisiklet sürmeye başladığım yıldan beri Kıbrıs’ın hem kuzey, hem de güney tarafında birçok bölgede sürüş yaptım. Keyif alarak sürdüğüm parkurlar çoktur ama sadece performans için zorlu, yokuşlu  parkurları da tercih ederim. Ancak doğada bisiklet sürmekten oldukça keyif aldığımı söyleyebilirim.

Kıbrıs’ın kuzeyinde en keyif alarak sürdüğüm parkurlardan biri Lefkoşa-Kalavaç parkurudur.  Sürmeye yeni başlayanlar için anayollardan gitmeyi önermeyiz, bu yüzden köy yolları bu anlamda oldukça güvenli olacaktır. Bugün sizlere Lefkoşa-Kalavaç parkurunu anlatacağım. Birçok kez bu parkuru grupla, yalnız ve yol arkadaşım Sami Saygun ile birlikte sürdük. Hem doğanın tadını çıkarabileceğiniz, hem sakin ve güvenli sürüş yapacağınız bir güzergâhtır.

Bisiklet sürdüğünüz zaman varacağınız noktada kahve molası yapmak, o köyü dolaşıp gezilecek, görülecek yerlerini görmek de turunuza keyif katan unsurlardandır. Kalavaç köyü bu anlamda tercih edilecek bir köydür. Kıbrıs kültürünü yaşatmak için canla başla çalışan köylüleri takdir etmemek mümkün değil. Kahvede kahve içerken köyün ileri gelenleriyle sohbet etmenin tadına doyum olmuyor. Ayrıca köyün bu denli güzel olmasında emeği geçen köy Muhtarı Ömer Meraklı’yı ziyaret etmek ve onun küçük çapta tarihi müzesinde kahve içmek de olmazsa olmazdır.

KALAVAÇ KÖYÜ

Sizlere kısaca Kalavaç köyünden de bahsetmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs'ın Lefkoşa İlçesi'nde bulunan  300 nüfuslu çok şirin  bir köyüdür Kalavaç köyü. Beşparmaklar’ın eteklerinde, Osmanlı’dan miras, kültürel ve doğal yapısı bozulmayan Kıbrıslı Türk kültürünün ve geleneklerinin en güzel şekilde yaşatıldığı köyümüzdür. Kalavaç köyü, 1974 öncesinde de Türk köyü olup sınırları içerisinde Alevkayası bulunmaktadır. Hayvancılıkla geçinen köy halkı daha çok keçi ve koyun beslemektedir. Tepelik ve yeşillik bir bölge olan Kalavaç köyünde genellikle zeytin ağacı yetiştirilmektedir. Sekiz yüz yıllık yüzlerce zeytin ağacının bulunduğu bu minik köyün çevresi doğa yürüyüşü yolu olarak düzenlenmiştir. Bazı zeytin ağaçları yaşlı olmalarına rağmen, hala ürün vermektedir. Bu bölgedeki zeytin ağaçları görülmeğe değerdir.
Köye girerken karşılaştığımız dik yokuştan sonra karşımıza çıkan köy manzarası sizi şaşırtacaktır. Köyün her alanı ve her köşesi kültürümüzü yansıtan süslemeler, el işleri ve el sanatları ile bezenmiştir. Sele, sepet, el örgüleri, halı dokuma gibi birçok el işleri ile de ünlüdür. Yıllardır köyün muhtarlığını yapmakta olan Ömer Meraklı hakikaten meraklı bir kişiliğe sahip olduğundan köyün her köşesi de pırıl pırıl ve kültür kokmaktadır. Kalavaç köyü civarında bulunan ''Ecinni siniler”  ilginç yapısıyla dikkat çekmektedir. Kalavaç köyünün evleri hem Osmanlı mimarisini hem de Kıbrıs mimarisini yansıtmaktadır. Özellikle köyün evlerinin kapı ve pencereleri tahtadan olup eski dönemleri çağrıştırmaktadır.
Önceleri susuz bir bölge olan Kalavaç köyü yapmış olduğu su projesi ile bölge suya kavuşmuş ve yeşil alanlarına yeşillikler katmıştır. Köy muhtarının imza attığı birçok proje ile köy hem zengin bir kültürü bünyesinde barındırmış hem de birçok ilke imza atmıştır. Efsaneleri ile de ünlü olan Kalavaç köyünün özellikle ‘Analı Kızlı Efsanesi’ çok meşhur dillere destan bir efsanedir. Diğer bir efsane ise “Gakkuvak efsanesi’’dir.
Kalavaç köyünde “Yerel Değerleri Yaşatma Derneği” adında bir de dernek kurulmuştur.  Sadece dernek binasını ziyaret etmeniz bile köy ve sanat, ayrıca Kıbrıs kültürü hakkında hayli bilgiye sahip olmanız için bile yeterli olacaktır.


LEFKOŞA-KALAVAÇ PARKURU YOL BİLGİSİ
 

(Yol bilgileri Sami Saygun tarafından belirtilmiştir)

Lefkoşa Hamitköy trafik ışıklarından Kalavaç köy meydanına olan uzaklık 23 kilometredir.  Gidiş dönüş 46 km. Zorluk derecesi: Trafikte bisiklet kullanmaya alışmış her seviyede bisiklet sürücüsü için zorlanmadan tamamlanabilecek bir güzergâhtır.

Hamitköy trafik ışıklarından sonra Haspolat Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’ne kadar olan 4 kilometrelik yolda yol kenarlarının asfalt olması dolayısıyla bisikletçiler tek sıra halinde gitmesi daha güvenli olacaktır. Eğer bisiklet sürmeye yeni başlamışsanız Anayolu kullanmamanızı öneririz. Erülkü Market’ten başlamanız daha iyi olacaktır.

Haspolat’tan sonra 8 km sürdükten sonra Erülkü Süpermarkete varıyorsunuz.  Minareliköy-Değirmenlik arası 13. kilometre. Sırasıyla Beyköy ve Cihangir ve Yeniceköy köylerinden sonra Kalavaç yokuşuna varıyoruz. Yokuş 2.5 kilometredir. Sonuna doğru yüzde beşlik bir eğimi var. Bisikletle hiç yokuş çıkmamışsanız biraz zorlanabilirsiniz ancak pes etmemek gerekir. Çünkü köy gerçekten görülmeye değerdir.

PARKURLA İLGİLİ KISA NOTLAR

Minareliköy’den sonra köy yollarına girildiği için hem doğanın tadını çıkaracak, hem de daha güvenli bir sürüş yapacaksınız. Kısa molalar verebilirsiniz. Bol bol nefes almayı unutmayınız. Bazı köylerden geçerken gördüğünüz, karşılaştığınız tarihi mekânları durup ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyiniz.

Geçtiğiniz her köyü belleğinize kazıyınız. Her köy kültürümüzün bir parçasıdır. Köyde kapısının önünde oturanlara el sallayın, köy kahvelerinde kısa molalar vererek kahve içiniz. Köy yollarından geçerken mandıralara rastlayacaksınız. Durup çalışanlarla sohbet edin. Hayvanlara dokunun. Ayağınız toprağa bassın. Negatif enerjinizi boşaltınız. Köy sürüşlerinin en güzel yanı budur.

Kalavaç köyünün köy meydanındaki kahvede kahvelerinizi içtikten sonra köyün en yukarısına çıkmayı ihmal etmeyiniz. En tepede oturup aşağıdaki manzarayı izlemenizi tavsiye ederiz.  Asla pişman olmayacaksınız. Yokuş yaklaşık 1-2 km ve biraz dik bir yokuştur ancak göreceğiniz manzara buna kesinlikle değecektir. Bu parkuru mutlaka yapın, hatta bizimle yapın. Keyifli sürüşler dileriz.


 

Dergiler Haberleri