Biyologlar Derneği, Taşkınköy’de dere yatağına müdahale edildiğini belirterek bu duruma tepki gösterdi. Biyologlar Derneği adına Niyazi Türkseven yaptığı yazılı açıklamada, derelerin korunması ile ilgili yasada yetkili kılınan Kaymakamlıkları yasayı uygulamamakla suçladı. Açıklamanın tam metni şöyle:
“Dereler gerek barındırdığı çok sayıda farklı canlı türleri gerekse yağmur sularını şehir içlerinden uzaklaştıran doğal kanallar olması nedeniyle önemlidir. Hatta derelerin bu önemi daha 1930’da dönemin İngiliz Hükümeti tarafından kavranmış ve fasıl 82 ile dereler yasal olarak koruma altına alınmıştır. Bugün bile yürürlükte olan bu yasa ne yazık ki bizim yetkililerimiz tarafından konunun önemi kavranamadığından dereleri koruyamamaktadır. Koruyamamasının nedeni yasa değil bizi yöneten ve 1930’lu yılların gerisinde olan zihniyetlerdedir.
Yakın geçmişte Göçmenköy’de dereye müdahale edildiğinden sel felaketi yaşanmış yüzlerce insanımız mağdur olmuş ve devletimiz de binlerce TL tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Fasıl 82 “Kimse herhangi bir derenin kenarlarını veya duvarlarını yıkamaz,kesip deviremez veya onların içini veya altını kazamaz veya başka biçimde onlara zarar veremez veya onları tahrip edemez.” Ve yine fasıl 82 “Bu maddenin herhangi bir kuralına aykırı davranan herhangi bir kişi suç işlemiş olur ve mahkumiyeti halinde üç aya kadar hapis cezasına veya para cezasına çarptırılabilir” demesine rağmen Metropol’un arka tarafında dere içerisine müdahale edilmiş; derenin duvarları yıkılmış, içi kazılmış, taşlarla doldurulmuş ve yatağı değiştirilmiştir. Bu yasayı uygulamaktan sorumlu Kaymakamlıklardır. Ve Kaymakamlıkların duyarsızlığı nedeniyle ülkemizde derelere müdahale etmek gelenek haline gelmiş hatta rant elde etme aracına dönüşmüştür. Her yıl derelerin ıslahı adı altında binlerce lira harcanarak hem milli servet harcanmakta hem de doğal ve biyolojik zenginliklerimiz zincirli ve paletli dozerlerin altında ezilerek yok olmaktadır. Halbuki sorun derlerde değil derlere yapılan müdahaleleri engelleyemeyen Kaymakamlıklardadır. Örneğin:
Sayın Lefkoşa Kaymakamı Deniz Dana,
Fotoğrafta da görüldüğü gibi açıkça dereye müdahale edilmiştir. Sivil toplum örgütleri defalarca Kaymakamlığınıza şikayette bulunmasına rağmen sizin memurlarınız sorun yoktur diyerek müdahaleyi engellememiştir. Hem doğal bir alanın tahrip edilmesi hem de yaşanacak sel felaketinden doğabilecek zarar ziyandan siz sorumlu olacaksınız. Yasayı uygulayamamanızın nedenini kamuoyuna açıklamak zorundasınız. Yasayı uygulamaktan acizseniz hem doğal yaşam alanlarının hem de yaşanacak sel felaketlerinden insanlarımızın daha fazla zarar görmemesi için sizi istifaya davet ederken görevinizi yapmadığınızdan dolayı derneğimizin hakkınızda açacağı yargı sürecini de saklı tuttuğumuzu beyan ederiz.”