Tuncer Bağışkan
Bugünkü yazımda Bizans döneminin sonlarından başlayıp Lüzinyan, Venedik, Osmanlı, İngiliz ve Kıbrıs Cumhuriyeti dönemleri boyunca Kıbrıs’ın değişmez başkenti olan Lefkoşa’nın mahallelerini ana hatlarıyla irdelemeye çalışacağım. Bu konuyu ilkin, Kıbrıs’taki Osmanlı eserlerini araştırma kararı aldığım 2002 yılında incelemeye başlamıştım. Bu nedenle konuya ilişkin bilgiler içeren George Jeffery, Rupert Gunnis, Claude Deleval Cobham, Archuduke Louis Salvator, Rita Severis, Anna Marangou ve daha nicelerinin kitaplarından yararlanırken, 1881-1960 yılları arasında İngiliz Sömürge Yönetimi tarafından sekiz kez tekrarlanan Lefkoşa’nın nüfus sayımı istatistiklerinden de yararlanmıştım. İlerleyen yıllarda meslektaşım Anna Marangou’nun “Nicosia the history of the city” kitabında yer alan Lefkoşa mahallelerini gösteren 1956 yılına ait haritanın üzerinde çalışırken, geçtiğimiz yıllarda Lefkoşa mahalleleriyle ilgili olarak ‘Dayanışma Evi’nin (Home for Cooperation) gerçekleştirdiği iki toplumlu bir projede de çalışmıştım. Böylece bugünkü yazımda kullandığım bilgi ve belgeler de arşivimde birikmiş oldu.
LÜZİNYAN DÖNEMİNDE YER ADLARI
Günümüz Lefkoşa’sı ilkin ‘Lidir’ ile ‘Lidra’ adlarıyla bilinirken, Lüzinyan döneminde ‘Nicosia’ adıyla ve en sonunda ise ‘Lefkosia’ (Lefkoşa) adıyla bilinir olmuştur. Lüzinyan dönemi yazarlarından Leontios Makhairas, 6.12.1373 tarihi itibarıyla Lefkoşa’da ‘Ermeni’, ‘Kallikeion’ ve ‘Amaxareion’ adlarını taşıyan mahallelerin bulunduğunu yazmıştır. Yine 1468 yılı itibarıyla Lefkoşa’da ‘Carmelites Kilise Mahallesi’ adını taşıyan bir mahalle de vardı. Bazı yazılı kayıtlarda Lefkoşa’ya Baf kapısından girip Mağusa kapısından çıkan Kanlıdere’nin yatağı üzerinde yer alan ‘Holy Apostles’ (SS. Peter & Paul), ‘St. Domenic’, ‘Transactions’ (Ticaret), ‘Jews’ (Yahudiler), ‘Pillory’ (Tekstil Pazarı) ve ‘Seneschal’ köprülerinin adlarına rastlanmasına karşın, mahalle isimlerine rastlanmamaktadır. Bu dönemlerde var olduğu bilinen diğer mahallelerin daha önceden inşa edilen değişik dini mezheplere ait kiliselerin çevresine yapılan yapılarla oluştuğu, oluşan mahallelere genellikle merkezinde bulunan kilisenin adının verildiği ve kilisesinin din görevlisinin mahallenin idaresinden de sorumlu olduğu bilinmektedir. Ancak M.S 1192 – 1570 yılları arasında yaklaşık 50 bin nüfuslu Lefkoşa’da Latin, Grek, Maronit, Ermeni, Kıpti, Yahudi, Hintli, Nesturi, Dominik, Campo Sancto, Jacobite, Georgian (Gürcü), Franciscan, Benedictine, Augustinian ve Abyssinian dinleri ile mezheplerine ait 91 manastır ile kilisenin bulunduğu biliniyor olmasına karşın, bunların adlarının mahallelere verilip verilmediği şimdilik bilinmemektedir.
VENEDİK DÖNEMİNDE YER VE MAHALLE ADLARI
1489 yılında adaya hakim olan Venedikliler Lefkoşa’yı çevreleyen 9 mil uzunluğundaki Lüzinyan surlarını yıkıp yerine 3 mil uzunluğunda bir sur yapma çalışmalarına 1567 yılında başlamışlardı. Kentin Osmanlılara karşı daha iyi savunulabilmesi amacıyla Lefkoşa’nın küçültülmesi düşünüldüğünden, kentin ortasından geçen Kanlıdere’nin şehre girişi önlemiş, inşa edilmekte olan surların dışında kalan mahallelerde bulunan 1800 ev, 80 kilise ve iki manastır yıkılıp malzemeleri surların yapımında inşaat malzemesi olarak kullanılmıştı.
Bartholomeo Nogiero’nun 12.8.1567 tarihli mektubuna göre, o sıralarda kentin kuzeydeki Barbaro (Musalla) burcu ile güneydeki D’Avila (Kara İsmail) burcu arasına hayali bir hat çekildiğinde, bu hattın batısında kalan mahallelerde saraylar, büyük ve zengin din kuruluşları ve asil ailelere ait büyük bahçeler bulunmaktaydı. Bu hattın doğusundaki mahallelerde ise halkın oturduğu küçük bahçeli evler, meydanlar, çarşılar ve dükkânlar vardı. D’Avila (Kara İsmail) ile Prodocataro (Sazlı) burçlarının arası zengin su kaynaklarına sahip olduğundan burada bahçeler, kraliyet tabakhanesi ve şeker fabrikaları bulunmaktaydı. Mulla (Zahra) ile Barbaro (Musalla) burçlarının arası ise boş alandı.
Venedik surları 1567-1570 yılları arasında inşa edildikten sonra kentin merkezinde kalan St. Sophia Katedrali ile 11 burçun isimleri çizilen haritalarda belirtilirken, kentin mahalleleri haritalara işlenmemiştir. Sadece St. Sophia Katedrali ile surlardaki 11 burcun isimleri, Venedikli kartograf Giovanni Francesco Camocia’nın yaklaşık 1570 yılında çizdiği Lefkoşa planında ve ayrıca Venedikli Vincenzo Maria Coronelli’nin 1706 yılında çizdiği Lefkoşa planında yer almaktadır. Surların yapımında hizmeti geçenlerin adları (veya mevkileri) verilen bu burçlar “Barbaro (Musalla), Quirini (Cephane / Silahtar), Mula (Zahra), Roccas (Kaytaz Ağa), Tripoli (Mezarlık/Değirmen), D’Avila (Kara İsmail), Constanza (Bayraktar), Podocataro (Sazlı), Garaffa (Altun), Flatro (Kandil Söndüren) ve Loredano (Suyutlu/ Söğütlü/ Derviş) diye bilinmektedir.
OSMANLI DÖNEMİNDE LEFKOŞA MAHALLELERİ
Osmanlıların Kıbrıs’ı aldıkları 1571 yılından sonra Lefkoşa 12 mahalleye ayrılmış ve bu mahallelere genellikle Lefkoşa kuşatmasına katılan komutanların adları verilmiştir. Bu mahalle adları George Jeffery’nin kitabında, ‘İbrahim Paşa’, ‘Mahmud Paşa’, ‘Ak Kavuk Paşa’, ‘Korkut Efendi’, ‘Arab Ahmet Paşa’, ‘Abdi Paşa’ / ‘Abdi Çavuş’, ‘Haydar Paşa’, ‘Karamanzade’, ‘Yahya Paşa’ (sonra ‘Faneromeni’), ‘Daniel Paşa’ (sonra ‘Ömerge’), ‘Tophane’ ve ‘Növbethane’ olarak geçmektedir.
Ancak bir nüfus sayımın sonuçlarını yansıtan 1723 (1136 H) yılı Tahrir Defteri’nde Lefkoşa’da 16 mahalle bulunduğu kayıtlıdır. Nitekim 1694 yılı itibarıyla Lefkoşa’da ‘Saray Ardı Mahallesi’ ve 1745 yılı itibarıyla de ‘Kızkule Mahallesi’ bulunduğu arşiv belgelerinde yer almaktadır.
Başpiskoposluk arşivindeki 1825 yılına ait kayıt defterinde kilisenin sorumluluğunda olan ve ayni adı taşıyan birer kilisesi bulunan mahallelerin adları, Tripiotis, Phaneromeni, Ayios Antonios, Ayios Ioannis, Aliniotissa (Kafesli), Ayios Kassianos, Ayios Savvas ve Apostolos Loukas olarak geçmektedir. 1831 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımında yukarıda belirtilen Rum mahallelerinin yanı sıra, Ermenilerin oturduğu “Ermeniyan Mahallesi” ve Müslümanların oturdukları Ayasofya, Yeni Cami, Ömeriye (Ömerge), Yahya Paşa, Tophane, Karamanzade, Arabahmet Paşa, Mahmut Paşa, İbrahim Paşa, Korkut Efendi, İplik Pazarı, Abdi Ahmet Paşa, Haydar Paşa ve Taht-el-Kale mahalleleri de belirlenmiştir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen iki ayrı belge birlikte değerlendirildiğinde, o sıralarda Lefkoşa’da 14 Müslüman mahallesi, 8 Rum mahallesi ve 1 Ermeni mahallesi olmak üzere toplam 26 mahallenin bulunduğu anlaşılmaktadır. 1831 yılı itibarıyla bu mahallelerde oturan toplam 5292 erkek nüfusun 3028’inin ‘Müslim’, 2264’ünün ise ‘Gayr-i Müslim’ olduğu da saptanmıştır.
Bu dönemde ilkin planlı bir kentleşme olmadığından konutlar müstakil yapılmaktaydı. Daha sonraları bu konutlar sokaklarla birbirlerine bağlanmış ve zamanla bitişik nizamda konutların bulunduğu mahalleler oluşmuştur. Evlerin mahallelere dönüşmesiyle birlikte Lüzinyan ile Venedik dönemlerinden kalan geniş ve düz yollar Osmanlı-İslam geleneğine uygun olarak daralıp kıvrılmış ve yerlerini çıkmaz sokaklar almaya başlamıştır.
1873 yılının Ocak-Şubat aylarında Lefkoşa’yı ziyaret eden Archduke Louis Salvator, kentteki farklı nüfusun kendi mahallelerini oluşturduklarını yazmıştır. Türklerin, Mağusa Kapısı civarında, Taht el Kale (Tahtagala) camisi yanında ve özellikle de Girne ile Baf Kapılarının arasında oturduklarını belirlerken, Rumların ise genellikle Başpiskoposluk Sarayı ile St. Sophia Katedrali arasındaki mahallede oturmayı tercih ettikleri tespitinde bulunmuştur. Ancak Salvator bu bilgilerin yanı sıra Rumların bu mahallenin dışında kalan başka mahallelerde de oturduklarını kaydederken, Ermenilerin ise Lefkoşa’nın her yerinde Türklerle birlikte karışık yaşadıklarını da kaydetmiştir.
İNGİLİZ SÖMÜRGE DÖNEMİNDE LEFKOŞA MAHALLELERİ
Ortaçağda kilise çevresindeki mahalleleri idare eden din görevlilerinin yerlerini Osmanlı döneminin sonlarından itibaren, mahalledeki Rum veya Türk nüfusun oranına göre belirlenen bir veya değişik dinlere mensup iki muhtarın başkanlığında görev yapan kent komiteleri almıştır. Bunun ise Doğu Akdeniz’de bir Müslüman geleneği olduğu kaydedilmektedir. 1881 yılında ilk kez gerçekleştirilen Lefkoşa nüfus sayımda 11.536 olan Lefkoşa nüfusunun 5.669’unun Rum, 5.393’ünün Türk ve 474’ünün Latin, Ermeni, Maronit ve Yahudi olduğu belirlemesinde bulunulmuştur.
Surlar içindeki mahalleler genellikle cami, mescit, kilise, ya da katedrallerin çevresine inşa edilen yapı komplekslerinden oluşmaktaydı. Bazı mahallelerde sadece Türk, Rum, Ermeni ve Latinler ikamet ediyor olmasına karşın, bazı mahalleler ise karma bir nüfusa sahipti.
Lefkoşa surlar içi ile yakın çevresinin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 15.11.1882 tarihinde Lefkoşa’da belediye başkanı Christodoulos Severis idaresinde görev yapan bir belediye meclisi oluşturulmuş ve belediye başkanı bu görevini 31.7.1888 tarihine kadar sürdürmüştür. 1882 yılında alınan bir kararla Lefkoşa idari yönden 25 mahalleye ayrılır. 1918 yılında George Jeffery’nin yayınladığı kitabında Lefkoşa’da 25 mahalle bulunduğunu ve mahallelerde hakim durumda olan Ortodoks, Müslüman, Latin ve Ermeni nüfusunun şu şekilde olduğunu kaydetmiştir: “Taht el Kaleh / Tahtagala (M), Ay. Ioannes /Ay. Yianis (O), Ay. Antonios / Ayandon (O), Ömerge (M), Ay. Savvas (O), Faneromeni (O&M), Tripiotis (O), Tophane (L), Tabakhane (M), Nöbethane (M), Karamanzade (E), Arab Ahmet (M), Korkut Efendi (M), Mahmut Paşa (M), İbrahim Paşa (M), İplik Pazarı (M), Abdi Çavuş (M), Abu Kavuk Paşa / Akkavuk (M), Ay. Lukas (O), Yeni Cami / Cami-i Cedid - 1882 yılı itibarıyla (M), Aya Sofya (M), Haydar Paşa (M), Ay. Kassianos (O), Chrysaliniotissa (O) ve Bazar (O&M)”.
1882 yılında oluşturulmuş olan Lefkoşa Belediye Meclisi ile Lefkoşa Belediye Başkanı Christodoulos Severis’in en önemli ikinci icraatı ise, Baf Kapısı ile Mağusa kapısı arasında uzanan Kanlı Dere’nin (Pedieos / Pidias) eski yatağının üzerinin kapatılmasıdır. Bilindiği gibi Lüzinyan döneminde Kanlıdere Baf kapısından Lefkoşa’ya girmekte, Mağusa kapısından ise üç kol halinde şehrin dışına çıkmaktaydı. Venedik döneminde derenin Baf kapısından kente girişi kapatılmak suretiyle dere yatağında akan su surlar dışındaki hendeğe verilmiş, hendekte aktıktan sonra ise Mağusa kapısının dışından yoluna devam etmiştir. Gerek o sırada, gerekse Osmanlı döneminde Kanlıdere’nin kent içindeki eski yatağı kullanılmaz durumda kentin içinde kalmıştır. İngiliz Sömürge döneminde ise dere yatağı ölü hayvanların bile atıldığı bir çöplük haline geldiğinden hastalık saçmaktaydı. Bu nedenle belediyenin aldığı bir kararla, kim toprak getirip dere yatağının belli bir yerini doldurduktan sonra üzerine inşaat yaparsa, bu arazinin o kişiye bağış olarak verileceği duyurusunda bulunulur. Birçok kişi öngörülen inşaatı yaparken, Kanlıdere’nin eski yatağının üzeri de kapatılarak şehir içindeki atık suyu şehrin dışına taşıyan bir kanalizasyona dönüştürülür. Böylece şimdiki Ermu/Hermes sokağı ile çevresindeki mahalleler birbirleriyle bağlantılı hale gelmiş olur.
Bu arada Lefkoşa sokakları ilk kez 1882 yılında gün batımından gece saat 21.00’e kadar fener kullanılarak aydınlatılmaya başlandı. 1903 yılında Hükümet Sarayı ile hastane elektrikle aydınlatılırken, 1913 yılında ise evlere elektrik verilmeye başlanır.
1946 yılı nüfus ve tarım sayımında surlarla çevrili Lefkoşa’nın içindeki 24 mahallenin nüfusu 34.485 kişi (20.768 Rum Ortodoks, 10.330 Müslüman Türk ve 3.387 diğer dinler), konut sayısı ise 8321 idi. Surlarla çevrili Lefkoşa’nın dışında yeni oluşan ve nüfuslarının toplamı 9.518 olan ‘Köşklüçiftlik’, ‘Çağlayan’ ve ‘Yeni Şehir’ (Neapolis) gibi mahalleler de vardı. Ayni sayımda Lefkoşa kentinin yakın çevresinde bulunan ve nüfusu 18.839 olan dokuz köy (Ayios Dhometios (İncirli), Eylence, Hamit Mandrez, Büyük Kaymaklı, Küçük Kaymaklı / Omorphita, Ortaköy, Pallouriotissa, Strovolos ve Trakhonas/Kızılbaş) de Lefkoşa’ya bağlıydı.
İngiliz Sömürge döneminde zamanla yukarda kaydedilen mahalle isimleri kısmi değişikliğe uğramıştır. Örneğin ‘Tophane’ mahallesinin adı ‘Ayios Andreas’ adıyla değiştirilmiş, 1945 yılında ‘Tabakhane’ ile ‘Növbethane’ mahalleleri ‘Ayios Andreas’ mahallesine bağlanmış, ilkin ayrı olan Korkut Efendi ile İplik Pazarı mahallelerinin adları birleştirilmiş, belli bir süre mahallelere ‘Omoloyitadhes’ mahallesi de eklenmiş ve ‘Pazar Yeri Mahallesi’ listeden çıkarılarak Ayasofya mahallesine eklenmiştir. Böylece önceleri 25 olan Lefkoşa genelindeki surlar içinin mahalle sayısı günümüzde 23’e düşmüştür.
Bu arada Kuzey Lefkoşa’nın surlar içindeki mahalle sayısının 12 (Abdi Çavuş, Akkavuk, Arabahmet, Ayyıldız/Ayluga, Haydar Paşa, İbrahim Paşa, İplik Pazarı, Kafesli / Aykasyano, Karamanzade, Mahmut Paşa, Selimiye ve Yeni Cami) ve surlar dışındaki mahalle sayısının ise 14 (Aydemet, Büyükkaymaklı, Çağlayan, Göçmenköy, Haspolat, Kızılay, Köşklüçiftlik, Kumsal, Küçükkaymaklı, Marmara, Ortaköy, Taşkınköy ve Yenişehir) olduğunu da belirterek bugünkü yazımızı sonlandırmış olalım.