Stella Aciman
Uzun bir zamandır öncelikle arkadaşlarıma, sonra çevremdeki alışveriş yaptığım marketlerin çalışan personeline bir soru soruyorum, “ yollara çöp atar mısınız?” Aniden gelen, hiç beklenmedik bu soru karşısında önce şaşıran insanlar çabucak toparlanıyor ve hemen cevabı veriyor, “Hayır… asla… kesinlikle atmam!” Bu kesin cevaplar karşısında, “Hiçbirimiz atmıyorsak, o zaman çevremizi saran on binlerce çöp parçasını kim atıyor?” diye düşünüyorum. Çok kısa bir süre önce Girne’ye giderken, ön arabanın camından fırlatılan su şişesini gören gözlerim bir ilki görmüyordu. Şu Ada’daki on bir senelik yaşamım sürecinde ne çöpler gördü bu gözler… Bugün bu gözler ne yazık ki çöp yığınlarından oluşmuş bir Ada görüyor. Doğa’nın tüm güzelliklerinin bahşedildiği bu Ada’nın, umursamazlıkla bu çöp ve moloz yığınlarının içinde yok olduğunu görmek içimi acıtıyor.
ESKİLER
Yine geçenlerde K. Kaymaklı’da yürürken, orta yaşlı bir beyin kapısının önünü süpürdüğünü gördüm, şaşkınlıkla yanına yaklaştım ve “ne güzel, herkes sizin gibi kapısının önünü süpürse Kıbrıs tertemiz olurdu” dedim. Adam şaşkınlıkla bana bakarak, “ben bunu hep yapıyorum, eskilerden öğrendim” diye cevap verdi. “Eskiler!” Demek ki Kıbrıs’ta temizliğin sırrı “eskilerdeymiş” diye düşündüm acı acı gülerek. Kim bu “eskiler”? Dedeler, neneler sonra anneler ve babalar… Ama görünen o ki, temizlik adabı, anne ve babaya geldiğinde biraz tavsamaya başlamış. Gelenek, görenekler, kültür nasıl yok olmaya başlamışsa temizlik kavramı da aynı hızla geçmişin derinliklerinde kalmış. Gelinen yerde, Kıbrıs’ın güzellikleri artık bu çöp manzaraları ile yer değiştirmiş, kendi ellerimizle çizdiğimiz bir utanç tablosu olarak benliğimizin içine yerleşmiş, ruhumuzu yıpratmış ve sağlığımızı tehdit eder boyuta ulaşmış durumda. Artık kendinize şu soruyu sorma zamanı, “ben böyle bir çöplük içinde yaşamayı hak ediyor muyum?” Cevabınız “hayır” ise; artık oturma ve konuşma zamanınızın geçtiğini, elbirliğiyle pislettiğimiz Kıbrıs’ı, elbirliğiyle temizleme vaktinizin geldiğini anlamışsınız demektir. O zaman Çevre Platformu’nun çağrısına cevap vermenin de zamanıdır.
LET’S DO IT NORTH CYPRUS- HAYDİ YAPALIM KKTC!
“Let’s Do It’ bir temizlik modelidir. Bir günde uygulanan seferberlikle bütün ülkenin temizlenmesidir. Tüm kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin katıldığı apolitik bir harekettir.
İlk olarak 2008 yılında Estonya’da başlayan bu halk hareketine, 50.000 Estonyalı katılıyor ve sadece beş saat içinde 10.000 ton atığı ortadan kaldırarak, tüm ülkeyi temizliyorlar. Bu eylemin video görüntüleri bir anda her yere yayılıyor ve dünyanın birçok ülkesi ardıardına bu harekete katılarak, kendi ülkelerinde de “Let’s Do It” sloganı altında bir günlük temizlik etkinlikleri düzenlediler. 2012 - 2018 yılları arasında yürütülecek olan proje, temiz bir dünya amacına hizmet ediyor. 2018 yılına kadar dünya nüfusunun %5’inin bu temizlik kampanyalarına katılması bekleniyor. “Let’s Do It!” etkinliklerinde, hareketin ilk kez 2008 yılında Estonya’da başlamasından bu yana, yaklaşık 9 milyon kişi yer almış bulunmaktadır. Hareket 110 ülkeye yayılmış durumdadır. Türkiye 10-11 Mayıs’ta, bir buçuk milyon gönüllü ile Akdeniz kıyılarını temizledi.
Kıbrıs Türk Çevre Platformu, bugünlerde çok yoğun bir şekilde bu kampanyanın organize edilebilmesi için uğraş veriyor. Ve 5 Haziran günü çok büyük bir destekle Kıbrıs’ı temizlemeye dolayısıyla ruhumuzu hafifletmeye ve vicdanımızı rahatlatmaya sokaklara çıkıyoruz. 6 Haziran sabahı gözlerimizi temiz bir çevreye açıyoruz ve sırtında yılardır çöp ve moloz yığınlarını ağır bir yük olarak taşıyan Kıbrıs’a artık bu çöp yükünü tekrar yüklemekten kaçınıyoruz. HAYDİ YAPALIM KKTC!
Doğan Sahir (Yeşil Barış Hareketi Başkanı –Çevre Platformu Üyesi)
Bu ülke hepimizindir ve ne kendimize ne de ülkemize bu pisliği layık göremeyiz. Atıkların gerek sağlık gerekse çevre açısından artık kabul edilemez boyutlara geldiği herkesi kanaatidir. Bu noktada birşey yapılması gerekliydi, biz de Çevre platformu olarak ülkemizi layık olduğu gibi temizlemeye karar verdik. Bu fikrimizi paylaştığımız herkes bize katıldı ve bir anda gerek kamu gerekse sivil toplum örgütü ve şirketlerin güçbirliğiyle ivme kazandı.
Şu anda çok sayıda katılım ve katkılarla kriz komitesinin de ve sivil savunmanın da büyük enerji koyduğu kampanyamızın atık haritalaması tamamlanmıştır. İlk kez ülkemizin neresinde ne atık olduğu kayıt altına alınmıştır. Bu verilerden yola çıkarak kaynak ve insan gücü planlaması yapılarak temizlik kampanyası 5 Haziran’da en fazla 5 saatte hedefine ulaşmak üzere çalışmalarımıza devam etmekteyiz.