Lezzet Miraslarımız

Kıbrıs mutfağı, geleneksel lezzetleriyle hem damaklara hem de kalplere hitap eden benzersiz bir zenginliğe sahiptir.

Kıbrıs mutfağı, geleneksel lezzetleriyle hem damaklara hem de kalplere hitap eden benzersiz bir zenginliğe sahiptir. Bu mutfağın öne çıkan tatları arasında, adanın özgün malzemeleri ve yerel dokunuşlarıyla hazırlanan Hellimli Naneli Bulgur Pilavı ve Pergamut Macunu gibi özel tarifler yer alır. Kıbrıs’ın kültürel mirasını yansıtan bu lezzetler, adanın tarihine ve yaşam tarzına dair derin izler taşır. Hellimli Naneli Bulgur Pilavı, adanın doyurucu ve besleyici yemeklerinin temsilcisi olurken, Pergamut Macunu ise tatlı severlerin favorisi olarak sofralarda kendine yer bulur.

Hellimli Naneli Bulgur Pilavı

Kıbrıs mutfağı, Akdeniz'in zengin tatları ve yerel lezzetleri bir araya getiren, köklü bir gastronomi kültürüne sahip. Bu mutfağın en özel tariflerinden biri olan Hellimli Naneli Bulgur Pilavı, adanın karakteristik malzemelerini harmanlayarak sofralara ferahlatıcı ve doyurucu bir lezzet sunar. Kıbrıs’ın meşhur hellimi ve taze nane ile zenginleştirilen bulgur, pilava benzersiz bir tat katarak, adeta Kıbrıs’ın geleneksel yemek kültürünün bir yansıması haline gelir. Bu pilav, hem günlük öğünlerde hem de özel davetlerde sıkça tercih edilen bir yemektir.

Malzemelerim

  • 3 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 adet orta boy soğan. ince doğranmış
  • ½ bardak şehriye
  • 4 bardak su
  • Ağız tadına göre tuz
  • 1 hellim, küçük küpler şeklinde doğranmış
  • 2 bardak bulgur
  • 2 çorba kaşığı kuru nane

Nasıl Yapıyorum?

Orta boy bir tencereye biraz zeytinyağı döktüm.

Soğanları pembeleşinceye kadar kızarttım.

Şehriyeleri ekleyip 2 dakika daha pişirdim.

Suyu ve tuzu v ilave ederek iyice karıştırdım.

Hellimi ve bulguru ekledim, karıştırdım.

Kısık ateşte, üstünü kapatmadan, ara ara hafifçe karıştırarak suyunu çekene kadar pişirdim.

Pilav suyunu çekince, ocağı kapattım.

Naneyi ekledim ve karıştırdım.

Temiz bir peçete veya havluyla tencerenin üstünü örttüm ve kapağı havlunun üzerine yerleştirdim.

Pilavı servis yapmadan önce 15 dakika dinlenmeye bıraktım.

Tavuk veya et yemekleriyle, soğan, siyah zeytin veya yoğurtla sıcak olarak servis ettim.


Pergamut Macunu

Kıbrıs’ın mutfak kültürü, sadece bir yemek geleneği değil, aynı zamanda bu toprakların ruhunu ve geçmişini yansıtan zengin bir mirastır. Yüzyıllar boyunca adanın güneşi altında yetişen meyveler ve onların etrafında şekillenen tarifler, her sofraya tarih, hikâye ve duygu getirir. Bu geleneklerin en nadide parçalarından biri de bergamut macunudur. Kıbrıs’ta, özellikle köylerde, bergamut macunu sadece bir tatlı değil, ailelerin ve komşuların bir araya gelip uzun sohbetler eşliğinde ikram edilip yenilen macunlarımızdan birisidir. Yoğun aroması, ferahlatıcı tadı ve zahmetli yapım süreciyle adeta sabrın ve emeğin bir meyvesi olan bu macunumuzun her aşaması özenle ve titizlikle yapılır, çünkü bu macun, misafirlere sunulan en değerli ikramlardan biridir. Bergamut macunu, sadece damakta bıraktığı eşsiz tadıyla değil, aynı zamanda geçmişin kokusunu, eski zamanların huzurunu da bugüne taşıyan bir lezzettir. Anneler ve anneanneler, kireçte bekletilen kabukların nasıl tatlıya dönüştüğünü sabırla öğretir, genç kuşaklara aktarırlar. Bu tarif, yalnızca mutfakta değil, anılarda da yerini alır; çocukken misafir geldiğinde sunulan, her lokmada eski bir hikâyeye kapı aralayan bir tatlı olarak yaşar. Kıbrıs’ın sıcak, misafirperver ruhu, bergamut macununun her karesine sinmiştir.

Malzemelerim

  • 50 adet pergamut
  • 1,5 kilogram toz şeker
  • 1,5 adet limon su
  • İğne, İplik

Hazırlanışı

Bergamutları iyice yıkayıp, dış kabuğunu tamamen rendeleyerek işe başlarım. Kabuk kalırsa, macun acı olur, bu yüzden dikkat ederim. Sonra bergamutları ikiye bölüp, meyve kısmını beyaz iç kabuktan iyice temizlerim. Beyaz iç kabuğun tek parça halinde çıkması çok önemli, bu yüzden özenle yaparım. Ardından bu beyaz kabukları kıvırarak iğne yardımıyla ipe dizerim. İpe dizdiğim kabukları, her gün suyunu değiştirerek bir hafta boyunca suda bekletirim. Bir haftanın sonunda kabukları kaynatırım, sonra kaynama suyunu döküp kabukları soğuk suyla durularım. Bu işlemi iki defa daha tekrarlarım. Kabukları bir kaba alır, üzerlerini örtecek kadar su eklerim. Bu suya bir limonun suyunu sıkar, kabukları 4 saat bekletirim. Sonra ipten çıkarıp tencereye alır, üzerlerine şeker eklerim. Kısık ateşte, şerbeti kaşığa batırdığımda yavaşça akacak kıvama gelene kadar kaynatırım. Kaynarken oluşan köpükleri kevgirle alıp atarım. Şerbet kıvamını alınca yarım limonun suyunu sıkıp, 5 dakika daha kaynatırım. Ocağı kapatır, soğumaya bırakırım. Sonra kavanozlara doldurur, serin ve güneş görmeyen bir yerde saklarım. Misafirim geldiğinde ise bu nefis macunu büyük bir keyifle ikram ederim.

Haberler Haberleri