TBMM, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmeleri için olağanüstü toplandı. Görüşmelerin ardından yapılan oylamada tezkere kabul edildi.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi 184 ret oyuna karşı 325 kabul oyuyla kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresini görüşmek üzere Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı.
Şentop, Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmelerinin yapılması amacıyla Genel Kurulun toplanmasına ilişkin çağrı yazısını okuttu.
CHP: "TÜRK ASKERİNİ, LİBYA'DA SAVAŞMAK ÜZERE GÖNDERECEK OLAN BİR SAVAŞ TEZKERESİDİR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresini onaylamadıklarını belirterek, "Türk askerini, Libya'da savaşmak üzere gönderecek olan bir savaş tezkeresidir." dedi.
Çeviköz, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin Genel Kuruldaki görüşmelerinde, CHP Grubu adına söz aldı.
Türkiye'nin, yurttaşların ve TSK'nın geleceğini çok yakından ilgilendiren önemli, tarihi bir tezkereyi görüşmek üzere olağanüstü toplantıya davet edildiklerini belirten Çeviköz, "Önemli, çünkü iktidar bu kararla Türkiye'yi çok büyük tehlikenin içine atmak üzeredir. Tarihi, çünkü Türkiye'nin şimdiye dek Silahlı Kuvvetlerini, daha önceki örneklerde rastlamadığımız ve daha önceki örneklerle kıyaslanmayacak bir amaca yönelik olarak başka bir ülkenin topraklarına gönderme kararı alıp almamanın eşiğindeyiz." dedi.
Çeviköz, tezkere metninin, önceden planlanmış, sarayın siparişiyle Silahlı Kuvvetlerini Libya çöllerinde savaşa göndermek üzere hazırlanmış bir felaket çağrısı olduğunu savundu.
Bu tezkerenin, Türkiye'nin şimdiye dek uzak coğrafyalara askere gönderme kararı alırken özen gösterdiği insani yardım amaçlı bir asker gönderme tezkeresi olmadığını öne süren Çeviköz, "Türk askerini Libya'da savaşmak üzere gönderecek olan bir savaş tezkeresidir. TBMM, kuruluşunun 100. yıl dönümünde olağanüstü toplantıya çağrılarak, iktidarın oldubittiye getirme politikalarına ve sarayın siparişlerine araç olarak kullanılmamalıdır. Bu kürsüden yemin ederek göreve başladık, milletimizin oylarıyla milletin vekili olduk, şerefimizle milletin vekili olmaya devam edelim." diye konuştu.
Çeviköz, tezkerenin gerekçesinde milli güvenlikten söz edilmediğini, "milli çıkar" ifadesinin kullanıldığını söyledi.
"KİMSENİN ÖZEL GÜVENLİK GÜCÜ DEĞİL"
Silahlı kuvvetlerin kimsenin özel güvenlik gücü olmadığını ifade eden Çeviköz, vatan evlatlarının Libya çöllerinde bu şekilde, sorumsuzca sevk edilemeyeceğini kaydetti.
Çeviköz, Libya'dan bir şehit haberi geldiğinde ne yapılacağını, sıradan bir kazaymışçasına ailenin "Oğlunuzun ölümü kader" diyerek mi teselli edileceğini sordu.
Ünal Çeviköz, "Diplomasi yeteneğini kaybetmiş, çözümü kuvvet kullanımında arayan, bu kuvvet kullanımına da vatan evladını kurban etmeye hazırlanan bir zihniyet ile karşı karşıyaysak, bu zihniyete geçit vermemek, içinde bulunduğumuz, gazi unvanını kazanan yüce Meclisin görevi olmalıdır." dedi.
Türkiye'nin, bölgedeki başka ülkelerin vekalet savaşlarına alet olmaması, paralı asker ticaretine girmemesi gerektiğini belirten Çeviköz, "Libya'ya Suriye'deki cihatçıları göndererek mi El Kaide ile mücadele edeceğiz? " dedi.
"TEZKERE ANAYASAYA AYKIRI"
Yurt dışına askerlerin gönderilmesine izin verilmesinin Anayasanın 92. maddesi uyarınca gerçekleştiğini anımsatan Çeviköz, bu tezkerenin söz konusu maddeye aykırı olduğunu iddia etti. Çeviköz, tezkere talebinin, "milletler arası hukukun meşru saydığı hallerde" ifadesini karşılamadığını, bu tezkerenin, BM Güvenlik Konseyi kararının ihlali olduğunu öne sürdü.
Libya'daki insan ve göçmen kaçakçılığını, Anayasanın 92. maddesi uyarınca TBMM gündemine getirilen bir tezkereyle ilişkilendirmenin akla ve mantığa uygun olmadığını savunan Çeviköz, Libya kaynaklı insan ve göçmen kaçakçılığının, öncelikli olarak Avrupa ülkelerinin sorunu olduğunu belirtti. Çeviköz, "Onlar bile Türkiye kadar öne atılmamışken bizim bu gerekçeyi kullanmamız en hafif tabiriyle sorunludur, sorumsuzluktur. Suriye'de güç politikası işletmek isterken göç politikasına maruz kalan iktidar, bu hatayı şimdi bir de Libya'da yapmaya hazırlanmaktadır." dedi.
İYİ PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ ÇIRAY: "TEZKEREYE HAYIR DİYECEĞİZ"
Libya tezkeresinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmeleri, İYİ Parti Grubu adına İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın konuşmasıyla başladı.
Çıray, iktidarın ekonomik krize karşı ayakta durmaya çalışan Türk milletine yılbaşı tatilini de çok gördüğünü ileri sürdü. Çıray, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin tezkere kararının aceleyle alındığını ve Türkiye'nin şimdiye kadar maruz kalmadığı bir şekilde bölgedeki insanların husumetiyle yüz yüze kalacağını belirtti.
Türk milletine ağır bedeller ödetecek bir oldubittiyle karşı karşıya olduklarını savunan Çıray, Suriye'de yaşananlara değindi.
AK Parti'nin dış politikasını eleştiren Çıray, hükümetin izlediği politikalarla Türkiye'yi derin bir yalnızlığa ittiğini, yaklaşık 5 milyon Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini ve 50 milyar dolar para harcandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce NATO'nun Libya operasyonuna karşı çıktığını ancak daha sonra İzmir'in NATO'nun operasyon merkezi olmasına izin verdiğini belirten Çıray, "BM, Trablus'taki güçleri meşru hükümet olarak kabul ettiği için desteklediğinizi söylüyorsunuz ama meşruiyet konusunda ilkeli ve inandırıcı değilsiniz. Suriye'de de Esad yönetimi BM'ye göre meşru hükümet idi ancak siz Esad'a değil, ÖSO'ya destek verdiniz." diye konuştu.
"MEHMETÇİK İÇ SAVAŞIN TARAFI HALİNE GETİRİLİYOR"
"Ulusal mutabakat hükümetinin yıkılması durumunda mavi vatanın elden gideceği" tezinin de doğru olmadığını ileri süren Çıray, "Hükümet Libya'da basiretsiz bir göçü teşvik etmektedir. Mehmetçik iç savaşın tarafı haline getiriliyor. Türkiye, Arap coğrafyasında nefret objesi haline gelecektir." ifadelerini kullandı.
HDP ADANA MİLLETVEKİLİ ORUÇ: "TEZKEREYE NET BİR BİÇİMDE HAYIR DİYORUZ"
HDP Grubu adına konuşan Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç ise tezkereyi "savaş tezkeresi" olarak nitelendirerek, "İktidar, savaş siyasetinden ve savaş merkezli dış politikadan vazgeçmeyeceğini daha senenin ikinci gününde Türkiye ve dünya kamuoyuna deklare etmiş oldu." ifadesini kullandı.
Meclisin olağanüstü toplanmasını yadırgadıklarını belirten Oruç, "Bu tezkereye net bir biçimde hayır diyoruz. Çünkü bu tezkere, iktidarın dış siyasette muhteşem başarısızlığının ve değerli yalnızlığının bir kez daha tescil edilmesi anlamına geliyor." diye konuştu.
MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ AKÇAY: "AKDENİZ'DE MAVİ VATANIMIZI KORUYORUZ"
Tezkere üzerinde MHP Grubu adına konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise emperyalist emellerini, bölgedeki istikrarsızlığı destekleyerek, Hafter gibi yasadışı aktörleri finanse ederek gerçekleştirmeye çalışan odakların yanında değil karşısında durmanın "milli duruşun kayıtsız şartsız gereği" olduğunu belirtti.
Libya ile yapılan anlaşmaların, Türkiye'nin Akdeniz'deki hak ve hukukunu koruma yolunda atılmış isabetli adımlar olduğunu anlatan Akçay, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlık ve egemenlik hakkının muhafazası, Libya'daki meşru hükümetin varlığını devam ettirmesine, bu ülkenin güvenlik, istikrar ve huzura kavuşmasına bağlıdır." diye konuştu.
Tezkerenin, Libya'nın istikrar, huzur ve güvenliğine destek veren Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını muhafaza ettiğini ve bölgesel barışa katkı verdiğini kaydeden Akçay, "Doğu Akdeniz dünya jeopolitiğinin önemli bir sahasıdır. Bölgesel gelişmeler Türkiye'nin bu sahada güçlü ve etkili olmasını zorunlu kılmaktadır." ifadesini kullandı.
"AB'den gelen yaptırım açıklamaları, İsrail, Yunanistan, Mısır'dan gelen ve nazarımızda hiçbir kıymeti olmayan karşı açıklamalar hepimizin malumudur." diyen Akçay, şöyle devam etti:
"Doğu Akdeniz artık, Libya'nın da dahil olduğu daha geniş bir coğrafyayı işaret etmektedir. Anlaşmaları imzalayıp onaylayan Libya Ulusal Mutabakat Hükümetinin iktidarda kalması Türkiye ve Libya açısından olduğu kadar, Doğu Akdeniz'in geleceği bakımından da çok önemli bir meseledir."
TEZKERE KABUL EDİLDİ
Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi 184 ret oyuna karşı 325 kabul oyuyla kabul edildi.