Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, BM Güvenlik Konseyine yönelik raporunu hazırlayacağı zaman, önünde içerik açısından önemli belgeler bulunacağı ifade edildi.
Fileleftheros gazetesi “Bağlayıcı Mektuplar… Guterres’in Güvenlik Konseyine Yönelik Raporunda Yer Alacaklar” başlıklı haberinde, bu belgelerin Kıbrıs’taki iki liderden istenen mektuplar olduğunu ve bunların içinde Kıbrıs sorunundaki eylemler ve taahhütlerin yer alacağını yazdı.
“Elde edinilen bilgilere göre”, bu mektupların BM Genel Sekreterine 24 saat içerisinde gönderilmesinin beklendiğini kaydeden gazete, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın liderlerden mektuplarını 26 Ekim tarihine kadar hazırlamalarını istediğini belirtti.
Elindeki bilgilere göre, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in mektubunun hazır olduğunu ve bunun 24 saat içerisinde BM Genel Sekreterine gönderilmesinin beklendiğini kaydeden gazete, mektupların bizzat BM Güvenlik Konseyi tarafından istendiğini anımsattı.
BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararında, BM Genel Sekreteri Guterres’in, bu mektupları iyi niyet misyonuyla ilgili raporuna dâhil etmeye çağrıldığını da anımsatan gazete, elde edinilen bilgilere göre, liderlerin mektuplarının 3 kısma ayrıldığını belirtti ve bunları kısaca şöyle sıraladı;
“1. Liderler, Crans Montana’dan bu yana geçen sürede ve akabinde, Kıbrıs sorununun çözümü gidişatına yönelik kendi açısından ne yaptı? 2. Güven Yaratıcı Önlemlerin (GYÖ) ileriye götürülmesine yönelik hangi faaliyetlerde bulundu 3. Liderler sürecin nasıl gittiğini görüyor?”
Mektubun hazırlanmasına yönelik üç boyutlu taleplerden, BM’nin liderden Kıbrıs sorunundaki çabaların sürmesine yönelik somut önerilerde bulunmalarını istediğinin açık olduğunu yazan gazete, teklif ve önerilerin yalnızca BM Genel Sekreterinin ellerinde kalmayacağına işaret etti.
“Elde edinilen bilgilere göre”, bu mektupların BM Genel Sekreterinin Güvenlik Konseyi'ne yönelik raporuna ek olarak dâhil edileceklerini yazan gazete, BM Genel Sekreterinin Güvenlik Konseyi'ne yönelik raporu kamuoyuna açıklandığı üzere, benzer şeyin mektupların durumunda da gerçekleşeceğinin kesin olarak addedildiğini ifade etti.
BM’nin bu inisiyatifinin “yeterince risk” içerdiğini de kaydeden gazete, “bir yandan, mektupların içeriğinin her liderin BM Güvenlik Konseyine yönelik bağlayıcı bir metni olarak kullanılabileceğini, diğer yandan da bunların, BM Genel Sekreteriyle yapılacak olan kritik görüşmelerin arifesinde, iki taraf arasında yeni tartışmaların kaynağını teşkil edebileceğine” işaret etti.
ANASTASİADİS’TEN AÇIKLAMALAR
Gazeteye göre Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis ise dün “Ohi günü” dolayısıyla Lefkoşa’nın güneyinde gerçekleştirilen töreninin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin beş taraflı görüşme konusundaki taleplerine ilişkin bir soruya karşılık “bazı kişilerin ayaklarının en nihayetinde yere basması için, uygun eylemlerde bulunulması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiği” iddiasında bulundu.
Anastasiadis “garantör güçlerden birinin, yani Türkiye’nin, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir diyaloğa katılmak için, ortaya şartlar ve koşullar koymakta olduğunu gördüğüne” de işaret etti.
Günün mesajının ne olduğuna atıfta bulunması da istenen Anastasiadis, “yılların eskitemediği mesajın, Yunanlılar birleştiği zaman büyüyebiliriz” şeklinde olduğunu iletti.
“Felaketlerin anlaşmazlık ve bölünme hüküm sürdüğü zaman geldiğine” de işaret eden Rum lider, şu an ele almaları gereken kritik gelişmeler karşısında gerekli olan şeyin, güçlerini birleştirmeleri olduğuna” işaret etti.
25 Kasım’da Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacakları görüşmeden beklentisinin ne olduğu ve garantör güçlerin yalnızca Kıbrıs sorununun dış boyutlarına ilişkin görüşlerini ortaya koyduklarından, beş taraflı konferansın yapılması gerektiğini düşünüp düşünmediğinin kendisine sorulması üzerine ise Anastasiadis “her zaman müzakerelerin Kıbrıs aidiyetinde olduğu söyleniyor ve bu şartlar altında, her zaman iç boyutlara ilişkin konuların iki toplumun lideri tarafından ele alınacağı söyleniyor” yanıtını verdi.
Anastasiadis sözlerini şöyle sürdürdü;
“Kıbrıs sorununun tabii ki bir parçası olan ve garantiler, işgal ordusunun kalması vs. ile ilgili olan uluslararası boyutu, bugüne kadar garantör olan güçleri de ilgilendiriyor. Hedefimiz ve arzumuz, aynı temel üzerinde devam etmektir.”
PRODROMU: “BİZ HAZIRIZ”
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet sözcüsü Prodromos Prodromu ise açıklamasında, 25 Kasım görüşmesine değinerek “biz hazırız” ifadesini kullandı.
Açıklamasında referans şartlarında bir anlaşmaya varılması konusuna da değinen Prodromu “Eylül ayında esasında zemin vardı. Ne yazık ki bir cayma gerçekleşti. Bu anlaşmanın yapılabilmesini ve buna Türkiye’nin de saygı duymasını umuyoruz. Özellikle de Türkiye’nin, en nihayetinde kendisine bağlı olan kısmı (yani işgalin sona ermesi, garantilerle birlikte vesayetin sona ermesi) tartışmaya razı olmaya karar vermesini umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in, uzun zamandır özlü müzakerelerin yeniden başlamasını istediğini de savunan Prodromu, BM Genel Sekreterinin bu inisiyatifini ortaya koyduğunu ve bunun kesinlikle cesaret verici bir şey olduğuna vurgu yaptı.
Prodromu “Türk tarafı ve özellikle de Türkiye’nin tutumunu değiştirmesini umduklarını ve beklediklerini” de sözlerine ekledi.
İlgili haberler Haravgi’de “Başkan: Türkiye’nin Ayaklarını Yere Bastırmak İçin Önlemler- Müzakereler Kıbrıs Aidiyetinde, Uluslararası Boyut Garantörleri de İlgilendiriyor”, Politis’te “Guterres’in Hakemlik Yapacağı Kıbrıs Bilek Güreşi- Gayri Resmi Beş Taraflı Konferansta Ele Alınacak Olan Konuların Gündemi Berlin’de Belirlenecek”, Alithia’da ise “Bazılarının Ayaklarının Yere Basması İçin Önlemler” başlıklarıyla yer buldu.