Kaptan bitmedi deyince bitmiyor. Kaymaklı öne geçtiği maçı bir dakika bile koruyamadı. Gol sevinci ne oyuncuların ne de taraftarın kalbinden gitmeden kalesinde golü görmesi ile yıkıldılar. Bu durum sarı yeşillilerin iştahını kaldırdı. Beraberlik sonrası Evor Bello ve Kemal Uçaner iş başına geçti. Galibiyeti getirdiler. Bu golün hazırlanışı ve vuruş tekniği ayakta alkışlanacak türdendi. Aslında bu maçta ne yazarız diye düşünüyordum. 81.dakikaya kadar müsabakanın ne tadı ne de tuzu vardı. Her iki takımın bulduğu pozisyon sayısı ikiden fazla değildi.
Binatlı maçın son bölümüne kadar lider havasında oynamadı. Yazı başlığımı bile bu yorum üzerinden yazmayı düşünüyordum. Bu düşüncem Bayram’ın karınca yuvasına çomağı sokana kadar sürdü. Bu gol maçın son 10 dakikasının keyifli geçmesine neden oldu. Uçaner attığı iki gol ile takımını sırtladı. Binatlı düşük vites de oynamasına rağmen golcüleri ile maçı kazanmasını bildi. Rakibi uyutup maç kazanmak bu olsa gerek. Takım ruhu ve taraftarı ile Binatlı tam bir kolej takımı oldu. Bu başarıları ilk yarı liderliğini de garantilemiş oldu.
Binatlı’nın genç oyuncusu Ömer Gül dün takımın en vasat oyuncusu oldu. Çok top kaybı ile oynadı. Defans görevini yaptı. Kaleciye gelen top sayısı bir elin parmaklarını geçmedi. Batshi Patrick dün çok fazla oyunun içine giremedi. Tartışmasız maçın adamı Kemal Uçaner takım bayrağını taşımaya devam ediyor.
Gelelim Kaymaklı’ya, Forest rakibinden daha aşağı mı oynadı mı? Bence hayır. Hele de öne geçen taraf onlardı. Önemli olan bu atılan gol sonrası strateji geliştirmekti. Buna zaman da bulamadılar ve duran bir top organizasyonunda golü yediler. Bu gol onları geri çekmekle kalmadı maçı da kaybetmelerine neden oldu.
Lige ortak olmak için bu müsabakayı kazanmak gerekirdi. Kaybedilen puanlar için takımı da çok fazla eleştirmek doğru değil diye düşünürüm. Bu maç genel anlamda hep dengede gitti. Maçı izlerken çoğunluğun bu maçtan gol çıkmaz eşitlik olur biter düşüncesinin değişmesi gelen ilk gol ile oldu. Kaymaklı da orta alan daha agresif ve ileriye doğru hamlelerinde olumlu paslar yapması gerekir. Bunu yapamadılar. Rakibin de kontrollü oyunu içinde yetersiz kaldılar. Hüseyin Adal, Ali Akbulut ve Ahmet Can dün adına takımın en fazla efor sarf etmesi gereken oyuncuları olmaları gerekirdi. Baktığım zaman üç oyuncu da vasatın üzerine çıkamadılar. Bu durum kanatların da yetersiz kalmasına neden oldu. Mustafa Yaşınses kanatta kaldı. Top gelmeyince de ceza alanı içine yapılan orta hiç görmedik. Bu şekilde bir oyundan galip çıkmak zor olmasına rağmen öne geçmeleri bir avantaj oldu. Bu avantajı da kullanamadılar. Bazı maçlar var; kaybedersin, üzülürsün de birçok neden vardır. Bu maç onlardan değildi. Kazandık dedikleri maçı kaybettiler.
Maçın hakemi Mehmet Malek maçın kaderine etki edecek hata yapmadı. Sarı kart konusunda cimri davrandı. Oyun kontrolünü elinde tutu. Merkez Hakem Kurulu’nun bu yıl en güvendiği hakem konumunda. Nazar değmesin.