Fehime ALASYA
Girne bölgesindeki sahillerdeki kirlilik işletmeleri de olumsuz etkiledi… Escape Beach Club yetkilileri düzenli olarak tahlil yaptırdıklarını ifade etti, kirlilikten tekneleri sorumlu tuttu.
Geçtiğimiz hafta gazetemizde yer alan “Atıkları denize boşaltıyoruz ama sadece biz değiliz” başlıklı haberinde yer alan ve sosyal medyadan yayınlanan fotoğraflar ve bilgilerde adı geçen Escape Beach Club yetkilileri YENİDÜZEN’e konuştu.
Zan altında kaldıklarının altını çizen yetkililer, bakanlık ve belediyelerin rutin denetimlerinin yanında kendi bünyelerinde de her ay düzenli su tahlilleri yaptırdıklarını anlatarak, bünyelerinde bulunan plajın temiz olduğunu anlattı.
Girne bölgesindeki kıyılara vuran dışkı ve lağım haberlerine adı karışan Escape Beach Club yetkilileri, denizde görülen kirliliğin kendi sınırları çerçevesinde bulunmadığına dikkat çekerek, düzenli olarak tahlilleri göstererek bu tarz spekülasyonların özelde işletmelere, genelde ise bölge turizmine darbe vurduğunu iddia etti.
Tesise ait arıtma tesis bulunduğuna ve kullanılabilir durumda olan arıtılmış suyu dahi kullanmayarak ormanlık alana yönlendirdiklerine dikkat çekti.
Bu tarz haberlerin özelde işletmeleri genelde ise tüm Girne Bölgesi’ni turizm açısından olumsuz etkilediğine dikkat çeken Escape Beach Club Genel Müdürü Çetin Sezgin, bu tarz atık haberlerinden dolayı tesiste 15 gün içerisinde de iki bini aşkın müşteri kaybı yaşadıklarını kaydetti. Sezgin, tüm bunların sadece Escape Beach Club üzerinde değil, Girne’nin geneline mal edildiğini anlattı, halkta uyandırılan algının çok kötü olduğunu kaydetti.
Sezgin, YENİDÜZEN ekibine arıtma tesisinin ve deniz suyunun düzenli olarak denetlendiğine dair belgeleri sundu.
Ataser: “Kimseyi suçlayamayız”
Bölgede bulunan işletmelerde arıtma tesisi kontörlü yaptıklarına dikkat çeken Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser ise iki sahilde görülen lağım atıklarının nereden kaynaklandığının tam olarak tespit edilemediğini söyledi. Kirliliğin ortaya çıktığı gün öncesinde gezici teknelerin söz konusu bölgede gece kaldıklarını söyleyen Ataser, “Bizim tekneler de tam çalışmaz, pisliğini oraya bırakabilir. Bu tekneler de düzgün çalışmaz, en büyük sıkıntı da budur” dedi. Kimseyi suçlayamayız” diyen Ataser, Limanlar Dairesi’ne yazı yazdıklarını ve yardımcı olmalarını istediklerini aktardı.
Escape Beach Club Genel Müdürü Çetin Sezgin “İnsanlar Girne’de denize gitmeye korkar oldu. Bana göre sahildeki kirliliğin temel nedeni teknelerin bıraktığı atıklardır. İddia ediyoruz ki sintine tankı olmayan gemiler bile var. Burada, Liman Başkanlığı, bakanlık ve belediyelere büyük iş düşüyor”
Escape Beach Club Genel Müdürü Çetin Sezgin;
“Sahildeki kirliliğin temel nedeni teknelerin bıraktığı atıklardır”
Teknelerin etkin denetime ihtiyacı olduğunun altını çizen Çetin Sezgin, örnekler vererek insan sağlığına ne kadar duyarlı olduklarını anlattı. Denizlerde rastlanan insan dışkısı ve buna benzer kirliliklerin, lağım atıklarını denize bırakan teknelerden kaynaklandığını ileri sürdü.
Sezgin, “İnsanlar Girne’de denize gitmeye korkar oldu, bakanlık ‘Denizlerimiz temiz’ diye açıklama yapıyor, gazete ve sosyal medyadan belirsiz haberler yayılıyor. Kimsenin kimseye güveni kalmadı… Sosyal medyada yapılan bir haber veya yorum, çarşaf çarşaf yapılan bakan açıklamalarını tek bir foto ve haber yerle bir edebiliyor. Bana göre Sahildeki kirliliğin temel nedeni teknelerin bıraktığı atıklardır. Liman başkanlığı denetim yapsa, bu engellenecek. Açık alanda yapılsa dahi rüzgâr alıp getiriyor. Tüm dünyada liman başkanlığı bu denetimleri çok sıkı yaptırıyor, iddia ediyoruz ki sintine tankı olmayan gemiler bile var” dedi.
“Bakanlık ve belediyelere büyük iş düşüyor”
Yakın civarda olan işletmelerin arıtma tesisi var mı yok mu varsa çalışır durumda mı? Belediyelerin, liman başkanlığının kontrollerinin yapılması gerek. Eğer limandaki teknelerde ciddi bir kontrol yapılırsa bu tarz olaylara mahal verilmez. Burada bakanlık ve belediyelere büyük iş düşüyor.
“Özelde biz kaybederiz, bütçemiz zayıflayabilir, ama genelde Girne kaybeder, bu ada kaybeder...”
Düzenli olarak tesisteki suları test ettirdiklerini dile getiren Sezgin, gerek görülen anlarda ise hemen müdahale ederek ziyaretçilerini koruduklarını anlatıyor. Sezgin, “Ne bakanlığı ne de belediyeyi beklemeden biz kendi testlerimizi yapıyoruz. Her ay suyumuzu test ettiriyoruz. 2 Temmuz’da Türkiye’den gelen su çalışmasıyla ilgili boruların kapakları açılmış, tüm denizin suyu bulanmıştı. Tamamen bizim dışımızda gelişen ve hiç haberimizin olmadığı bir durumdu, gördüğümüz tablo karşısında hemen misafirlerimizi sudan çıkardık, onları restoranımızda ağırladık ve hemen test yaptırdık. Her şeyden önce insan sağlığını önemsiyoruz. Bu olayın ardından denizde görülen bu kirliliğin özellikle bizim plajımıza mal edilmesi çok kötü oldu. Bunlar çok üzücü. Özelde biz kaybederiz, bütçemiz zayıflayabilir, ama genelde Girne kaybeder, bu ada kaybeder...” dedi.
“Arıtma sistemimizdeki suyu bile üst bölgedeki ormana veriyor, kullanmıyoruz”
“Tüm kullandığımız sular bünyemizde bulunan arıtma sisteminde depolanıp arıtılıyor ve kullanılabilir su kalitesine getiriliyor. Bu su da yukarıdaki ağaçlık araziye veriliyor. Bu suyu dahi tesisimizde kullanmıyor, denizimize akıtmıyoruz. Denizimizle hiçbir iletişimi yoktur. Her ay belediye ve bakanlık tarafından denetleniyoruz. Koca tanklarda sularımız arıtılıyor ve temiz su olarak ormana veriliyor. Bu denli özenerek çalışırken hakkımıza getirilen bu eleştirileri kabul etmemiz mümkün değil.”
“Hafta sonu park alanımızda 148 tane Rum plakalı araç vardı. Bu bile prestijimizi korumamız için bir neden olarak görülebilir”
“Mayıs ve haziranda bakanlığın yaptığı sıfır kirlilik varken, temmuz ayında nasıl olur da denizler bu kadar kirlenebilir?” diye sitem eden Sezgin, özünde bu alana genelde ise ada turizmine katkı sağladıklarını belirtti. Sezgin şöyle devam etti;
“Özellikle yaz sezonunda 150'yi aşkın çalışanımız var. Biz yatırım yapmaya çalıştıkça bizi engellercesine okların üzerimize dönmesi kırılma noktamız oldu. Geçen yıla kıyasla yaklaşık üç bin müşteri kaybımız var diyebiliriz. Geçtiğimiz hafta sonu park alanımızda 148 tane Rum plakalı araç vardı. Bu yaklaşık 350 kişi yapıyor, bu bile prestijimizi korumamız için bir neden olarak görülebilir… Bugüne dek tarihi dokuyu bozacak hiçbir şey yapmadık, bunun yanında birçok sosyal etkinliğe de her zaman kucak açtık, açıyoruz.”
“Bu ada bizim elimizi taşın altına hep birlikte koyacağız...”
Tesis Avukatı Buğra Mavioğlu ise gündem yaratmak veya gündeme oturmak gibi amaçlarının olmadığını kaydederek, en ufak olumsuzlukların tüm bölgeye mal edilebilineceğine dikkat çekerek, her hususta çok dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Mavioğlu, “Bu ada bizim elimizi taşın altına hep birlikte koyacağız... Ailelere ve çocuklara özel birçok aktivite yapıyoruz, çalışıyor çabalıyoruz fakat bu saldırıları hak etmiyoruz. Çocuk oyun alanı, köpük partileri gibi etkinliklerimiz var. Masamızdan şezlongumuza, en ince ayrıntısına kadar en iyi hizmeti sunabilmek için dikkat ediyoruz.
Halk olarak da bize iş düşüyor. Bir peçete dahi uçmamalı, çöplerimizi atmamalıyız. İnsanların da çevreye, temizliğe kirliliğe daha fazla önem veriyor olması gerek. Önce kendimizi geliştirmemiz gerekiyor.
Amacımız gündem yaratmak gündeme oturmak değil, biz işimizi yapıp buraya gelen insanları gülerek mutlu gönderiyoruz, bu bize yetiyor. Bu ada bizim elimizi taşın altına hep birlikte koyacağız... Bu haberlerle insanların ekmeğiyle oynuyorlar, işimiz düştüğü zaman personel azaltmak zorunda kalacağız. Bünyemizde çalışan, para kazanan, yatırımları yapılan onlarca genç, onlarca öğrenci var…” dedi.
Bölgede bulunan işletmelerde arıtma tesisi kontörlü yaptıklarına dikkat çeken Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser ise iki sahilde görülen lağım atıklarının nereden kaynaklandığının tam olarak tespit edilemediğini söyleyerek, sahile yaklaşan tekneleri işaret etti.
Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser:
“Tekneler düzgün çalışmaz, en büyük sıkıntı da budur”
Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser ise bölgede iki sahilde görülen lağım atıklarının nereden kaynaklandığının tam olarak tespit edilemediğini söyledi. Denizkızı Otel ve Merit Otellerin arıtma tesislerinin borularını dalgıçların kontrol ettiğini ancak herhangi bir şey bulunmadığını aktaran Ataser, otellerin pis suyu arıtarak, çimleri sulamada kullandıklarını aktardı.
Kirliliğin ortaya çıktığı gün öncesinde gezici teknelerin söz konusu bölgede gece kaldıklarını söyleyen Ataser, “Bizim tekneler de tam çalışmaz, pisliğini oraya bırakabilir. Bu tekneler de düzgün çalışmaz, en büyük sıkıntı da budur” dedi. Kimseyi suçlayamayız” diyen Ataser, Limanlar Dairesi’ne yazı yazdıklarını ve yardımcı olmalarını istediklerini aktardı. Ataser, Limanlar Dairesi’nin Girne’nin arıtmasında bir sıkıntı oluştuğunu ve arıtmadan şüphelendiklerini kendisine aktardıklarını ancak kaynağın tam olarak tespit edilemediğini ifade etti.
Ataser, sahillerden örnekler alınarak tahlil yapıldığını, Mare Monte, Çıkarma, Camelot, Merit, Ada ve Oris plajlarıyla ilgili raporların geldiğini ve herhangi bir sıkıntı olmadığını dile getirdi. Escape Plajı ile ilgili de tahlil sonuçlarının ellerine ulaşmasını beklediklerini aktaran Ataser, belediye olarak ikinci tahlilleri de yaptıklarını kaydetti.
Belediye olarak kendilerinin de farklı çalışmalar uyguladığını belirten Ataser, deniz zabıtası oluşturduklarını, hem kameralı dron helikopter ile hem de 6 metrelik gemiyle denizlerin kontrol edildiğini söyledi.