“Limasol’a bağlı, Kıbrıs’ın güneyinde bir köy: Piskobu…”

Sevgül Uludağ

Tünay MERTEKCİ

 

Voice Of The Island ekibi sizler için 1974 öncesinde karma bir köy olan Limasol’a bağlı Piskobu’ya giderek, köyün şimdiki durumunu, 1974’ten önce nasıl olduğunu araştırdı ve köy muhtarı Lefkios Prodromou ile sohbet etti.

 

 

Köy muhtarı Lefkios Prodromou liderliğinde çok iyi karşılanan Voice Of The Island ekibi, köyde bulunan Episkopiana Otel’de misafir edildi. 1974’ten önce karma bir köy olan Piskobu’nun, o dönemi yaşamış Kıbrıslı Rum insanlarıyla sohbet gerçekleştirdik ve o dönemki yaşantılarını, Kıbrıslı Türklerle olan ilişkilerini sorduk.

Kıbrıslı Türklerle çok iyi anlaştıklarını ve aralarında hiçbir zaman sorun yaşanmadığını kaydeden Kıbrıslı Rum köylüler, eski günleri özlediklerini söyledi. 1974’ten sonra hiçbir arkadaşlarını görmediklerini belirten Kıbrıslı Rumlar, oldukça duygusal anlar yaşarken, sağ olan arkadaşlarına selam ve sevgilerini gönderdiler.

 

Prodromou: 99 köyden Piskobu’ya göç oldu

 

Piskobu Muhtarı Lefkios Prodromou, Piskobu’nun Limasol ilinin batısında bulunan bir köy olduğunu belirtti. Köyde şu an yaklaşık 5 bin oturanın olduğunu ifade eden Prodromou, 2 bin 200 kişinin Piskobu’nun yerleşiği olduğunu vurguladı ve geri kalanların ise 99 köyden Piskobu’ya göç eden Kıbrıslı Rumlar olduğunu söyledi.

“Birçok Piskobulu tarım ve hayvancılıkla uğraşırken, genç nüfus genel olarak Limasol’da çalışıyor.” diyen Prodromou, Piskobu’nun Limasol’dan eksik hiçbir şeyinin olmadığını kaydetti.

Piskobu’da otellerin, doktor klinklerinin, denizin, tarihi yerlerin bulunduğunu söyleyen Prodromou, Piskobu’da her şeyin bulunduğunu ifade etti.

Piskobu isminin Kurion’da kalan Piskoposlardan geldiğini dile getiren Prodromou, 1974’ten önce Piskobu Köyü’nün karma bir köy olduğuna dikkat çekti.

1974’ten önce köyde 3 bin Kıbrıslı Türk ve 800 Kıbrıslı Rum’un yaşadığını belirten Prodromou, 1963’e kadar Kıbrıslı Türklerin nüfusunun Piskobu’da bin 500 olduğunu söyledi.

1963’ten 1974’e kadar Kıbrıslı Türk nüfusun 3 bin olduğunu ifade eden Prodromou, çevre köylerden Kıbrıslı Türklerin Piskobu’ya göç ettiğini kaydetti.

1974’ten sonra birçok Piskobulu Kıbrıslı Türk’ün İngiltere’ye ya da Türkiye’ye gittiğini belirten Prodromou, “birçok Piskobulu Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk ise İngiltere’ye göç etti” şeklinde konuştu.

Köyde 3 futbol kulübünün olduğuna dikkat çeken Prodromou, bu kulüplerin Apollon Piskobu, Kourion Piskobu ve Özgürlük Piskobu olduğunu söyledi. Piskobu’nun, köyün batısına doğru gelişmeye devam ettiğini söyleyen Prodromou, “çünkü köyün batısı Rum toprağıdır” dedi.

 

“Her yıl birçok ülkeden turistler geliyor”

İngiltere’den, Rusya’dan, Yunanistan’dan ve İsrail’den birçok turistin her yıl Piskobu’ya geldiğini kaydeden Prodromou, Çin’den, Filipinler’den ve Sri Lanka’dan birçok kişinin ise köyde çalıştığını ifade etti.

Kıbrıslı Türk Piskobulular ile ilişkilerinin hala gayet iyi durumda olduğuna dikkat çeken Prodromou, “bu yıl 9 Haziran’da Piskobu göçmeni olan Kıbrıslı Türk Tahsin Mertekci arkadaşımız anısına, Kıbrıslı Türk ve Rum Piskobuluların yoğun katılımıyla bir anı maçı gerçekleştirdik.

 

Piskobu’daki sahada yaptığımız bu anı maçının ikincisini 8 Eylül’de Piskobulu Kıbrıslı Türklerin göç ettiği Bostancı’da Yalova’nın sahasında yapacağız”  dedi.

Kıbrıslı Türkler ile toplum olarak ilişkilerinin çok iyi seviyede olduğunu belirten Prodromou, “bizi ayıracak hiçbir neden yoktu ve hala arkadaşız. Bu yüzden bu güne kadar gerekli saygıya ve arkadaşlığa sahibiz” dedi. Köyde bulunan caminin durumunun çok iyi ve çok temiz olduğuna dikkat çeken Prodromou, caminin altında bulunan Aya Yorgos Kilisesinin, ikonlarıyla birlikte çok iyi durumda olduğunu söyledi.Caminin kapalı olduğunu belirten Prodromou, ziyaret edilmek istenmesi durumunda köy müzesinde anahtarlarının olduğunu ifade etti.

 

“Köyümüzde eksik yok, her şey var!”

“Köyümüzdeki Kıbrıs Türk mezarlığı köyün biraz dışında bulunmaktadır” diyen Prodromou, muhtarlık tarafından biraz temizlenmeye çalışıldığını fakat türbelerin içerisinde devasa ağaçlar çıktığından dolayı zorluk yaşandığını vurguladı.

Bu yüzden oralara çok fazla müdahale edilemediğini söyleyen Prodromou, “biz bazı Kıbrıslı Türkler ile gelip birlikte mezarlığın temizlenmesi için konuştuk. Biz Piskobu olarak ve ben Piskobu toplumu lideri olarak mezarlığa herhangi bir müdahale hakkımız yok. Mezarlığı biz temizleyebildiğimiz kadar temizledik. Kıbrıslı Türk Piskobulular, anıtların kime ait olduğunu bilen kişilerin, gelip ilgilenip temizlenmesi için yardım etmesi, ilgilenmesi gerekiyor” dedi.

Piskobu’yu ziyaret etmek isteyen kişilerin, Episkopiana Otel’e gelebileceğini söyleyen Prodromou, köyün en güzel yeri olan Piskobu denizine arzu edenlerin gelebileceğini kaydetti.

Köyün tarihi birçok yerinin bulunduğuna dikkat çeken Prodromou, “Kurion’a, Apollon’a gelebilirler. Piskobu turistik bir yerdir ve neye ihtiyacın olursa olsun burada bulabilirsiniz. Limasol Piskobu’ya sadece 5 dakika uzaklıktadır. Başka bir yeri kıskanacak bir durumumuz asla yoktur. Piskobu’da her şey vardır!” şeklinde konuştu.

 

Piskobulu Rumlar ne dedi?

Gnosa Georgiou:

“70 yaşındayım. Piskobu’da doğdum burada büyüdüm. Hala Piskobu’da yaşıyorum. Kıbrıslı Türk olması bizim arkadaşlığımıza engel olmazdı. Arkadaş grubumuz karışıktı Kıbrıslı Türk de Rum da vardı. Çok güzel zamanlar geçirirdik birlikte. Piskobu Panayırı’na birlikte giderdik. Onların bayramlarında biz onların bayramını bizim bayramlarımızda onlar bizim bayramlarımızı kutlardı. Bayramlarda helva buyur ederlerdi bize. Her gün kahvemizi de birlikte içerdik. Benim dip komşum bir Kıbrıslı Türk’tü. Kız kardeş gibiydik. Televizyonda sadece Cuma günleri Türkçe yayın vardı. Köyde ise çok az televizyon vardı. Bir tanesi de benim kardeşimin evindeydi. Alırdım Cumaları Kıbrıslı Türk arkadaşımı da giderdik kardeşimde Türkçe televizyon izlesin. Yardım istediğimde, evde bir şey eksildiğimde Kıbrıslı Türk komşuma giderdim, o da bana gelirdi aynı şekilde. Hiçbir kötü bir anımız yoktur.”

 

Zoitsa Hristoforou:

“Ben terziydim. Bir sürü Kıbrıslı Türk arkadaşım vardı. Babam da çobandı. Kıbrıslı Türk arkadaşlarıyla hayvan beklerdi. Birlikte işlerdim Kıbrıslı Türk terzilerle. Kardeş gibiydik çoğuyla. Tarlalara da beraber giderdik, gene çalışmaya. Birçok sünnet törenine de katıldım arkadaşlarımın çocuklarının. Çünkü bütün gün beraberdik ve çağırırlardı bizi. Bir Kıbrıslı Türk arkadaşımızın zeytin tarlası vardı. Bir Kıbrıslı Türk arkadaşım bana, “istediğin zaman gel topla, ben seni beklerim toplayana kadar. İstediğin kadar toplayabilin” derdi. Çok iyi anlaşırdık. Keşke yaşananlar hiç yaşanmasaydı da köyümüz kalsaydı aynı şekilde. Kıbrıslı Türk Piskobulular gelsinler tekrardan köyümüze. Çok yıl geçti üzerinden ama barış olsun ve gelsinler. Kaldığımız iyi zamanlardan devam etsin hayat.”

 

Markos Kleantos:

“Şimdi 97 yaşındayım. Bu evde yaşarım 80 senedir. Dip komşum Kıbrıslı Türk’tü. Fasur-Piskobu arası otobüs şoförlüğü yapardım. O zamanlar Kıbrıslı Türkler ile iyi bir arkadaş grubumuz vardı. Evleneceğim zaman düğünümde de nikah şahidim bir Kıbrıslı Türk’tü. Hamit’ti ismi. 1974’ten sonra onu hiç göremedim. Ne oldu ne bitti bilmem Kıbrıslı Türk arkadaşlarıma, haber alamadım. Bayramlarda da birlikteydik. Ben köylerine dönmelerinde hiçbir engel görmem. Otobüslerde Kıbrıslı Türkler ve Rumlar birlikte giderdi o zamanlar çok güzel zamanlardı. Bütün arkadaşlarıma selam yollamak isterim.”

 

Sokratis Savva:

“Orijinal Piskobuluyum. 81 yaşındayım. Kıbrıslı Türk sayısız arkadaşım vardı. Kourion’da çalışırdım. 1956’dan beri Kurion müzesinde sorumluydum. Kıbrıslı Türkler ile çok iyi geçinirdik. Kazım ve Halit adında çok yakın arkadaşlarım vardı. 1974’ten sonra hiçbirini görmedim. Mangal yakardık, yerdik, içerdik birlikte hep Kıbrıslı Türk arkadaşlarımızla. Düğünümde birçok Kıbrıslı Türk vardı. Sıkı dostluğum vardı. Panayırda sorumluydum ben ve Kıbrıslı Türkler de gelirdi çok. Hiçbir sorun olmadı aramızda. Yakın arkadaşlarıma çok selam söylemek isterim.”

(Voice Of The Island- Tünay MERTEKÇİ – 24.8.2018)