Kakopetria’da etkileneceğiniz bir mekân ve agro turizm örneği
Zekai Altan
Yolumuz Güney Kıbrıs’ta Kakopetria’ya düştü. Hep duyardım. Kakopetria’nın çok güzel bir yer olduğunu. Turistik ve gelişmiş. Özellikle doğal güzellikleri ile. Bir dağ kenti. Dağ eteklerinde dikine kurulmuş bir yerleşim birimi. Yaklaşık bir saatlik bir yolculuktan sonra buraya vardık. Köye girerken sonbaharın o hüzünlü görüntüsünü yaşarsınız. Sanki bir ressamın fırçasını vurduğu bir tuval gibi. Van Gogh’un buradan geçtiğini düşünürsünüz. Buraya ikinci gidişim. Oldukça etkilendim. Kakopetria’ya, eski Kakopetria’dan girdik. Hep konuşulan ve tartışılan bir olgunun canlı örneğini yaşadım. Agro turizmin. Bilinçli bir korumacılık anlayışı ile eski yapıların turizme kazandırıldığı, devlet desteği ile birlikte teşviklerle, hibelerle ve kültürel değerlerin korunduğunu gördüm. Daracık sokaklar. Sokak aralarındaki mesafeler yaklaşık bir buçuk iki metre arasında. Evler birbirine girmiş. Taş örme, kerpiç yapılar ve eski ahşap kapılar ile pencereler. Yapılaşma yok. Tam aksine eskiye aynı tarzda fonksiyon kazandırma politikası. Eski Kakopetria’yı yaşarsınız. Etkilenmemiş Kıbrıs kültürü ile. Sokak içerisinde satıcılar. Kıbrıs’a özgü macun, betmez, zivaniya ve el sanatları eşyalarının satışını yapanları görürsünüz. Sokak araları otantik yapıların turizme kazandırıldığı bu yerleşim yerinde sokak aralarında restorantlar, hediyelik eşya satıcıları, barlar ve küçük ölçekli pansiyon işletmeleri. Tümü de aynı alan içerisinde iç içe. Sokaklar daracık ve birbirini bağlayan labirent görünümünde. Yapılar iki yüz üç yüz yıllık. XVI., XVII. yüzyıldan kalma. Dağ eteğinden aşağıya doğru indiğinizde Kakopetria’nın adını veren ve bir anıt gibi korumaya alınan meşhur taşı görürsünüz. Kakopetria ‘fena taş’ anlamına geliyor. Çok önceleri dağ yamacına kurulu olan köyde (eski yapıların olduğu yer) düğün alayı geçerken dağdan yuvarlanan kayalar ve kaya parçaları taşın olduğu yerde birçok insanın ölümüne neden olduğundan köye Kakopetria adı verildi ve kayanın durduğu yere de taş bir anıt gibi korumaya alındı. Taşın karşısındaki akarsunun sesi bile sizi etkiler. Bu güzel yerleşim yerini bütünleştiren diğer bir ayrıntı da mutfağı. mekanları.
Linos Tavern
Linos Tavern Kakopetria’da o daracık sokakların arasında. İnanılmaz bir sokak güzelliği içerisinde. Çok küçük ve ahşaptan giriş kapısı olan mekana girdiğinizde ilk önce çok küçük bir ön bahçe ile karşılaşırsınız. Küçük ama gittiğimiz zaman da tamamen dolu idi. Küçüklüğünü pek farketmezsiniz. Ahşap kalaslar ile masa ve sandalyeler birbirini tamamlamış durumda. Örtüler pötükare ve Kıbrıs kültürüne özgü. Kıbrıs’a özgü etnografik malzemeler ayrı bir dekorasyon anlayışı ile ortaya çıkıyor. İçeri girdiğimizde çok derinden gelen bir müzik, akordion sesi. Etkileyici. Bahçeden sonra iç alanda dört ayrı iç içe oda. Yapı olduğu gibi korunmuş. Ahırı da aşevi de tümü değerlendirilmiş. Hiç bozulmadan. Şöminesi de aynı fonksiyonda. Duvarlar aynı. Ve iç alan da tamamen dolu. Etraf insan ve turist kaynıyordu. Hafta sonu konaklamalı tatile veya günübirlik yemeğe gelenler. Bize dış alanda uygun bir yer ayırdılar ve yemeği burada aldık. Personelin hareketli çalışmasına şahit olursunuz.
Mönü ve Lezzet
İşletme sahibi Stelios Alkividas bizimle ilgilendi. Siparişimizi de kendisi aldı. Genç ve işletme yeteneği olan biri. Konukseverlik anlayışı hoşuma gitti. Güleryüzlü ve sempatik bir hizmet anlayışı taşıyor. Profesyonel bir işletmecilik örneğini de verdiğini belirtmek isterim. Mönüdeki seçenekler oldukça çok. Kıbrıs mutfağına ilave olarak yabancı mönüler de sunulmaktadır. Mönü seçimini Stelios’a bıraktık. Giriş olarak köy ekmeği, salata. Ancak salata da Bohjalian restoran usulü. Ahşaptan yapılmış salata kabı içerisinde. Çok kalın doğranmış salata malzemeleri üzerinde de parça beyaz peynir. Fetta. Kıbrıs’a özgü bir salata. Pirohu. Peynir topu kızartılmış. Değişik bir lezzet. Ezilerek yoğrulan hellimin avuç içerisinde top şeklinde şekillendirilerek galeta unu ve yumurtaya belendikten sonra kızartılması ile hazırlanan farklı bir tat. Büyük parça hellim ızgara. Üzeri kekikli. İçecek olarak da garafagi içerisinde stergo kırmızı şarap. Ev yapımı. Ara sıcak ve ana yemek olarak birlikte aldığımız tavuk şiş ile şeftali kebabı. Bu ortamda zevk alırsınız. Farklı yiyecekler ancak aynı tat. Final olarak da tatlı. Mönü kartı oldukça zengin. Kakopetria’yı ve buradaki bu mekanı bir gün gezinti amaçlı olsa bile ziyaret etmenizi öneririm. Bir agro turizm örneği. Hafta sonları Cumartesi akşamları da canlı müzikli eğlence düzenleniyor. Gitar eşliğinde. Stelios’u kutlamak gerekir. Buradaki mekanın çok konforlu odalara sahip konaklamak için de pansiyonu mevcuttur.
MÖNÜ İKİ KİŞİLİK
(A LA CARTE MÖNÜDEN
YAKLAŞIK 10-12 ÇEŞİT SEÇECEKLERİNİZ)
GİRİŞ-ANA YEMEK-FİNAL
TAKRİBİ ÜCRET: 12.00-15.00 EU
MUTFAK: KIBRIS VE ULUSLARARASI
İÇECEKLER:
KOLA: 2,50 EU
BİRA BARDAK: 3.00 EU
ŞARAP ŞİŞE: 15.00 +
VİLLAGE WİNE LİTRE: 12.00 EU
ŞARAP BARDAK: 3,55 EU
TELEFON. +357 22 923 161
e-mail: linos.inn@cytanet.com.cy
www.linos-inn.com.cy
ADRES: 34, PALEA KAKPETRIA P.O.BOX 11562, KAKOPETRIA 2810
KAPASİTE
İÇ ALAN: 100
DIŞ ALAN: 30
SERVİS SAATLERİ: 11.00-23.00
KAPALI GÜNLER: HER GÜN AÇIK