Anafartalar Lisesi öğrencisi 17 yaşındaki A.Ş., okulda bir öğrencinin tacizine uğradığı iddiasıyla okul yönetimine şikayetçi olduğunu, buna karşın olayı araştıran Müfettiş tarafından “Tırnaklarınla tahrik ettin” suçlamasıyla karşı karşıya kaldığını ileri sürdü. Öfkeli baba, konuyu Milli Eğitim Bakanlığı’na taşıdı, bakanlık hemen soruşturma başlattığını açıkladı.
Tacize uğradığını anlatan 17 yaşındaki A.Ş: “ ‘O tırnaklarınla tahrik ettin’ denildi, adeta suçlu ben oldum”
Baba A.Ş. “Bu olayda tek konuşulan benim kızımın tırnakları oldu, herkes olayı sindirmeye çalıştı”
Milli Eğitim Bakanı Müsteşarı Asım İdris “Tüm iddiaları araştıracağız, her boyutuyla inceleyeceğiz”
Fehime ALASYA
17 yaşındaki lise öğrencisi A.Ş., Anafartalar Lisesi’nde aynı okulda bulunan bir öğrenci tarafından tacize uğradığını ileri sürdü.
Tacize uğradığını anlatan genç kız, okula olayı araştırmak için giden müfettişin kendisine “Tırnaklarınla onu tahrik ettin” diyerek, tacize uğrayan kendisi olmasına karşın olayın kapanması için suçlu çıkarılmak istendiğini ileri sürdü.
Öğrencinin ailesi “Kızlarımıza tacize uğradığı zaman susmayı mı öğreteceğiz? Okul bunu yaptı… Çocuklarımıza tacize uğradıklarında susup kalmalarını öğretmeye başladılar...” diyerek isyan etti.
Okul müdürü ve okuldaki bir öğretmenin kızlarına olan yaklaşımını çok yanlış bulan ve eleştiren aile, bunun yanında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen müfettişin de kızlarına ağza alınmayacak sözler sarf ettiğini ileri sürerek isyan etti.
Yargıya başvurmaya hazırlandığını ifade eden öfkeli baba, müfettişin, herkesin önünde çocuklarından özür dilemsini ve tacizde bulunduğu iddia edilen öğrencinin okuldan alınmasını istedi.
Tacize uğradığını iddia eden genç kız ise olayı araştırmak için okula gönderilen müfettişin “Tırnakların çok uzun ve gösterişli onu tahrik ettin, şimdiden böyleyse senin 35 yaşına gelmiş halini düşünemiyoruz” dediğini ileri sürerek, tırnaklarını tiyatronun bir sahnesi için uzattığını belirtti, “Bunun nesi tahrik?” diye sordu…
Kızlarını okuldan alacak…
Yaşananlar karşısında ve üzüntü duyduğunu anlatan öfkeli baba, Anafartalar Lisesi’ne giden iki kızını da okula göndermeyeceğini, ifade ederek, “Bu güvensiz eğitim ortamına çocuklarını sokmayacağım” dedi.
“Askerden kaçıyorlar, eğitim almak isteyenleri engelliyorlar”
Tacizde bulunan okul öğrencisinin askere gitmemek için zorunlu olarak okula devam ettiğini, eğitim maksadında olmadığını anlatan baba, bu tarz öğrencilerin eğitim almak isteyen öğrencileri rahatsız ettiğini anlatarak, bakanlığın ve okul yönetiminin buna bir çözüm üretmesi gerektiğini belirtti.
“Herkes sindirmeye çalışıyor”
Gerek polis, gerekse okul tarafından bu olayın hiç yaşanmamış gibi sindirilmesi gerektiği yönünde tepki aldığını savunan baba, “Polise gidiyorsun ‘Dava açarsak senin de kızının adı gazetelerde çıkar’ diyor, davayı kapatıyor, müdüre gitsek bize ‘Şu kadar eksiği var’ deyip konuyu kapatıyorlar, üzerine de suçlu oluyoruz, herkes sindirmeye çalışıyor” dedi.
İdris “İlgili görevlilerimiz araştırma yapıyor”
Milli Eğitim Bakanı Müsteşarı Asım İdris ise YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada, konunun bakanlığın bilgisi dâhilinde olduğunu, tüm iddiaları araştırıp, olayı her boyutuyla inceleyeceklerini söyledi.
İdris, “Konu önümüze dün itibariyle geldi. İlgili görevlilerimiz araştırma yapıyor. Olayı her boyutuyla incelemeye alacağız, sonucu görmeden bir şey söylemek isteyemiyorum. Aile de soğukkanlı olmalı, bu süreci beklemeli… Disiplin yönetmenliği çerçevesinde bu konu ele alınacak…” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Müsteşarı Asım İdris:
“Tüm iddiaları araştıracağız, her boyutuyla inceleyeceğiz”
“Bu aile benimle görüştü, olayı her yönüyle araştırmaya başladık. Şu anda ilgili görevlilerimiz araştırma yapıyor. Konu önümüze dün itibariyle geldi, bakanımız da ilgilendi. Soruşturma bir süreç işidir. Olayı her boyutuyla incelemeye alacağız, sonucu görmeden bir şey söylemek istyemiyorum.
Olayı kavrayıp objektif olarak bakmak lazım…
Tüm iddiaları araştıracağız, her boyutuyla inceleyeceğiz. Araştırmalar sonrası değerlendirme yapılacaktır. Aile de soğukkanlı olmalı, bu süreci beklemeli… Disiplin yönetmenliği çerçevesinde bu konu ele alınacak…”
Tacize uğradığını anlatan 17 yaşındaki A.Ş.:
“ ‘O tırnaklarınla tahrik ettin’ denildi, adeta suçlu ben oldum”
“Tüm öğretmenlerime sorun, hiçbiri de size hakkımda kötü bir şey söyleyemez, ben eğitim almak için okula gidiyorum...
Önceleri bana sözlü olarak okul koridorunda tacizde bulunuyordu.
"Bu memlekette o...lar da çoğaldı" diyordu, laf atıyordu. Daha sonra beni koridorda, üst sınıfların olduğu bölümde elle taciz etti...
Kalçamı ve kolumu elledi. Sesimi çıkarmasam gün geçtikçe daha da ileri gidecekti. Sözlü olarak uzun zamandır her gün sözlü tacize uğruyordum, bu fiziksel uygulamaya dönünce artık susmadım. Arkadaşım duydu, anlattım, o da geldi, tartışmaya başladık, biz tartışırken, konu öğretmenlerin bilgisine gitti, öğretmenler odasına gittik, orada da tartıştık, küfretmeye devam etti...
Sonra tacizde bulunan çocuk beni okul çıkışında buldu, beni sırtaran arkadaşımı dövmeye başladılar. Babamı aradım babam geldi, babama da küfretti, orada polis çağırdık.
Okulda olduğum sürece de sözlü tacizlerine devam etti.
5 Mart’ta yanıma müfettiş geldi, beni bir odaya aldılar, bana olayı anlat dedi ve beni eleştirmeye başladı, bana “O tırnaklarınla tabi ki tahrik ettin, çocuk haklı, seni 35 yaşında hiç düşünemiyorum” dedi.
2000 doğumluyum, kardeşim de 2003 doğumlu, aynı okuldayız, onu da sorguladılar.
Ertesi gün de müdür beni odasına çağırdı ve sorguladı. Bana bağırdı, odasından çıktım, o sırada beni okuldan bir hocam gördü, ne olduğunu sordu, sonra da M. hoca üzerime yürüdü, beni kolumdan tutarak müdürün odasına sürükledi, kapıya vurdu, bana “Bizi zan altında bıraktın, okuldan atılmalısın” dedi ve benim okuldan atılmam için söylenmeye başladı. O münakaşada bana hayvan, eşek gibi kelimeler sarf edildi...
Sonraki gün beni yine müdür ve müfettiş çağırdı. Müfettiş beni görür görmez, yine tırnaklarımı sordu ve ‘Daha kesmedin mi, tahrik nedenin zaten onlardı” dedi. Bana “Bazen öğretmenler bile tacize uğruyor, bu çok büyük bir olay değil, Ö. de mini etek giymeseydi tacize uğramazdı” diyerek, örnekler göstererek bunun normal olduğunu anlatmaya çalıştı.
Bana bunu yapan çocuk hala sözlü tacizde bulunuyor...
Bu çocuk benden bir yaş büyük. Sınıf tekrarı yaptığı için lise ikiye gidiyor.”
Baba A.Ş.:
“Bu olayda tek konuşulan benim kızımın tırnakları oldu, herkes olayı sindirmeye çalıştı”
“Bu olayda tek konuşulan benim kızımın tırnakları oldu, herkes sindirmeye çalıştı. Üstelik müfettişin kızıma ‘seni 35 yaşında hayal edemiyorum’ demesi ne demek... Tırnak uzatmak yasaksa müdürü sorgulasınlar. Bu çocuk ne kısa etek giydi, nede askılı açık bir şey giydi... Şu an Ayla Algan’dan oyunculuk dersi alıyor ve rolü gereği tırnaklarını uzatıyor. Bu tacize uğraması için bir neden mi... Tacize uğrayan susacak, tacizde bulunan ise serbestçe hareket edecek, bu olur şey değil…
Bu çocuğun okulda tespih ile gezdiği, okul müdürüne dahi karşı geldiği ve uygunsuz hareketler sergilediği söyleniyor. Okulun huzurunu bozan bizim kızımız değil, odur...
“Her tırnak uzatan 35 yaşında kötü kadın mı oluyor?”
“Önceki akşam milli eğitim bakanı, dün de müsteşarı ile görüştük. Bize konuyu gündeme alıp araştıracaklarını, çocukların bazen bu tarz olayları abartabileceğini söyledi... Birkaç gün sonra emekli olacak olan bu müfettiş de daha önce vukuatı olan bir görevliymiş. Her tırnak uzatan 35 yaşında kötü kadın mı oluyor? Tırnak uzatmak suçsa önce okulu ve müdürü denetlesinler de herkes bu sisteme uysun.
Okul olarak kötü alışkanlıkları olan çocukları savunup, benim çocuğumu yeriyorsun, bir müfettişe bu konuşmalar yakışmadı. Üstelik o sorgulamak için gönderildi, itham için değil...
Kızım lise üç ve kimse beni okulundan bir gün bile arayıp bana sorunumuz var demedi.
Bir yanda en düşük notu yedi olan saygılı bir öğrenci, diğer yanda sakalıyla tespihiyle okula giden ve tacizde bulunan öğrenci adında bir kişi...
Beş yıldır bu mahallede kalıyoruz, çocuklarımı tanımayan bölge sakinleri var, çocuklarım sokakta gezen, eve girmeyen kızlar değil...
Küçük kızımın 15 gün eksiği varmış. Kızımın ciğerleri çok az çalışıyor, tuvalet sorunu var, sınıfa bir ders geç kalsa bir gün eksik yazılıyor. Okul açılalı daha kaç gün oldu, 15 gün eksiği var denildi.”
“Üzerine suçlu oluyoruz, herkes sindirmeye çalışıyor”
“Çocuklarımı okuldan almayı düşünüyorum, evde otursunlar. Biz kendi haklarımızı alamıyoruz, çekiliyoruz, biz tüm alanı bu tacizcilere bırakma kararı verdik. Biz çocuklarımızın üzerine düştükçe daha çok başımız ağrıyacak... Bana müdür ve bir öğretmen, senin kızlarına kafayı taktı diyorlar, bunu bile bile kızlarımı okula nasıl göndereyim.
Polise gidiyorsun ‘Dava açarsak senin de kızının adı gazetelerde çıkar’ diyor, davayı kapatıyor, müdüre gitsek bize ‘Şu kadar eksiği var’ deyip konuyu kapatıyorlar, üzerine de suçlu oluyoruz, herkes sindirmeye çalışıyor. Hademeler ile öğretmenler ile konuşuyoruz, hepsi buradaydı diyor. Sadece bir derse geç kaldı diye 1 gün eksik yazılıyor. Böyle bir okula çocuk göndermem, çocuklarımın eğitimini de ellerinden aldıkları için gerekli hukuksal savaşı açacağım.”
“Çocuklarımıza tacize uğradıklarında susup kalmalarını öğretmeye başladılar...”
“Olayın yaşandığı gün polislendik, şikâyet etmedik, yazılı ifadelerimiz alındı, şahitler dinlendi, tacizde bulunan çocuğu da birkaç saat içeri aldılar. Bu çocuk askere gitmemek için okula gidiyormuş... Bu tarz çocuklar okumak isteyen öğrencilerin eğitim hakkını elinden alıyor. Tüm haklarımız elimizden alınıyor, okulda çocuklarımıza tacize uğradıklarında susup kalmalarını öğretmeye başladılar...
Biz bu adada nasıl çocuklarımızı koruyalım. Çocuklarımız insanca eğitim görsün, insanca yaşasın istiyoruz. Avukatım Mustafa Şener’e baş burdum, maddi manevi her türlü davayı açacağım. Hem okula hem de gelen müfettişe dava açacağım.
Bu düzen değişmediği sürece ben çocuklarımı okula göndermem. Okulda çeşit türlü namussuzluklar dönüyor. Okullarımızın hali çok kötü, eve kapatıp evde büyütelim, sokağa çıkmasınlar, bunu mu yapalım... Çocuklarımın sinirleri bozuldu. Bu müdür buradan alınmalı, okula sağlam güvenlik konulmalı, askerlikten kaçmak için torpille gizlenen çocuklar okullardan temizlenmeli, okumak isteyen çocuklarımızın önü açılmalı.”